KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tekrar hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Geçen, yasayla ilgili geneli üzerinde konuşmuştum, "ötanazi"yle ilgili kavramın ne anlama geldiğini ifade etmiştim. Dün itibarıyla "ötanazi" kavramı madde metninden çıkarılmış. Tabii, yeterli hâle geldi mi...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Tam çıkarılmadı.

İBRAHİM AKIN (İzmir) - Daha çok detaylandırıldı.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Eski kanunda olan...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Tam çıkmadı, evet. Şöyle diyeceğim: Bu meselenin, bu imza sahipleri tarafından nasıl bu noktaya taşındığını örnek olması açısından ifade etmiştim ama arkadaşlarımız maalesef bu imzayla neyi amaçladıklarını bugüne kadar burada en azından toplumun önemli bir kesiminin anlayacağı bir şekilde ifade etmediler. Bu yasanın güncel hangi ihtiyacı karşıladığı noktasında da bir şeyi ifade etmediniz. Nitekim, biraz önce konuşmacıların biri şunu söyledi: "Neye karşı çıkıyorsunuz?" Aynısı işte, önceki yasalarda var, hâlen yürürlükteki yasalarda var." Varsa niye bu yasayı getiriyorsunuz o zaman? Yani hangi güncel ihtiyaç, hangi zorunlu ihtiyaç... Onu bugüne kadar karşılamadınız. Mesele şu, bakın, bir kez daha söylüyorum, daha iyi anlayabilmeniz açısından daha iyi söylüyorum: Adalet ve Kalkınma Partisinin siyasal tercihleri ve siyaset yapma tarzı bu yasanın buraya taşınmasının nedeni yoksa... Temmuz ayı, işte, 1 Temmuzda Parlamento kapanacak normalde İç Tüzük uyarınca ama tam da bu sıkışmış zamanda önümüzdeki iki-üç ayı, gündemi, siyasal gündemi kilitlemek amacıyla böyle bir yasayı gündeme taşıdınız. Bunun hiçbir toplumsal ihtiyaca cevap vermediğini bir kez daha buradan ifade ediyorum. Bir toplumsal ihtiyaca cevap vermiyor çünkü yürürlükteki mevzuatla, bu yasayla amaçladığınız her şeyi istedikleri zaman hem yerel yönetimlerin hem de diğer devlet kurumlarının yapmasına imkân veriyor zaten ama neden şimdi bu yasayı, bu şekilde buraya getirdiniz? Mesele çok açık: Siyasal gündemi kendinizin tayin etmesi ve toplumu bu yasa etrafında yeniden kutuplaştırmak ve bunun üzerinden de siyaset yapma tarzınızı başka bir noktaya taşımak, bunu amaçlıyorsunuz.

Bir de şunu ifade etmeliyim Sayın Başkan: Yani, bu yasanın görüşülme biçimini, Parlamentonun aldığı tutumu bir kez daha eleştiriyorum gerçekten. Geçen hafta, işte, sivil toplum örgütünün temsilcileri burada bulundular, bir vesileyle bu tartışmalara toplum katkı sundu, buradan yayınlar yapıldı. Neden çekiniyorsunuz gerçekten, neden çekiniyoruz? Yani, bu yasayı toplum için yapmıyor musunuz? Yani, çekindiğiniz ne? Bırakın, herkes kimin, ne konuştuğunu bilsin, çekinecek herhangi bir şey yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Tanrıkulu, lütfen sözlerimizi tamamlayalım.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Televizyonu duvardan çekiyorsunuz, alıyorsunuz falan, bunlar kamuoyuna yansıyor. Bakın, bu doğru bir şey değil, Parlamentonun itibarı bakımından doğru bir şey değil. Yani, sonuçta, bu Parlamentoyu bizler yapmadık, bu dönem varız...

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Siz tecrübeli bir milletvekilisiniz Sayın Tanrıkulu.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Evet, onu söyleyeceğim, tecrübeli milletvekili olduğum için söylüyorum bunları.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Komisyon çalışmalarının canlı yayınlandığı bir uygulama yok.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Ya bakın, yapılmışsa eğer devam etmesinde hangi sakınca var? Bir de bazı uygulamaların yapılmasında bir sakınca yok yani sonuçta bu Parlamento sadece tüzüğe göre yürüyen bir organ değil, teamüllere de göre... Teamüller de bu ortamlarda oluşur.

ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Bardakları kurtardık, sıra canlarımızda.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederiz.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Dolayısıyla, yaptığınız da doğru değil aynı zamanda bir uygulama olarak.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - O da bir vesileyle tarihe yansımıştır, bunu da bilmenizi isterim.