Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 23 .07.2024 |
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli Komisyon üyeleri, iktidar erteleye erteleye krize dönüştürdüğü mevcut sorunu şimdi de belediyelerin kucağına bırakıp kenara çekiliyor. 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu hayvanlara yönelik bakımevi kurma ve kısırlaştırma görevlerini belediyelere verdi. O zaman, yerel yönetimlerde de AK PARTİ iktidardaydı. Nüfusu 25 binin üzerinde olan bütün belediyelerin, kendi kısırlaştırma üniteleri ve bakımevlerini kurmaları zorunluluğu varken tesisler yapılmadı. Yine AK PARTİ iktidardaydı. Belediyelere üç dört yıl ek süre tanınarak kanuni yaptırım ötelendi. Tanınan bu ek süreye rağmen belediyeler, kısırlaştırma merkezleri ile bakımevlerini yine kurmadılar. Yirmi yıldır ülkeyi yöneten, kanun yapma, uygulama ve denetleme yetkisine sahip olan iktidar bu görevi yerine getirmediği için bugün bu sorunla karşı karşıyayız. Kanun yaptığı hâlde uygulamayan ve denetlemeyen iktidar, bu düzenlemeyle, belediyelerin kendilerinde olduğu dönemde sorumlu olan tüm kurum görevlilerini maalesef aklıyor. Belediyelerin çoğunun muhalefete geçmesiyle birlikte kanunu uygulamak aklınıza geldi. Bu sorun tek başına yerel yönetimlerin altından kalkabileceği bir sorun olmaktan çıkmıştır. Türkiye'de 1.389 belediye ve sadece 105 bin kapasiteli 332 barınak bulunuyor. Mevcut barınaklar da ağzına kadar doluyken bahsi geçen 4 milyon sokak köpeği hangi bakımevine yerleştirilecek? Mevcut hayvan bakımevlerinin kapasiteleri göz önüne alındığında, sokak hayvanlarının tamamının bu merkezlerde barındırılması gerçekçi değildir. Belediyelerin bakımevlerini artırma hedefi iyimser bir yaklaşımdır ancak bu sürecin idari ve mali açıdan sürdürülebilirliği konusunda ciddi şüpheler bulunmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili tüm bakanlıklar ve kamu idareleri daha fazla sorumluluk almak ve elini taşın altına koymak zorundadır.
Belediyelerin bünyesinde, veterinerlik hizmetleri kanununun 9'uncu maddesinin (3)'üncü fıkrasındaki kriterlerin sağlanıp sağlanmadığını denetleyecek veteriner işleri müdürlükleri yok, dolayısıyla bu konuda bir netlik de yok. Konunun uzmanı olmayan insanların, hayvanların kamu güvenliği açısından tehlike oluşturması durumuna karar verecek mercide olması ciddi hatalara yol açacaktır. Bu durum, belediyeler için haksız cezaların önünü de açabilir. Şartlar bu kadar belirsizken bir belediyenin kendine yüklenen görevlerini yerine getirip getirmediğini, buna karşılık belediyelere ceza verilip verilmeyeceğini nasıl belirleyeceksiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Tamamlayalım lütfen.
Buyurun.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Yapılması gereken, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nu eksiksiz uygulamak ve Meclis araştırma komisyonu raporundaki çözüm yollarını benimsemektir.
Ayrıca, burada çok dinamik bir durum var. Bu teklifte belediyelere bütün sorumluluğu yüklüyorsunuz ama teklifin hiçbir aşamasında, hiçbir belediyeyle -ki buna Türkiye Belediyeler Birliği de dâhil- bir irtibat kurmuyorsunuz. Burada bir tane bile belediye başkanı yok. A veya b partisi fark etmeksizin hiçbir belediye başkanını dinlemeden, fikrini sormadan, süreci böyle yürütmeniz asla kabul edilemez. Kanunu uygulayacak olan belediyeler bu masada olmadan süreç devam ederse Türkiye'nin bütün belediyelerini zor duruma sokacaksınız.
Tekrar söylüyoruz, bu teklif toplum vicdanında büyük yara açıyor. Lütfen, inatlaşmaktan ve bu teklifi dayatmaktan vazgeçip her maddesi çelişkili ve muğlak ifadelerle dolu kanun teklifini tümüyle geriye çekin.
Teşekkür ederim.