EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Şimdi, ben maddeyle ilgili görüşlerimi belirtmeden önce, sürekli sorduğunuz bir şey vardı yani "Anayasa Mahkemesine niye gittiniz?" diye.

Şimdi, bakın, biz Anayasa Mahkemesine niye gitmişiz, ben onu burada bir anlatayım. Şimdi, 7'nci ayın 7'si 2022 tarihli Resmî Gazete'de 7416 sayılı Kanun'un yayımlanmasından sonra partimiz 1, 2, 5 Eylül tarihlerinde 3 ayrı dilekçeyle eksik gidermek için Anayasa Mahkemesine başvuru yapmış; Anayasa Mahkemesi de bu başvuruyu 2022/109 esas sayılı Kararı'yla reddetmiş. Biz de gitme nedenimize gerekçemizde "Elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcının yükümlülüklerinin net işlem hacmi üzerinden belirlenmesini düzenleyen 8'inci madde ile elektronik ticaretin lisansını düzenleyen 10'uncu maddesinin, teşebbüs hürriyetini orantısız biçimde müdahale edildiği ve idareye sınırlı belirsiz takdir yetkisi verildiği, rekabet hukukuna aykırı olduğu gerekçesiyle dava açtık." demişiz. Bu konudaki savunmamız da şöyle olmuş: "Net işlem hacmi aktif veya pasif tüm satışların toplamı olduğundan, işlem hacmi yerine -yani Ümit Özlale'nin de söylediği gibi- servete eklenecek kâr mahiyetinde finansal değer üzerinden hesaplanması daha makul olur." demişiz biz o dönemde. Biz aslında bunu...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yani siz de o maddeyi yanlış buluyorsunuz aslında.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Maddeyi yanlış buluyoruz anlamında da Sayın Başkanım...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Buradan o sonuç çıkıyor.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Bakın, madde bizim dediğimiz şekilde düzeltilmeye tabi tutulmuş olsaydı burada bunu konuşmazdık, biz burada yasayı dolanıyoruz.

Bakın, ben bir hesap yaptım, bu hesabı bir daha anlatayım: Bir şirket, 460 milyar liralık bir net işlem hacmine sahip olsun -bu örnek yani- 50 milyarlık ihracat, 15 milyarlık da yatırım yapsın, bu 4 katlarla çarptığımız zaman bu şirkete 200 milyarlık net işlem hacmi olan şirket muamelesi yapıyoruz yani 460 milyarlık şirkete 200 milyarlık şirket muamelesi yapıyoruz. Bu rekabeti bozar, biz bunu anlatmaya çalışıyoruz çünkü o sınırlarda olan, bunlardan daha az gelir elde eden, daha küçük yatırımcılarla aynı seviyeye gelecek. Neden? İhracat yaptığı için ve yatırım yaptığı için. Biz de diyoruz ki: İhracat da yapsa, yatırım da yapsa bunu 4 kat düşmeyelim, 3 kat düşmeyelim, rekabeti bozuyoruz. Biraz önce söyledi Sayın Vekilim Arpacı yani "Büyük balık küçük balığı yutar." Yahu, 460 milyar TL'lik bir net işlem hacmine 200 milyar TL'lik net işlem hacmi üzerinden işlem yapıyoruz; şirketi öyle gösteriyoruz, öyle değerlendiriyoruz, lisans ücretini o şekilde alıyoruz. Bunun doğru olmadığını söylüyoruz yani oyun başlamış, kurallar belli, yanlış-doğru; bu konuda ortada bir eşik değerleri ve oranlar var. Yani ben merak ediyorum Bakanlık ya da ilk imzacı arkadaşlar, bu kanunu getiren Değerli Bakan Mehmet Muş'la görüştünüz mü ya? Hiç sordunuz mu? Sayın Bakanım "Fikri varsa gelir, özel davet etmeyiz." dediniz biraz evvel.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - E, öyle.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ben de diyorum ki yani adamın fikri olmasa bir kanun getirir miydi ya?

ADEM ÇALKIN (Kars) - Mutfakta öyle çalışmıştır.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Hayır, adamın fikri olmazsa bu kanunu getirir miydi iki yıl önce ya? Fikri olmasa, bu konuda bilgisi olmasa, birikimi olmasa, tecrübesi olmasa, çalışması olmasa bu kanun gelir miydi?

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Mehmet Bey bu kanun teklifine karşı yani revizelere.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Revizelere karşı mı? Öyle mi sizdeki bilgi?

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Tabii, tabii; karşı.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yani sonuç itibarıyla, keşke...

Bakın, tartışmalar çok değerli, herkesin burada sunduğu katkılar çok değerli ama bu işi kanunlaştırıp, bu noktaya getirip, hele hele sizin yani anlatış şeklinizle "Bomba hâline gelmiş, bunlar nasıl ödenir, edilir?" şekliyle bir kanun ortaya koyan adama "Yahu, ne yaptın sen arkadaş, bir gel." ya da burada bizim önümüzde konuşamayacaksanız... Yani farklı farklı görüşleriniz olabilir, parti açısından, siyasi bütünlük açısından belki...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Konuşmadıklarını ne biliyorsun? Belki konuştular.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Öyle yani bence konuşulmamış.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Belki tartıştılar yani...

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Bence konuşulmamış yani konuşulsa zaten...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Bence de konuşulmuştur.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Hepsi konuşuldu, her şey anlaşıldı, merak etme sen.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Her şey konuşuldu mi Şahin Bey? Yemin etsen başın ağrımaz senin.

ŞAHİN TİN (Denizli) - İçeriye bomba atma.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Vallahi, yemin etsen başın ağrımaz senin.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Fitili ateşleme içeriye Ednan.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Vallahi, yemin etsen başın ağrımaz ağabey, öyle söyleyeyim ben sana.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ednan Bey, hadi.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Şimdi, "hadi"si yok Sayın Bakanım, burada biraz evvel yani sabah Genel Müdürün, öğleden sonra da Değerli Bakan Yardımcısının tanımı, tarifi bizim uykunuzu kaçırdı ya! Yani ben resmî ağızlardan duyduğumu söylüyorum, bizim hesabı kitabı bir kenara koyduk, 20 milyarın derdine düştük. 20 milyarlık bir gelirden vazgeçeceğiz, sen "Haydi." diyorsun. "Haydi" ise "haydi" Sayın Bakan.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Buyurun.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - "Haydi." demeyelim yani yapmayın, 20 milyar ya!

Bakın, bilmem nereden, ne yapacağız? İşte, yurt dışı çıkış harcından 4 milyar kazanmaya çalışıyoruz; bir başka yerden tasarruf yaparak bilmem kaç para kazanmaya çalışıyoruz; yok, öğretmenlerin servislerinden kısıyoruz "Şuradan şu kadar bilmem ne olsun." diyoruz; lojmanından kısıyoruz "Bilmem ne olsun." diye. Ya, burada vallahi 20 milyar lira var; resmî ağızların söylediğiyle Türkiye Cumhuriyeti kasasından 20 milyar lira bağış var, bağış. Vallahi de billahi de bağış var, bu da büyük birkaç oyuncunun. Ben özellikle şirket ismi söylemeyi çok doğru bulmuyorum ama gerçekten bu iş böyle.

Yani bu beni üzüyor, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, devletini seven biri olarak, burada da içtiğimiz çayın, devletin çay olduğu bilinciyle görev yapan biri olarak söylüyorum: Vallahi de billahi de bu vebaldir. ETBİS'in şeyleri çıktıktan sonra 2024'te, inanın, burada oturur, konuşuruz; hep beraber de üzülürüz. Niye böyle yapıyoruz ya? Milletin, devletin paraya ihtiyacı var, bir yerden kaynak bulmaya çalışıyoruz, yurt dışından paralar geliyor "swap"lar yapıyoruz, oralara faizlerle bilmem neler yapıyoruz; var olan, elimizdeki gelirden vazgeçiyoruz. Yapmayalım arkadaşlar, bu doğru bir düzenleme değil.

Ben bu düzenlemenin buradaki birçok kişinin de içine sinmediğine eminim. İvedilikle bu 11 ve 12'nci maddelerin çekilmesi gerekiyor. Bu maddeleri çekip inanın, bütçeye bu girecek 20 milyarı harcayacaksınız, biz harcamayacağız muhalefet olarak. Siz harcayacaksınız, daha refah, daha eliniz bollaşacak ya! Nereden istemeyiz bu geliri biz? Bu gelirden sarfınazar etmenin ben doğru olmadığını düşünüyorum. Bunu da sizin tekrar düşüneceğinizi düşünüyorum. Son dakikada da inanın, gelin, biz bu işi erteleyelim; 2024'ü görelim, ondan sonra yanlış varsa da hep beraber düzeltelim diyorum.

Teşekkür ediyorum.