Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı c) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ç) Türk Standardları Enstitüsü d) Türk Patent ve Marka Kurumu e) Türkiye Bilimler Akademisi f) Türkiye Uzay Ajansı g) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ğ) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı h) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ı) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı i) Kalkınma Ajansları (Ankara, Bursa Eskişehir Bilecik, İstanbul) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 07 .11.2024 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlar; ben de hepinizi öncelikle saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını görüşüyoruz. Bu Bakanlık yönünden, tabii ki sanayimiz çok önemli, teknolojimiz çok önemli ancak her iki alanda da yetişkin bireylerin olması hepsinden daha da önem taşımakta çünkü gerçekten donanımlı, yetişkin gençlerimizle birlikte hem sanayide hem de teknolojide ilerlememiz mümkün ancak bugün, ülkemiz yönünden baktığımızda, gerçekten beka sorunu olarak ifade edebilecek olduğumuz en önemli konu gençlerimizle ilgili, gençlerimizin geleceğiyle ilgili ve özellikle yetişkin gençlerimizin kendilerinin yurt dışına gidebilme arayışları içerisinde olduğunu ifade etmek isterim. Bugün eğitim gören gençlerimizin yurt dışına gittiği söylenilmekte iktidar tarafından. Evet, eğitim için yurt dışına giden gençlerimiz var, bu da güzel. Cumhuriyetimizin ilk ilan edildiği yıllarda da planlı bir şekilde gençler eğitim için yurt dışına gönderildi. Eğitim alan gençler ülkemize geri dönerek Türkiye Cumhuriyeti devletinin gelişimine çok önemli katkıda bulundular ancak bugünün sorunu yurt içinde yetişen gençlerin yurt dışına gitme sorunudur.
Sayın Bakan, gerek sizin Bakanlığınız gerek Gençlik ve Spor Bakanlığı gerekse Millî Eğitim Bakanlığı birlikte, aslında iktidarın bütün bakanlıkları yönüyle bu konunun mutlaka çözüme kavuşturulması, gençlerimizin, geleceğini ülkemiz sınırları içerisinde aramasının sağlanması gerekmekte.
Sunum kitapçığınızda “Yeşil dönüşüm… Sanayimiz çevre dostu yatırımlarla büyüyecek.” şeklinde güzel bir ifadeniz var. Ben böyle güzel, çevre dostu yatırımları veya çevreci sloganları severim Sayın Bakan. Enerji verimliliğini artırmak ve yenilenebilir enerjinin de yine özellikle sanayide kullanılmasını arttırmaya çalışacağınızı, destekleyeceğinizi ifade ediyorsunuz ancak bugün ülkemizin acı gerçeği nedir? İşte, bir yatırımcının eğer bir yatırım yapacaksa ülkede ne kadar yeşil doku varsa, neredeyse onları yok etmeye çalıştığı günleri yaşıyoruz. Hâlihazırda, şu dakikada, burada bütçe görüşmesi yaparken dahi ülkemizin birçok yerinde, Kaz Dağları başta olmak üzere yeşil dokularımızın yok edildiği günleri yaşıyoruz yani bu, her yerde, her zaman önemli bir konu.
Sayın Bakan, bazı konular vardır ki bu konu siyasi değil millî bir konudur. Yine siz sunum kitapçığınızda Millî Teknoloji Hamlesi'nden bahsetmektesiniz. Evet, bunu biz de önemseriz; yatırımlarımızın, teknolojimizin, ülkedeki gelişen konuların hepsinin millî olması ve millî bir şekilde sunulması bizim için de önemli. Şimdi, Akıncı, ANKA, KAAN, HÜRKUŞ, ATAK; bunlar devletin imkânlarıyla yapılan, devletin destekleriyle yapılan; bir kısmı devlete ait yerlerde, bir kısmı özel işletmelerin desteklenmesiyle yapılan eserlerimiz. Bu eserlerden siz ne kadar gurur duyarsanız biz de o kadar gurur duyuyoruz ancak, bakın, bu tip gelişmeleri millîlikten çıkarıp da siyasallaştırırsanız, bunu sanki bir siyasi anlayışın, bir siyasi iktidarın eseri hâline getirirseniz gerçekten ülke adına yazık edersiniz.
Örneğin, geçtiğimiz dönemlerde, işte, bu salon başta olmak üzere, iktidarın mensupları birçok yerde Togg'dan yani ülkemizde üretilecek olan bir araçtan sanki kendi siyasi partilerine ait bir araç yapılıyormuş gibi bahsettiler. O zaman da söyledik; bakın, bu ülke topraklarında daha önce de mevcutta da fazlasıyla değişik araçlar üretildi. Şimdi, tüm telif hakları ülkemize ait olan bir araç üretiliyor, bu araçtan biz de memnunuz ama öyle bir duruma sokuldu ki sanki bir iktidarın yarattığı araç. Ne oldu? Bir araç çıktı, ilçe ilçe, il il, meydan meydan, cuma namazları sonrası caminin önü dâhil seçim malzemesi yapıldı, bugünleri yaşadık yani seçim malzemesi yapılan bir araçtan bahsediyoruz. Buna rağmen, bakın, bu aracın... Şimdi, bu araçla rekabet edecek Çin malı bir aracı ülkemizde destekleyen bir tutum içine girdi iktidar ve öyle bir an geldi ki şimdi bu Togg'u savunmak yine bize düşecek; bu Togg'un devamlılığını sağlamak, yapılan yatırımların geleceğe dair güvencesini sağlamak yine bize düştü diye söylemek isterim çünkü eğer bu kadar bir yatırım yapılmışsa artık bu yatırımın devamlılığının gelmesi lazım. Yani, Togg'un başka araçlara, özellikle Çin araçlarına kurban edilmemesi gerekiyor.
Sayın Bakan, yapılan her iş siyasallaştırıldığı gibi, bir konudan daha bahsedeceğim; yani, bu bir anlayış meselesi. Burada, tek tek "İşte, şunu yaptık, bunu yaptık, TEKNOFEST yaptık..." Bunlar zaten gelişen teknoloji içerisinde bir bakanlığın süreç içerisindeki gelişmelere göre yaptığı etkinlikler ancak bu etkinlikleri -tekrar söylüyorum- siyasi kimlik değil, millî kimlik içerisinde yapmanızı öneriyorum.
Sayın Bakan, pilot ve elektronik mühendisi bir kişiyi -ismini de herkes biliyor- uzaya gönderdik. Sunum kitapçığınızda diyorsunuz ki: "13 bilimsel deney gerçekleştirerek tarihî bir başarıya imza attı." Bu arkadaşın uzaya gidişiyle ilgili maliyet... Birden farklı rakamlar var ama bir tanesi 55 milyon dolar olarak ifade ediliyor, 1 milyar 650 milyon. Sayın Bakan, 2023 yılı bütçenizin yaklaşık yüzde 2'sine yani ellide 1'ine mal olan bir yolculuk. Aslında bu turistik bir gezi şeklinde planlanan bir uzay yolculuğu çünkü giden diğer ekip de diğer astronotlar da yine turistik gezi niyetiyle gitmişler. 13 bilimsel deneyden bahsediliyor, ben soruyorum: Ne bunlar? Ne yapmış orada? Neyi başarmış bu arkadaş? Yani 1 milyar 650 milyon lira değerinde, bir Türk vatandaşı... Ha, bakın, şunu derseniz "İlk defa bir Türk'ü uzaya gönderme imkânı bulduk, maliyeti de bu ama sonuçta bir Türk gitti oraya, uzaydan şöyle dünyaya bir baktı, bunu sağladık." derseniz vallahi bir itirazım yok ama ne yapmış bu, 13 tane neyi başarmış bu arkadaş çok merak ediyorum. Kaldı ki bakın, gidiş tarihi bile çok önemli. Gidiş tarihi olarak yerel seçimlere iki ay kala bu arkadaş yolculuğa çıktı, dönüşte de yine seçime etki edecek şekilde, siyasi birtakım atraksiyonlar içerisinde, okul ziyaretleri, gençlerle bir araya gelme gibi yani seçim süreci içerisinde siyasi birtakım girişimler içerisinde bulunmaya itildi. Ben o arkadaşı eleştirmiyorum, kendisiyle ilgili de hiçbir özel meselem de yok, tanımam da ama şuraya geleceğim, tekrar özetliyorum: Yapılan işleri siyasi malzeme yapmaya çalışmayın. Bunlar devletin imkânlarıyla, devletin bütçesiyle yapılan işler. Yani bu kadar parayı vermişsiniz, bu parayı keşke TÜBİTAK'ta, KOSGEB'de, orada burada harcasanız yani bu para az bir para değil. Tekrar söylüyorum, sizin Bakanlığın 2023 yılı bütçesinin ellide 1'i.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.
CAVİT ARI (Antalya) - Dolayısıyla, burada, bunu "turistik gezi" diye değerlendirmek isterim ama 13 bilimsel deneyin de kamuoyuna net bir şekilde açıklayıp ülkeye olan katkısını da anlatırsanız biz de öğrenmiş oluruz.
Teşekkür ediyorum.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Arı, teşekkür ederim.