MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Bakanım, hoş geldiniz; sizi ve bürokrasi ekibinizi saygıyla selamlıyorum.

Birkaç konuya çok hızlıca değineceğim. Bu istisnai vatandaşlık verilen Suriyelilerden bazılarının vatandaşlığının iptal edildiğini biliyoruz; bir sabah e-devlette iptal edildiğini görüyorlar. Muhtemelen bu, bizim uygulamamız açısından yeni bir durum. Ancak başta geçici koruma statüsünün kaybı dâhil, çocukların eğitim durumu dâhil bir yanda statüsüz duruma düşen bu kişilerle ilgili olarak nasıl bir süreç yönetildiğine dair makamınıza bir mektup göndermiştim, vakit kaybı olmasın diye bunu tekrar size takdim edeceğim. Bu hususta bir yol haritasının belirlenmesinde ve sadece bir istihbarat notuyla değil, idare hukuku gözü ve bir mülki idare bakış açısıyla da bu iptal taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini sunmak istiyorum.

İkinci olarak, çifte vatandaşlık sahibi olup Gazze ve Refah soykırım hareketine katılan Türk vatandaşının tespitine dair bir soru önergem cevaplanmayı bekliyor hatta süresi doldu. Bu hususta bürokrasideki arkadaşların dikkatini çekmek istiyorum.

Üçüncü olarak, Sayın Bakanım, geçen yıl Altındağ'da, bu yıl Kayseri, Hatay, Bursa ve diğer illerde yaşanan göçmen karşıtı hareketlerle ilgili olarak istihbarat zafiyeti olduğunu düşünüyor musunuz? Müdahalelerin geç yapıldığı konusundaki fikriniz nedir? Ve özellikle bizim bölgemizde sıklıkla karşılanan, valiliğin idari bir kararla eylem yasağı ve sokağa çıkma yasağı kararlarının bu Suriyeli mülteci karşıtı olaylarda etkin bir şekilde kullanılıp kullanılmadığı hususunda bir müfettiş veya teftiş incelemesi var mıdır? Doğukan Çep, Sinan Ateş'in azmettiriciliğini üstlenen vatandaş; yargılamada mahkemenin önünde şunu söyledi: "Otuz beş yıl dört ay kesin hükmüm vardı, beş yıl boyunca her yıl Bodrum'a tatile gittim. Polisleri gördüğümde Ayetel Kürsi okuyordum, onlar yönlerini değiştiriyorlardı." Bu beş yıllık süre boyunca otuz beş yıllık kesinleşmiş hükmü olan ve öldürdüğü birtakım kişilerle ilgili olarak, özellikle uyuşturucuyla mücadele eden Hasan Ferit Gedik ve arkadaşları hakkında, böyle bir övünerek âdeta bir devlet göreviymiş gibi yaptığı savunmalar ile bu beş yıl boyunca yakalanmamış olması bir araya getirildiğinde, bunun korunduğuna dair güçlü bir kanaat var. Bu beş yılla ilgili, Doğukan Çep'in yurt içi hareketliliği incelendiğinde hangi Emniyet görevlilerinin bir zafiyeti olup olmadığına dair bir teftiş süreci işletilmiş midir?

Son olarak, Sayın Bakanım, Özel Harekat Daire Başkanının, Sayın Devlet Bahçeli'ye gösterdiği abartılı saygı ve el öpme hareketinin birçok vatandaşta tedirginlik yarattığı malumunuzdur. Bununla bağlantılı olarak bir siyasi partiye açıkça ait olduğu belli olan bıyık şekli ve el hareketinin polis teşkilatında uzunca bir süredir, bırakınız bir engelleme, karşılaşmayı -nasıl diyelim- bir temsil simgesi olarak kullanıldığını görüyoruz. Bunun vatandaşlarda bir tedirginlik yaratıp yaratmadığı hususunda kanaatiniz nedir?

Teşekkür ederim.