ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Madde 10'daki mevcut metin ile taslak metninde yalnızca bir maddede değişiklik yapılmış, o maddede de aykırı davrananlara hayvan başına 50 bin liraya, 2 bin lira çıkarılmış. Özünde bu taslak metin mevcut metinde mevcutken bugüne kadar ne kadar uygulandı, bu da soru işareti.

Biraz evvel konuşmacı arkadaşımızın belirttiği gibi, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonuna bu dönem ilk defa bir kanun teklifi geldi. Kanun teklifinin içeriği de "Hayvanları Koruma Kanunu" adı altında sokaktaki köpeklerin öldürülmesini amaçlayan bir kanun teklifi oldu. Değerli arkadaşlar, bir kanun teklifinin Meclise getirilmesi ve onun da kanuna dönüştürülmesi eğer amaca hizmet ederse faydalı. Oysa Türkiye'de çıkarılmış kanunlar var, onların dahi uygulanmadığı bir gerçek. Örneğin, dişi hayvanların kesimi yavrulama süreci içinde ise yasak ama ben Mecliste Adalet ve Kalkınma Partisinin Komisyon Başkanına da Dönemin Bakanına da gösterdim; doğumuna bir iki ay kala inekler kesiliyor, karnından yavrular canlı çıkıyor, canlı çıkan yavrular da bir süre sonra ölüyor. Ben o hayvanı kesen kişiye dedim ki: Niye böyle yapıyorsun arkadaş, insan vicdanı bunu kabul eder mi? Bana söylediği şu: "Benim diğer hayvanlarımın yaşaması için bunu kesip satmak zorundaydım, başka türlü yem alamayacaktım, diğer hayvanlarımın da başına böyle bir sonuç gelebilir diye bu hayvanı kestirdim." dedi. Yasaya göre bunun kesimi suç, uygulayabildiniz mi, böyle bir uygulama olanağınız oldu mu? Olmadı.

"Türkiye'de hayvan varlığında Avrupa 1'incisiyiz, dünya 3'üncüsüyüz." denildi. Tabii, orada da bir yanıltma kullanıldı. Hayvan varlığıyla ilgili ifadede Avrupa'da onların tükettiği, bizim ülkemizde tüketilmeyen bir hayvan varlığın içinde sayılmadı, kamuoyu yanlış bilgilendirildi ve bu ülkede başta Cumhurbaşkanı olmak üzere verilmeyen doğru bilgiler nedeniyle hayvancılık politikamız iflas etti. Ne oldu sonuçta? 1 milyon hayvan ithal etmek zorunda kaldık. Açın bakın, bakanların açıklamaları der ki: "Türkiye'de artık ithalat yapılmayacak." Oysa geçen yılla bu yıl toplamda 1 milyon büyükbaş hayvan ithalatı gerçekleşti.

Değerli arkadaşlar, son dönemlerde bu bağlamda yapılan yanlış politikalardan dolayı büyükbaşta 2 milyon küçükbaşta 4 milyonun dışında kurbanda kesilen hayvanlarla 10 milyon hayvan varlığı büyükbaş ve küçükbaşta eriyen bir ülkeyiz. Yapılması gereken, bu durumlarla ilgili değerlendirmede bulunmak. Bunu neden gerekli görüyoruz? Çünkü etin ve sütün, et ve sütten mamul ürünlerin fiyatlarının artmasının önemli nedeni bu tarım politikalarının yanlışlığı. Şimdi, buna yönelik, Komisyonun çalışma yapması, düzenleme yapması beklentiyken, mevcutta var olan ama uygulanmayan bir kanunun bazı maddelerinde ölümü öne alarak düzenlemeye gitmek Komisyonun asli işlevinin dışında, mevcudu uygulamayan yönetimin kendi sorumluluğundan sıyrılma gayretiyle bizim zamanımızı da öldürüyor, toplumu da sorunlu kılıyor.

Bakınız, yasa teklifi geldiğinden beri Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden biri bu konu oldu. Sokak hayvanlarıyla ilgili mevcutta bir kanun var mı? Var. Uygulanmış mı? Hayır. Kısırlaştırmayla ilgili politikalar gerçekleştirilmiş mi? Hayır. Burada sorumluluğu olanlar bu konuda bir hesap vermiş mi? Hayır. Ama ne olmuş? Yeni dönemde kısırlaştırmanın tanımı da kaldırılarak rehabilitasyon tanımı içine sokulup bir yerlere gizlenip doğrudan hayvanların toplanarak imha edilmesine, öldürülmesine yol açacak düzenlemeler getirilmiş.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederiz Sayın Gürer.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Buradaki cezai hükümlerde değişikliğe gidilmese dahi bunun da zaten pratikte bir uygulanabilirliği olmadığı için bu maddenin de bir amaca hizmet etmediğini ifade etmek isterim.

Teşekkür ederim.