KOMİSYON KONUŞMASI

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Tekrar herkese merhaba, hepinizden de özür diliyorum yani acil bir konu var, ayrılmak zorundayım.

Sayın Bakanım, bu ülkede bir koruma ordusu var; bunları Parlamentoda da görüyoruz, hayatın her alanında da. Şairin dediği gibi "Unutulmuş eski padişahlar" gibi, unutulmuş birçok siyasetçi, eski bürokrat nereye giderseniz gidin, bir koruma ordusu inanın dolaşıyorlar; Mecliste de öyle, Meclis dışında da öyle. Özellikle taşraya gittiğinizde, biz de vekil olarak gideriz, ineriz ama bir bakarsınız bir koruma ordusu bir vekili karşılamaya geliyor; uzun uzun namlulu silahlarla, uzun uzun boylu insanlar, uzun uzun bıyıklı insanlar ve onlarca araç. Şimdi, bunlar nereden bu gücü alıyor? Bir taraftan işte tasarruf tedbirleri, bir taraftan otuz yıl önceki korumalar yani o tarihte verilmiş ve unutulmuş bunun için bir şey düşünüyor musunuz?

İkincisi, bakın, biz halkın iradesiyiz ve halkın oylarıyla buraya geliyoruz, biz ve bizim belediye başkanlarımız ama bölgede görev yapan valiler, kaymakamlar bize düşman hukuku uyguluyorlar hiçbir seçilmişle bir tek bağ oluşturmuyorlar. Bakın, yerel seçimlerden çıktık Ağrı, Diyarbakır bütün illeri tek tek sayayım ama oradaki valiler, kaymakamlar seçilmişlerle asla bir diyalog oluşturmuyorlar, kendilerini tanrı, bizi kul olarak görüyorlar. Biz bundan ciddi şekilde rahatsızlık duyuyoruz. Siz biraz önce Bakanlık olarak bir sunum yaptınız, vallahi bizim de aradığımız demokratik bir cumhuriyetin inşası böyledir ama bu sadece sözde kalıyor. Bakın, biz gidiyoruz mesela, Doğubeyazıt'a -bir ilçemiz- taziyeye gidiyoruz onlarca kamera taziye evine kadar taciz ediyorlar; bir ellerinde sigara, diğer ellerinde tespih ve azlarında sakız halkı taciz ediyorlar ve bundan üç gün önce Iğdır İl Emniyet Müdürünüz TikTok pozları vererek, ağzında sakız, orada gidiyor haksız yere belediyeye alınmış kayyumların aldığı insanlara destek sunuyor ama diğer yerde işçilere karşı acımasız bir politika izliyorsunuz. Peki, bunlar nereden bu gücü alıyorlar? Burada halkın iradesini yok hükmünde sayan bu güvenlik güçleri hangi güçten bu desteği alarak halka bu kadar acımasızca davranıyorlar? Hiçbir milletvekilimizin, arkadaşlarımızın telefonlarına çıkmıyorlar. Hatta bir kez sizi de aradım kendi ilim, kentimle ilgili ama bir türlü diyalog kuramıyoruz. En demokratik hakkımızı kullanırken bile vali anında bir basın açıklaması yapıyor. Diyor ki: "Efendim, kentte marjinal olanlar." Bizi kastediyor. 4 vekilliğin 3'ünü almışız, il belediye başkanlığı bizde, ilçeler bizde, il genel meclisi üyeliği bizde; vali bizi marjinal olarak görüyor. Oysa ki o kentte tek marjinal bir insan var: Validir. Bu güçleri nereden alıyorlar? Biz bu topraklarda hukukun ve huzurun ülkesini istiyoruz. İnanın, sizin rahatsız olduğunuz bu şiddetten biz de rahatsızız ama iki gün önce Mersin'de çocuklar halay çekiyor ya! Elinde silah yok, üstünde şortu var, üstünde mayosu var; Kürtçe halay çekiyor alelacele helikopterler, polisler, bilmem neler alıp getiriyorlar, bir de işkence ederek "Ölürüm Türkiye'm." Siz bu insanlara, bu ülkeye bu kadar baskı uygularsanız bu ülkede birliği sağlayamazsınız. Bunların gerçekten bu ülkeyi sevdikleri falan yok, bunlar gerçekten bununla var olmaya yani ülkenin toplumsal dokularıyla oynamaya çalışıyorlar. Ben geçmişten bugüne kadar bu konudaki hassasiyetlerinizi biliyorum. Aynı kentte siz Valilik, ben daha sonra Belediye Başkanlığı yaptım, sizi iyi de tanıyorum, biliyorum ve bu çabalarınızın bu topraklarda hayat bulmasını da diliyorum ama sizden rica ediyorum, biz ve diğer seçilmiş milletvekili arkadaşlarımıza bu bir lütuf değil, oradaki birimlerin saygılı olması gerektiğini düşünüyorum.

Başkanım, size ve bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, sağ olun.