KOMİSYON KONUŞMASI

REŞAT KARAGÖZ (Amasya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, Sayın Bakan ve Bakan Yardımcıları, sayın bürokratlar ve değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanın yapmış olduğu sunumla birlikte Bakanlığın ileriye dönük planları ve politikaları hakkında bilgiler aldık. Sayın Bakan mevcut durumdan her ne kadar iftiharla bahsediyor olsa da bizler sürekli halkın içinde olduğumuz için durumun hiç de öyle tozpembe olmadığının farkındayız. Tercih edilen ticaret politikalarının ve ekonomi politikalarının küçük esnafımıza, KOBİ'lerimize, ihracatçılarımıza, sanayicilerimize ve her bir vatandaşımıza oluşturduğu yüke şahitlik ediyoruz. Uygulanmak istenen politikaların yalnızca günü kurtarıcı, geleceği olmayan, halkın gerçek sorunlarını çözmekten uzak olduğu apaçık görülüyor.

Sayın Bakan, ticaretle uğraşan vatandaşlarımızın ne kadar dertli olduğundan tekrar tekrar bahsetmeye gerek olduğunu sanmıyorum. Sizler de bu makamda bulunduğunuza göre ne kadar büyük sorunların olduğunu farkındasınızdır herhâlde ancak sormak istiyorum: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği verilerine göre, bu yıl ocak-eylül dönemleri arasında yeni kurulan şirket ve ticari işletme sayısının geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 14,7 azaldığını biliyor musunuz? Aynı dönemde kapanan veya tasfiye edilen şirket ve ticari işletme sayısının 52 bine ulaştığından haberiniz var mı? Aynı dönemde, yeni işe başlayan esnaf ve sanatkârlar sayısı yüzde 14,9 azalırken işi bırakan esnaf ve sanatkâr sayısının 82 bini bulduğu konusu hakkında sizlere bilgi verildi mi? Verdiğimiz yazılı soru önergesine karşılık olarak Bakanlığınızdan aldığımız cevaba binaen son dört yılda Amasya'da 300 şirket ile ticari işletmenin kapandığını, 1.777 esnaf ve sanatkâr sicilinin ise terkin ettirildiğini görüyoruz. Amasya esnafı mutsuz; Amasya'da ticaretle uğraşan, istihdam sağlayan, üretime katkı sunan vatandaşlarımız endişeli ve önünü göremiyor. Esnaf tefecinin eline düşmüş durumda. İcra dairelerine bu sene tam 7,9 milyon dosya geldi. Sizin iktidarınız döneminde 2,5 milyon esnaf battı. Konkordato ilan eden şirket sayısı geçen seneden bu seneye tam 2 kat arttı. Yaratılan güvensizlik ortamı, fiyat istikrarının sağlanamaması, düşürülemeyen enflasyon, kredi faiz oranlarının yüksekliği, verilmeyen destekler, ticaretle uğraşan vatandaşlarımızın ticari faaliyetlerine zarar veriyor.

2024'ün ilk sekiz aylık döneminde ithalat verileri incelendiğinde, üretimde temel girdiler arasında yer alan enerji ithalatının yüzde 6,3; demir çelik ithalatının yüzde 10,6 ve plastik ithalatının yüzde 7,4 azaldığını görüyoruz. Sayın Bakan, size soruyorum: Bu sekiz ay içinde ülkemiz yeni bir enerji kaynağı mı buldu? Bu soruların cevabının "Hayır." olduğunu hepimiz biliyoruz. İthalata dayalı üretim yapan sanayicilerimizin girdi ithalatı azalıyorsa bu demek oluyor ki üretim azalıyor, ekonomi yavaşlıyor. Dış ticaret endekslerindeki gelişmelere baktığımızda, ihracattaki artışın reel artış olmadığı, ihracat fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığı ortada. Bu noktada daha dikkatli çalışmalar yürütülmesi şart. Binbir emekle oluşturulan Türk sanayisini her birimiz pamuklara sarmalı, korumalı, üretimi kalıcı olarak artıracak şekilde desteklemeliyiz.

Son yıllarda sergilenen ekonomi ve hukuk politikaları dünyanın gözü önünde Türkiye'yi ikinci sınıf bir konuma itmiştir. Yabancı yatırımcı, otoriterleşen rejim karşısında hızla ülkemizden uzaklaşmaktadır. Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımcı sermaye miktarı olarak azaldığı gibi kalitesi de her geçen gün daha da bozulmaktadır. İktidarın beceriksizliği sayesinde Türkiye'nin kaybettiği doğrudan yatırım miktarı 350 milyar doları buldu. 350 milyar dolar, 1 milyon kişilik istihdam anlamına gelmektedir.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Ticaret Bakanlığının bütçesinin yerli üreticiyi güçlendiren, halkın temel ihtiyaçlarını gözeten bir anlayışta oluşturulmasını talep ediyoruz. Ülkenin dört bir yanında halkımız geçim mücadelesi verirken Bakanlığın bu gerçeklerden uzak, halkın ihtiyaçlarına duyarsız bir tavırla hareket etmesini kabul etmemiz mümkün değil. Halkın yararına, şeffaf, adil bir ticaret politikasının inşası Hükûmetin asli görevi olmalıdır. Türkiye'nin refahı için ekonominin temeli olan esnafımızın ve üreticimizin yanında olunmalıdır. Bu yolda atılacak her adım, yalnızca bugün değil yarının Türkiyesini de kurtaracaktır.

Hepinize saygılar sunuyorum.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Karagöz, teşekkür ederim.