Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 23 .07.2024 |
CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli komisyon üyeleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Değerli bürokratlar da var burada, onlara da sevgiler saygılar sunuyorum.
Şimdi, söz konusu maddeyle, e-ticaret firmalarının lisanslama bedelleriyle ilgili durum söz konusu. Burada da bu firmaların e-ticaret yoluyla yapmış oldukları ihracatlarının ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından da almış oldukları teşvik belgesi kapsamında yapmış oldukları yatırım harcamalarının toplam işlem hacminden indirilmesi söz konusu. Bir sınırlama da yapılmış; bu piyasa, elektronik ticaret hacminin pazar büyüklüğü açısından da genel olarak yüzde 20'lik bir sınırlamaya tabi tutulmuş. Yüzde 15 oranında da artırılabileceği... Yüzde 15 oranında artırılacağı zaman da yüzde 3'lük bir tutar var yani yüzde 23'lük bir oranda bir sınırlama var. 2024 yılı ve 2025 yılı için de farklı uygulamalar uygulanmış, getirilmiş. Yani ihracatla ilgili tutarların, artı yatırım harcamalarının 2024 yılı için 4 katı işlem hacminden indirilecek, 2025 yılı için de 3 katı indirilecek, 2024 yılı için de yüzde 20'lik uygulama tatbik edilmeyecek.
Şimdi, baktığımız zaman, buradaki firmaların ihracatının artırılmasıyla ilgili, Türkiye ekonomisine katkısıyla ilgili durumlardan bahsediliyor. Söz konusu ihracat yapan firmaların zaten kurumlar vergisi açısından oranı 5 puan düşük yani ihracat gelirlerinin vergilendirilmesi açısından yüzde 25 değil, yüzde 20 olarak uygulanıyor. Yine, yatırım teşvik belgesi aldığı zaman da birtakım mahsup edilecek tutarlarla, yatırım indirimleriyle beraber söz konusu firmaların efektif vergi yükleri de zaten yüzde 20'nin çok daha altında gerçekleşebiliyor.
Şimdi, burada benim merak ettiğim hususlar: Söz konusu pazardaki bu firmaların ne kadarlık bir kısmı yüzde 20'lik tutarı aşıyor? Yani firmalarda -grup firmalar da olabilir- aşan bir tutar var mı? Şimdi, buradaki bir grup içerisindeki firma ayrı ayrı, bu yüzde 20'lik sınırın hesabında dikkate alınıyor. Konsolide bütçe büyüklüğü demeyelim, konsolide geliri veya konsolide ihracat rakamı veyahut da konsolide toplam piyasadaki cirosu dikkate alınmıyor da ayrı ayrı mı alınıyor; bunu merak ediyorum -bunu netleştirebilirsek- bunu soru olarak sormak istiyorum.
Bir de 2022 yılından bu yana yatırım teşvik belgesi alan kaç tane firma var? Bu teşvikten yararlanmışlar mı? Ne kadar firma yararlanmış? Bunu burada özellikle ifade ediyoruz.
Yine, burada baktığımız zaman, buradaki indirimlerle alakalı hususta lisans bedeli olarak ne kadarlık bir tutar hedefleniyor? Şimdi, indirimi yaptığınız zaman, ihracatla alakalı pozisyonların, hedeflerin yerine gelmesi mutlaka önemli ama burada şimdi nasıl asgari kurumlar vergisi çıkaracaksak -vergi reformunda konuşuyoruz- buradaki lisanslama bedeli olarak da bir asgari lisans tutarını belirlemekte fayda var. Çok yüksek ücretler varsa tabii ki firmaların zora girmesini istemeyiz, iş yapmasını isteriz, ihracat yapsın, ihracatı geliştirmek istiyoruz ama buradaki katlar, oranlar nasıl daha sağlıklı değerlendirilir; bunun meydana çıkarılmasında fayda var.
Burada bazı firmalardan bahsediliyor, örnekler yoluyla daha somutlaştırılması faydalı olur. Yani şimdi, normalde bir ihracat geliri veya bir yatırım teşviki alınmasa idi, lisanslama bedeli olarak ne kadar bir ödeme yapılacaktı? Tekelleşme oluyor mu, haksız rekabet oluyor mu? Etki analizine bir baktım, 200 bin civarında firmanın 400 milyarlık bir ihracat hedefinden bahsediliyor; güzel hedefler. Yani şu anda yüzde 1,5 civarında bir oranın yüzde 10'a çıkarılması isteniyor. Bu hedeflere tabii ki bizler de ulaşılsın isteriz ama bir taraftan siz vergi reformu yapıp kamu gelirlerini arttırmaya çalışırken yani sermayenin daha randımanlı vergilendirilmesini düşünürken, dolaylı-dolaysız vergiler ayrımında dolaysız vergileri artırmaya çalışırken bir taraftan da gelir elde eden bu tip firmaların lisanslama bedellerini çok aşağı çekerseniz bu da haksızlık olur. Burada makul bir tutarı belirlemek lazım. Hep örnek veriliyor, şimdi, vergi yükü açısından ücretlilerin vergi yükü belli, vergi dilimleri belli, matrahları belli; biz bunun aşağı çekilmesini istiyoruz, ilk iki-üç aydan sonra net ücretlerinde düşüşler var ama bir taraftan bu firmalardan yüzde 15-20-25 oranlarıyla beraber belki çok düşük lisanslama bedelleri alınacak, bunu yanlış buluyoruz. Dolayısıyla, buradaki firmaların şu ana kadar ne kadar kurumlar vergisi ödediğini de ben merak ediyorum yani hiç efektif vergi yükü nedir, ülke ekonomisine katkısı nedir... Çünkü bu lisanslama bedeli bir kamu geliridir, bir parafiskal gelirdir ve bizim için çok çok önemlidir. Ülkemizin şu anda ekstra bir sürü kaynağa ihtiyacı var; emekli, işçi, asgari ücretli, çiftçi, esnaf zor durumda. Bir taraftan, şartları zorlayarak emekliye asgari 12.500 TL ücret verilmesinden bahsedilen bir ortamda buradaki gelir kaybının da ben çok önemli olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum.
Bu kanunla ilgili çok acele edilmemesi gerekir, her türlü tartışılması, etki analizinin daha çok, net bir şekilde ortaya çıkması lazım. Biz buradan ne kadar gelir elde edebileceğimizi bilmiyoruz, hangi firmaların yüzde 20'lik sınırı aştığını bilmiyoruz, belli firmalar korunmak mı isteniyor, onu bilmiyoruz ama sadece ihracat artırılmak isteniyor diye baktığımız zaman da öyle olmadığını da görüyoruz. Bu yüzden, bu kanun teklifinin acele edilmemesi, daha iyi tartışılması ve geri çekilmesi talebini ben de Nail Vekilim gibi ifade etmiş olayım.
Teşekkür ederim.