Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 23 .07.2024 |
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; bugün Meclis açıldığı için arkadaşlarımız lütfedip geldiler ama gerçekten zaten allak bullak karşımıza gelen bir kanun teklifini daha da allak bullak edip başka tartışmalar yaratmak konusunda bayağı iyiyiz.
Birkaç şey söyleyeceğim: Öncelikle, mevcut maddeyle ilgili düşüncelerimi paylaşayım. Bakın, Türkiye'de sokak hayvanları meselesinin özünde birçok sebep var ama en önemli sebeplerinden biri ekonomidir. Ekonomi nedeniyle, başta Covid ve arkasından gelen sorunlar nedeniyle bugün sahipli olan hayvanların bile bir kısmının sokakta olduğunu hepimiz biliyoruz. Bakın, sahipli hayvanlardan bahsediyorum. Siz eğer bu cezai müeyyideleri getirirseniz ve bunu bu topluma doğru aktarırsanız, şu anda hayvan sahibi olanların çok büyük bir kısmı hayvan sahibi olmaz ve sokağa bırakır arkadaşlar. Yani bir kişi evdeki hayvanını sokağa bıraktığında, bu tespit edildiğinde 60 bin lira ceza ödeyeceğini bilirse, bir kişi hayvanına herhangi bir şekilde şiddet uyguladı veya uygulamadı, komşu tarafından veya başka biri tarafından herhangi bir şikâyet gelir de bu tespit edilirse ödeyeceği cezadan dolayı sorumluluk altına girmeyecektir, sokağa bırakacaktır.
Belediyelere getirdiğiniz yükler... Şimdi, sevgili arkadaş söyledi, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri kazandı. Söylüyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri 31 Martta kazandı. Siz, kanun teklifinde maddeyi getirmişsiniz, "Hemen yürürlüğe girer." diyorsunuz. 2028'den itibaren belediyelere sorumluluğu yükleyelim. O zaman, gelin, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere bu sorumluluğu verin. Şimdi, yarın toplamayı öngörüyorsunuz, ertesi gün "Cumhuriyet Halk Partili belediyeler bunu çözsün." diyorsunuz. Ne güzel ya! Siz yirmi yıldır neredesiniz? Neredesiniz yirmi yıldır? Ne yaptınız yirmi yıldır?
SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Yapmayın ya!
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, hatibi dinleyelim lütfen.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bakın, Sevgili Başkanım, değerli arkadaşlar; kanun çok açık, kaynaklar belli, fonlar belli, nereden para geleceği belli, Bakanlığın da bütçesinden para ayırması gerektiğini söylüyor. Sabah oturumunda değerli arkadaşımız onunla ilgili MASAK raporunu açıkladı; bilmiyorum, ne kadar dikkatinizi çekti. O MASAK raporunu incelediğinizde başta iktidar olmak üzere birçok belediyenin yerle bir olduğunu görüyoruz. Bugün 31 Martta elbette Cumhuriyet Halk Partisi büyük bir başarı öyküsü yazdı, çok net bir şekilde sizlere hem yerelde aslında on ay sonra, on ay içerisinde kaybetmiş olduğunuz bir yerel seçim genel seçime karşı da bir itiraz olarak ortaya çıkmış ve net bir şekilde halk tutumunu ortaya koymuştur. Demokratik toplumlarda bir iktidarın millî iradeye karşı sorumluluğunu göz önüne aldığımızda 31 Mart gecesi mevcut iktidarın ben güvenoyumu kaybettim, tekrar güvenoyu almam gerekliliğini öne koyarak erken seçime gitmesi gerekirdi. Demokratik bir toplumda bunlar gelişir ama bu olmuyor.
Şimdi geçtim onu, başka bir iş, siz söylediğiniz için ben bu alanlara girmiyorum ama net Hulki Bey yani şu dediğiniz iş, bakın "Hayvanların tümünü toplayacaksınız." diyorsunuz 3'üncü maddede, değil mi Başkanım? Siz hayvanların tümünü topluyorsunuz, ondan sonra belediyeler eğer bunu toplamaz ise bir, sokağa bırakılan bir hayvan almazlarsa; iki, o hayvanı alıp başka bir yere bırakırlarsa; üç, bunların hepsiyle ilgili öyle cezalar var ki tam kayyum atamanız için bir fırsat. Bu şekilde belediyeler üzerine bir sorumluluk yüklediğinizde bu olmaz.
Onun dışında söylüyorum, bakın, değerli arkadaşlar, hepsini geçtim, siyasi polemiklerin dışında gerçekçi olalım. Olmaz değerli arkadaşlar, Değerli Başkanım, Hulki Bey; olmaz, yapamazsınız. 4 milyon, bıraktım 4 milyonu; 3 milyon, bıraktım 3 milyonu; 2 milyon, 2 milyonu da bıraktım; 1 milyon hayvanın şu anda bu ülkenin hiçbir belediyesi merkezi hükûmeti dâhil dediğiniz biçimde alıkoyarak, toplayarak, barınak evlerinde tutarak hayatın içinde tutamaz. Bu, sosyal bir işkence, sosyal bir faşizm ve sosyal bir yok etme modelidir.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ediyorum.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Çok net söyleyeyim...
Başkanım, bir iki şey daha...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Baya vakit verdim ha.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Şimdi, bakın, ben kötü bir şey söylemiyorum, kimseyi de incitmiyorum.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Kötü bir şey söylüyorsunuz demedim zaten.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Ayrıca, değerli sanatçı arkadaşıma da hani lümpenlik ne kavramına geliyor, eskiye yeniye falan gitti ama bütün mesele gerçekliklerle konuşmak. Ne ecdat ne gelecek... Ya, bunların bir şeyi yok. Bilim var, akıl var, doğa var, toprak var, teknoloji var, yaşam biçimleri var; dolayısıyla biz bu hayvanlara eğer gerçekten kıymet veriyorsak, bakın, gerçekten sahici bir şekilde kıymet veriyorsak çok hızlı bir şekilde 2020 yılındaki kanunumuzda var, 5199 sayılı Kanun'umuz da var. Hızlıca bir kısırlaştırma seferberliğine girmek zorundayız. Bakın "Hayvanları bugün toplatıyoruz." deyin, ertesi gün toplu katliamları göreceksiniz. Defalarca söyledim, yine söylüyorum: Ya, bırakın 4 milyonu, 1 milyon hayvanı sokaktan toplayacak bana yeterli birikimli elemanınızı gösterin.
MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU (İstanbul) - Atatürk ne demiş, onu söyleyin.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bütün yani bununla ilgili altyapıyı gösterin. Ya, hepsini öldüreceksiniz, hepsini öldüreceksiniz; o yüzden bu kanunun adı
ölüm kanunu, yok etme kanunu.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Atatürk döneminde veteriner olmadığını sen de biliyorsun, sen de biliyorsun veteriner olmadığını.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Sarıbal, teşekkür ediyoruz, lütfen, sağ olun.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Ben de teşekkür ediyorum.