KOMİSYON KONUŞMASI

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkanım, çok değerli Komisyon üyelerimiz, Sayın Bakanım, çok değerli bürokratlar, komutanlarım; öncelikle sunumla alakalı ben de teşekkür ediyorum. İnsan Hakları Komisyonu üyesi olarak cezaevi ziyaretleri yaptığımızda veya bu Komisyondaki görevimizden dolayı kamuoyundan gelen tepkilerin de bize ulaşanlarını incelediğimizde -Allah var- kolluk kuvvetleriyle alakalı belki çok eskiden bizim öğrencilik yıllarımızdakine benzer durumlardan çok daha farklı, Türkçesi daha insan haklarına, bireysel haklara uygun demokrasinin, hukukun, hakların muhafaza edildiği bir gelişmeyi ben söylemek istiyorum. Emeği geçen herkese de bu konuda teşekkür ediyorum.

Benim birkaç tane sorum var. Birincisi şu: Öncelikle 13 tane soru önergesi vermişim efendim Bakanlığınıza 10 tanesine cevap verilmiş, hepsinde de "Muhatap farklı." denilerek yani bir cevap verilmemiş matbu evrak. Ben mesela belediyelerdeki bir kısım yolsuzluklarla alakalı soru önergesi veriyorum, öğrenmek istediğim konular oluyor. Bursa Büyükşehir Belediyesinde, Bursa Osmangazi Belediyesinde, benzer belediyelerde ve cevap alamadık, hâlen de alamıyoruz; birincisi bu.

İkincisi: Bu, güvenlik tahdit kodlu bildirim yükümlüsü yabancılar var. Bunların sayısının 50 binin üzerinde olduğu söyleniyor. Muhtemeldir, Göç Komisyonunda da toplantıda konuşulmuştu. Yani Türkçesi, 50 binin üzerinde yabancı terörist şu an Türkiye'de ve eli kolu serbest dolaşıyor ancak yakalandıkları veya bir kontrole rastladıkları zaman deport edilme işlemi oluyor. Bu sayıyla alakalı ve bunlarla alakalı yani bu yabancı terörist ve güvenlik tahdit kodlu bu bildirim yükümlüsü kişilerle alakalı, bu yüksek rakamın düşmesiyle alakalı hususen bir çalışma olacak mı? Bunların ne kadarı hâlen çeşitli suçlara karışıyorlar, karıştılar? Bununla ilgili bir çalışma var mı? Onu sormak istiyorum.

Bu belediyelerle ilgili söylendi, hatta demin örneği de verildi. Tabii, bu yerel yönetimlerde özellikle yolsuzluklarla ilgili konular ve personelle ilgili yapılan iş ve işlemlerle alakalı sizin de yetkinizi kullanmak noktasında... Mesela 31 Mart yerel seçimlerinden sonra ben bunu sürekli dile getiriyorum çünkü bugün Meclise de gelmişler. İşten çıkarılan, "Belediye değişti." diye işine son verilen insanlar var. Bunların da en çoğu yine Van Belediyesi ile İpekyolu Belediyesinde, DEM'li belediyelerde. CHP'li belediyelerde de var, muhtemelen AK PARTİ'li belediyelerde de olabilir ama en yüksek sayı 850 civarında Van'da. Bu insanlar da yüz yirmi gündür belediyenin önünde eylem yapıyor, hak arıyorlar ve işten çıkarılmışlar, bunların içinde birkaç yıllık çalışanlar var. Demin atıfta bulunuldu "bankamatik memuru" diye, bu konuda herkes son derece şeffaf inceleme olsun isteniyor. Bu konularla alakalı da bir çalışmanız olacak mı? Ben, mesela, kendim yaşadım. Ya, hususen de ben öğretmen kökenli, yıllarca da sendikacılık yapmış bir milletvekiliyim, hayatımız da sokakta bir şekilde hak arayarak geçti. Benzin ve mazot zamlarını Bursa'da parti olarak bir basın açıklamasıyla protesto etmek istedik Sayın Bakan. Diğer Bursa Milletvekilimiz Hasan Toktaş Bey'le basın açıklamasının ardından sembolik bir boş benzin, küçük bir benzin bidonunu -hani, yolda kalınca dolduruyorsunuz ya ibrik şeklinde- bunu AK PARTİ il binasına -zaten, şehrin meydanında- onun önüne zamları protesto için koymak istedik, müdahale edildi bize.

AHMET SALİH DAL (Kilis) - Benzin niye yakacak mısın partiyi?

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) -Yani milletvekili olduğumuzu söylememize, bilmelerine rağmen Bursa'da emniyet kuvvetleri, polisler bize biraz daha devam etsek herhâlde ters kelepçe vuracaklardı, müdahale ettiler, görüntüleri de var, ben bununla ilgili soru önergesi verdim, ona da cevap alamadım. Biz, bu hakkı yani bu kendi hakkımızı bile koruyamıyorken vatandaşta nasıl bir yani kolluk kuvvetleriyle alakalı bir güven algısı oluşacak, onu da merak ediyorum.

Bir şey daha, ya Sayın Bakanım, algı şu: Keşke, böyle olmazsa. Biz devlet ile hükûmetin farkını bilen, "Allah devlete zeval vermesin." diye sabah akşam dua eden insanlarız. Devlet sevgimiz de malum ama ya bu valilerimizin, validen ziyade AK PARTİ il başkan yardımcısı gibi davranmalarına biraz müdahale etmek lazım. Ya, ben Bursa'da 2023'te adaydım, 2023'te adayız, biz geziyoruz doğal olarak seçim, kampanya dönemi, Sayın Varank geziyor, tabii, Togg'la gezdi, böyle hep Togg arabasıyla gezdirerek... Ya, bütün gezilerinde yanında Bursa'nın valisiyle gezilir mi ya? Sayın Yakup Canbolat'la propaganda yaptılar ya, yüz gün boyunca. Şimdi, hatta birinde ne oldu biliyor musunuz? Kestel ilçesine giriyorlar, videoyu da yayınlıyor Sayın Varank, arabada selfieyle, Vali Bey var, AK PARTİ kadın kolları başkanı var, Sayın Varank var. Ya içeri girerken "Sen in." dediler, Sayın Valiyi de yol ortasında bıraktılar orada, devletin valisini, samimiyetle üzüldüm ya. Ya da eğer valilerin böyle bir görevi varsa lütfen benim seçim kampanyama da katılsınlar, ben de bu ülkenin vatandaşıyım, ben de Bursa için çalışacağım, öyle mi? Bunu hususen, bunu devlet ayağa düşmesin diye rica ediyorum, istiyorum. Yani devlet hepimizin valisi gibi davransın diye aracılığınızla söylemek istiyorum.

Son olarak, son olarak değil bitmiş, tekraren, Komisyonumuza ziyaretiniz için bu sunum için de emeği geçenlere de sizlere de teşekkür ediyorum efendim.