KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, şimdi Sayın Bakanın Trendyol'la ilgili argümanlarını dinledim, hakikaten dehşete düştüm. Bir, "AYM'ye götürüldü." diyorsunuz. AYM'ye niye götürüldüğü meselesi ayrı ama AYM bak, bunu perçinlemiş, bir Anayasa'ya aykırılık yok.

İki, "Hepsi uygulamaya girdi." diyorsunuz. Ya, emniyet sibobu olan esas ana omurgası uygulamaya girmedi. Gireceği zaman işte bu kanun değişikliğini yaptınız.

"Pazar payı düşmeye başladı." diyorsunuz, tam tersine, 45'ten 60'a çıkıyor pazar payı. Ondan sonra ihracattaki artış ne işlem hacmini büyütüyor... Ya, Allah, Allah! Ya, zaten ihracatı düşüyoruz işlem hacmini hesap ederken Sayın Bakan. Normalde düşülüyor ama siz ne yaptınız? Hesabı tutturmak için Trendyol'dan para almayacaksınız ya ve piyasayı işgal etsin diye ihracatını 4 defa düşüyorsunuz ya. Bunu bana bir de gelip burada savunuyorsunuz. Ya, 1 kere düştün, olmadı; 2 kere düştün, olmadı; 3 kere düştün, olmadı; 4 defa düşülüyor Orhan. Yatırımı da 1 kere düştü, olmadı; 2 kere düştü, olmadı; 3 kere düştü, olmadı, 4 defa düşülüyor. Ya, böyle saçma sapan bir şey olur mu ya? Hiç olmazsa konuşmayın! Argümanlara bak: "Yüz binlerce insan işsiz kalacak." Niye kalıyor? Trendyol olmadan önce bu memlekette bir şey yok muydu? Ya, pazara hâkim konuma gelmemesi lazım hiçbir firmanın, bütün dünya bununla boğuşuyor, siz bunun farkında değil misiniz Sayın Bakan ya? Allah Allah!

TİCARET BAKANI ÖMER BOLAT - KEP getirildi, önceden yoktu.

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, nereden var? Ondan sonra alacak verecek ilişkisi oluşmadı. Ya, 2004'ün işlem hacmi oluştu, 2005'in Martında adam parasını ödeyecekti, sen kanun değiştiriyorsun. Nasıl oluşmadı alacak verecek ilişkisi? Ondan kastın nedir? Bu işe böyle alacak verecek diye bakılmaz. Ama normal şartlarda diyelim ki kıst usulüyle tahakkuk ettirilmiş olsa bu borç tahakkuk etti, tahakkuk etmiş borcu siliyorsunuz. Yani 2024'ü yaşadık çünkü. Bu mevzuata göre normalde vermesi lazımdı ama bir kanun çıkartıyorsun, "Almayacağım." diyorsun. Ya, 46 milyara mı yanarsın... Ama bak, bu "yerli, millî" lafını ağzınızdan düşürmüyorsunuz, çok da saygı duyuyorum ama "yerli, millî" diyorsak ya bu, tüketiciyi ezecek; bu, firmalarımızı ezecek. Tam da bak argümanlarınızın hepsi sakat.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

"240 bin KOBİ buradan faydalanacak." diyorsunuz ya. 240 bin KOBİ'nin canına okuyacak yarın bu adam. İstediği komisyonu dayatacak, ne yapabileceksiniz? Yani bütün argümanlarınız bizim tarafımızda yer almanızı gerektiriyor ama başka bir şey söylüyorsunuz. Bu, nasıl bir mantık anlayamadım ben.

TİCARET BAKANI ÖMER BOLAT - Erhan Bey, siz devlette çalışmış birisiniz. Onu Ticaret Bakanlığı gerektiğinde sınırlayabilir.

ERHAN USTA (Samsun) - Nasıl sınırlarsınız? Tabii, "Bu ülke hukuk devleti değil." diyorsunuz, o olabilir tabii. Yani sizin zaten hukukun bir önemi yok, sizin aldığınız, verdiğiniz kararların bir önemi var. "Şöyle yap, böyle yap, bilmem..." Hukukun önemi olmuş olsa bu kanunu kimse çıkarmaz ya! Şu kanunun altına imza atan da bunu savunan da utanır ya, utanır; 4 defa ihracat düşüyorsun, olmadı 4 defa yatırım düşüyorsun, ya bu da olmadı "Hesaplamayı yüzde 20 hesabını yaparken bir de buna yüzde 15 sapma veriyorum." diyor, ancak tutuyor hesap. Gelecek yıl bu hesap tutmazsa bakın, göreceksiniz, yazın buraya, bu kanunda tekrar değişiklik yapılacak. "İhracatı 8 defa düşürün." diyecekler ve burada geliyor Sayın Bakan bunu savunuyor. Ya hiç olmazsa susun Sayın Bakan ya!

Teşekkür ederim.