| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Tarım ve Orman Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Türkiye Su Enstitüsü d) Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 06 .11.2024 |
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri, Sayın Bakan, değerli bürokrat arkadaşlarımız, basınımızın çok kıymetli mensupları; ben de hepinizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum. Sunum için Sayın Bakanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum.
Şimdi, tabii, ülkemizin şu anda çok temel iki sorunu var; bunların bir tanesi barınma, bir tanesi sağlıklı gıdaya erişilebilirlik. Tabii, bu konunun neden bu kadar büyük bir mesele olduğunu Plan ve Bütçe Komisyonunda biz neredeyse bir buçuk yılı aşkın konuşuyoruz. Tabii, bu işin bir genel ekonomik tarafı var çünkü artan maliyetler barınma ve gıdada aslında canımızı çok sıkıyor. Ben Plan ve Bütçe Komisyonunda bir önceki yılki sunumla karşılaştırıldığında, bugün yapmış olduğunuz sunumun Türkiye’de gündem olması gerektiğini düşünüyorum çünkü mazot konusu… Şöyle -çok değil yani Taş Devri’nden bahsetmeyeceğim- 2021 yılına döndüğümüzde 6 lira, 7 lira olan mazotun 40 lirayı geçmiş olduğu bir ortamda biz hakikaten bu iki alanda da yaşadığımız yüksek maliyetlerin sebebini biliyoruz yani elbette Tarım ve Orman Bakanlığı olarak bunun tek sorumlusu siz değilsiniz, o irrasyonel politikalar Türkiye’yi bu noktaya getirdi maalesef ve şu anda bunu çözmek yine hepimizin vazifesi.
Şimdi, elbette burada barınmayla ilgili size bir şey söylemeyeceğiz ama şu gıda enflasyonu meselesi sizin sorumluluğunuzda ve bugün sunumunuzda özellikle planlı ürünlerle ilgili olarak yüzde 100 mazot desteğinden ve genel olarak yüzde 50 mazot desteğinden bahsettiniz, gübre desteğinden bahsettiniz; bence bu çok kıymetli. Tabii, datalara siz daha çok sahipsiniz, ben rakamlara boğmak istemiyorum ama şu soruyu sormam gerekiyor… Biraz sonra bütçenizle ilgili de bazı rakamlar vereceğim. Hakikaten, kullanılan mazota, gübreye baktığınızda bu değirmenin suyunun nereden geldiği konusunda belki daha tatmin edici açıklamalara ihtiyaç olabilir.
Şimdi, buradan hareketle, ben biraz bu gıda konusunda… Ki bence bugün eğer TÜİK sizi dinliyorsa… Hazine ve Maliye Bakanımız bu bilgilere sahiptir mutlaka, işte, Strateji ve Bütçe Başkanlığımız burada. Aslında siz bugün bize şunu söylediniz: Gıda konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı gıda enflasyonunu engellemek için elini taşın altına koyuyor. Bu “Şu anda gıdada elimizdeki bütün veriler değişecek.” demektir. Şimdi, buradan hareketle, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun ağustosta yayınlamış olduğu rapor arkadaşlarımızda da sizlerde de vardır; gerçekten dehşet verici şeyler geliyor önümüze ve iki yıl sonra bunların geliyor olması -2023’ten sonra- üzerinde bu ekonomik planın ya da programın nasıl işlediği konusunda bizi yeniden düşünmeye itiyor. Nedir o? FAO’nun raporuna göre küresel gıda fiyatlarında yıllık bazda yüzde 1,1 düşüş var, Ağustos 2024’ten bahsediyorum; “Türkiye’de -yine ağustos verileriyle- yüzde 44,4 arttı.” diyor. Şimdi, bizden sonra gelen ülkelere bakıyoruz, biz onların 7-8 kat yukarısındayız. Bir iyi gelişme var, en son eylül ayında, TÜİK’in yapmış olduğu açıklamalara göre gıda enflasyonu manşet enflasyonda TÜFE’nin altına indi ama Tarımsal Girdi Endeksi’ne baktığımızda da ortalamanın yüzde 43 üzerinde olduğunu görüyoruz yani bu, şu demek: Tarımda gıda fiyatlarındaki artış yüzde 40’ın altına inmiyor -en son eylül ayı verileri ve TÜİK üzerinden söylüyorum- ama sizin sunumunuzda ben bunun çok daha hızla aşağı inebileceği bir tablo sundunuz diye ümitlenmek istiyorum, bu konuya biraz sonra tekrar gireceğim.
Tabii, bunu böyle açıklamamın nedeni, meseleye böyle açıklık getirmemin nedeni… Ben şuna inanıyorum: Bugün bu ülkede “asgari ücret” dediğimiz ücretle yani insanların barınması, giyinmesi, gıdası gibi bütün bunlara baktığımızda 17.002 lira olan asgari ücretle İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerimizde 2+1, 3+1 bir daire tutamazsınız, barınmanıza yetmez. Dolayısıyla, açlık sınırının 20 bin TL’yi geçtiği, yoksulluk sınırının 60 bin TL’yi geçtiği bir ülkede gıda enflasyonunun önlenmesi demek, aslında Tarım ve Orman Bakanlığı olarak bu ülkede gelir adaletine de çok büyük bir katkınız olabilir demektir.
Şimdi, buradan hareketle, ben özellikle şunu ifade etmek isterim: Bizim çok büyük doğal kaynaklarımız, petrolümüz, doğal gazımız, şuyumuz buyumuz yok ama bizim cumhuriyetimiz kurulduğu yıldan itibaren… Şunu istemiyoruz tabii: Yani ilk yıllarda olduğu gibi tarım yüzde 40, yüzde 45 oranında büyümeye, Türkiye’nin büyümesine katkı sağlasın istemiyoruz. Biraz önce arkadaşımız da ifade etti, katılıyoruz yani kentleşmeyle birlikte elbette tarımsal üretimin büyümeye olan katkısı azalır ama Türkiye’de şöyle bir sorun oldu artık Sayın Bakanım: Bakın, siz “kentleşme” dediniz, dünyada 37’den 50’ye geldiğini söylediniz ama aynı Dünya Bankası raporlarında Türkiye'de bu rakamın yüzde 77'yi geçtiği söyleniyor. Yani Türkiye'de köyler ve mücavir alanlar, tarımsal alanlar daha hızlı boşalıyor yani Türkiye'nin kentleşmesi çok daha hızlı. Bakın, en son büyüme rakamlarına baktığımızda -keşke sadece hizmetlerde biz bunu görmüş olsak- hizmetler sektöründe inanılmaz bir büyüme var ama Türkiye'nin sanayisinin ve tarımının büyümeye olan katkısı yani reel ekonominin, alın terinin, büyümeye olan katkısı azalıyor sadece tarımın değil. 2011'de yanlış hatırlamıyorsam tarımın gayrisafi millî hasılaya katkısı yüzde 7,5 civarlarındaydı, şu anda 6'nın altına düştü. Şimdi, dolayısıyla burada elbette cirosal anlamda tarımda bir artış var ama Türkiye'nin böyle çok temel bir problemi de var. Buradan hareketle, işte bizim doğal kaynaklarımız yok dedik. Ben uzun yıllar uluslararası ticaretle uğraştım, Hollanda'da tarımı yakından görme imkânım oldu yani neredeyse onlardan 5 kat büyük bir nüfusumuz var ve topraklarımız 15-20 kat büyük. Şimdi, geçtiğimiz yıl 135 milyar euro Hollanda tarımsal ihracat yaptı yani 140 milyar doların ötesinde bir ihracatı var.
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - Kendi üretiminde mi?
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Evet, kendi üretiminde.
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - Tamam.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Ben Hollanda'nın ihracatını söylüyorum, 2023'ü. Şimdi, bizim normalde 30-35 milyar dolar civarlarında. Böyle büyük bir ülkede -elbette, Avrupa'daki yerimizi söylediniz, bu bize mutluluk veriyor, ona bir şey demiyorum ama bu ülkenin normalde- o doğal gazı, petrolü olmayan Türkiye'de şöyle bir düşünün yani biz Hollanda'ya varmasak bile şöyle 100 milyar, 110 milyar dolar bir tarım ihracatımız olduğunu düşünün, Türkiye'nin cari açığı, Türkiye'nin dış ticaret açığı diye bir şey kalmaz.
Burada çok önemli bir konuyu özellikle ifade etmem gerekir. Yani çok söylendi ama ben biraz daha farklı bir yöne dikkat çekeceğim. On İkinci Kalkınma Planı'mızda biz tarım arazilerinin korunması konusunda çok önemli cümleler kurduk. Şimdi, öyle bir tabloyla karşı karşıyayız ki şu anda çiftçilerin borcu üzerinden ki bu 750 milyarı geçen bir borç, ifade etti arkadaşlar detaya girmeyeyim... Şu anda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun raporlarında ülke genelinde 2 milyon 231 bin tarım arazisi bankalar tarafından ipotek altına alınmış, bu datalar muhtemelen sizde de var; bunlar tabii, çok dehşet rakamlar. Zaten ekimde dikimde problem yaşanırken bunla ilgili bence özel bir çalışmak lazım, bu kredi borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili belki sizden daha fazla bilgi almamız lazım.
Şimdi, muhalefet tarafında arkadaşlarımız konuşurken hep Tarım Kanunu'ndaki o yüzde 1'e, ilgili maddeye, 21'inci maddeye vurgu yapıyorlar ama Türkiye'de tabii ben artık tarıma ayrılan pay olarak bakmayacağım, tarımsal destek olarak söylemeyeceğim yani bir Bakanlık var, Tarım Kanunu'nda tarımsal desteğe ayrılması gereken 615 milyar gibi bir rakam olması lazım ama Tarım Bakanlığımızın kendi bütçesi 438 milyar dolayısıyla olmayan bir şeyi Tarım Bakanlığımız buna ayıramaz.
Burada, yine makro ölçekte bizim her birimizin üzerinde durup düşünmesi gereken konu: Biz neden tarıma, sanayiye ve birçok alana, reel üretim alanına bu payı ayıramıyoruz? Hepimiz biliyoruz bu gerçeği; bazı işleri yanlış yönettik, yanlış işler yaptık ve şöyle bir şey oldu: Bugün eğer biz bugün 1,9 trilyon faiz ödeyip bunun dörtte 1'ini, beşte 1'ini Tarım ve Orman Bakanlığımıza ayırıyorsak "Kimi koruyoruz?" sorusunun cevabını da bence burada bulmak gerekir.
Son olarak, tabii, bu kadar önemli bir Bakanlık... Ben geriye dönük bütçelere böyle bir baktım, 2021, 22, 23, neredeyse yıllık 2 milyar TL harcamadığınız bir ödenek oluyor. Doğrusu bunu anlamakta biraz güçlük çekiyorum. Çok bahsetmediniz, belki açıklamalarda bahsederseniz, 2024 ve 2028 strateji planınız var. Şimdi, bu stratejik planı ben okuduğumda özellikle çiftçilerin itibarı ve örgütlenme eksiklikleriyle ilgili olarak bazı vurgular var, bunun altının doldurulması lazım ama bazen gerçekçi olmayan hedefler de var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Bir tanesini paylaşmak isterim. Şimdi, diyorsunuz ki: "4,5 milyon ton yağlı tohumlu bitkilerin üretim miktarını 2028'de 28,15 milyon tona çıkartacağız." Hakikaten bu ilginç bir şey, işte, bilmiyorum, bu kadar nasıl artacak bu?
Bu şey konusunu önemsiyorum, bunu bir öneri olarak getireyim; şu an Türkiye'de insanlarımız artık bunu kendi başlarına yapmaya başladılar, dijital tarım pazarı gibi bir şey oluşmaya başladı. Bu konuda bence önümüzdeki dönem Bakanlığın da bir çalışması gerekiyor.
Adımıza fidanlar diktiniz, çok teşekkür ediyoruz.
Sayıştayla ilgili olarak bir cümle kurdunuz ama arkadaşlar raporlara bir baksınlar, yani şöyle bir şey düşünün, 1.555 banka hesabının Sayıştaya bildirilmediği, dönem sonu banka mevcutlarının bildirilmediği ve varlıkların yetersiz raporlandığına dair bilgiler var, bunlara da bakarsanız...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Temurci, 2'nci kez süreyi uzattım.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Çok teşekkür ederim.
Bütçemiz ülkemize, milletimize hayırlı olsun inşallah.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Teşekkür ederim.