KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli milletvekillerim, Bakan Yardımcılarım, değerli bürokratlar, çok değerli basın; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, ben de bir Aydın Milletvekili olarak... Dinar'dan doğup Uşak, Denizli ve Aydın'ın ortasından geçerek Ege Denizi'ne dökülen Menderes Nehri'miz var, biliyorsunuz. Yaklaşık 5 milyon insan bu sudan faydalanıyor; tarım alanında, sebze alanında, meyve alanında. Eskiden biz Menderes Çayı'nda balık tutarken şu an maalesef balıklar yaşamıyor. Bunun sebebi de başta Uşak'taki tabakhaneler, Denizli'deki sanayi kuruluşları ve maalesef arıtmalar çalışmadığı için yoldaki o bölgedeki sanayi kuruluşlarından akan zehirlerdir. Ben Uşak'tan başladım, Denizli ve Aydın’ın son noktasına kadar gittiğimde, özellikle Uşak’taki tabakhaneden ve oradaki sanayiden akan suları görünce, gerçekten, ne yapacağımı bilemedim.

Sayın Bakanım, tabii ki bu sorun, sadece CHP belediyelerinin, AK PARTİ belediyelerinin değil hepimizin sorunu. Bence, en önemli nokta, bunların en büyük sorunu enerji sorunu. Enerji pahalı olduğu için arıtmaları çalıştırmıyorlar, bir gerçek bu. Şimdi, bunlara öyle bir kanun çıkarmalıyız ki GES veya rüzgâr enerjisinden elde edilen... Ruhsat bedelsiz olsun, teşvik verilsin; her arıtmanın başında en azından bir GES kurulursa gerekli enerjiyi oradan karşılayarak oradaki arıtmayla devamlı temizleyebilir. Aksi takdirde, hiçbir sanayici, maliyet yüksek olduğu için arıtmalarını maalesef çalıştırmıyor. Sanayi kuruluşlarına gittiğimiz zaman, konuştuğumuzda aynı şeyleri söylüyorlar; bu konuda bir desteğinizi istiyoruz.

İkincisi, yine Aydın’da JES’leri biliyorsunuz… Aydın, yüz ölçümünün yüzde 80’i JES’lere açılmış bir yer. Oranın en önemlisi incirimiz, zeytinimiz, yaşama koşullarımız maalesef zehirleniyor. Defalarca söylememize rağmen, ruhsat alan JES sahipleri maalesef kanuna göre uygulama yapmadıkları için, masraftan kaçındıkları için çevreye büyük zarar veriyor. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün de yapacağı bir şey yok, diyor ki: “Şikâyet etseniz de gittiğimizde kapıda bizi geri çeviriyorlar.” Ne demek istediğimi siz anlamışsınızdır.

Özellikle 6 Şubat depremi olduğu gün, o sabah... Deprem sonrası Kahramanmaraş Pazarcık ve Türkoğlu’nda görevli olarak bir ay kaldım arkadaşlar; Allah bir daha öyle bir depremi bize yaşatmasın. O dönemde siz Bakan değildiniz. Ben, özellikle bir muhalefet milletvekili olarak… Bakanlar içinde en çalışkan, sahada bulunan bir Bakansınız; on yıldan beri bu Komisyonda görev alıyorum. Maalesef o dönemde Özhaseki, verdiği sözlerin hiçbirini gerçekleştiremedi. O dönemde, aşağı yukarı 608 bin konut ve köy evi gerekirken şu ana kadar, anladığımız kadarıyla, 101 bin ev teslim edilmiş. Bundan sonraki iş ne olur bilemem ama Sayın Bakanım, piyasaya baktığımda, sizin ihalelere baktığımda, arsasını koyduğunuz zaman maliyetler hemen hemen piyasa değeri de aynı. Yani o bölgede, deprem olan bölgelerde; Malatya, Kahramanmaraş, Hatay bölgelerine baktığımızda, yap-sat yapılan satışlarda o maliyet hemen hemen tutturuyor. Aslında, stoktaki malın TOKİ tarafından alınıp vatandaşlarımıza hazır bir evi teslim ederseniz daha kârlı olacağı inancını taşıyorum ben. Çünkü her şeyden önce piyasada, stokta ciddi derecede evler var. Hem o müteahhitleri kurtarmış olursunuz hem de evi yetişmeyen vatandaşlarımızı bu kış o evlere yerleştirirsiniz; böyle bir çözüm öneriyoruz. Tabii ki takdir sizin, bu konuda ne düşünüyorsunuz bilemem tabii.

Ama şunu söyleyeyim: Gerçekten, Türkiye'deki deprem alanlarının hepsini gezdim. Şu an insanlar zaten bir soğuk geçirdiler, ikinci bir kış geçirmeleri gerçekten zor bir durum; bu konuda acilen önlem almamız lazım.

Bütçeye de baktığımız zaman, geçen seneye göre... İşte 219 milyar bir bütçe ayrılmış hâlbuki Diyanet İşlerinden, diğer bakanlıklardan kesilip buraya daha ciddi bir bütçe aktarılması gerektiği inancını taşıyorum ama maalesef, geçen seneye göre 50 milyar daha bütçeniz eksilmiş. Bu konuda, finans konusunda…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Yıldız.