KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Bakanlığımızın ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2023 yılında istihdam, erken emekliliğe yol açan düzenlemeye ve depremlerin olumsuz etkilerine rağmen önceki yıla göre 880 bin kişi artmış, işsizlik oranı 1 puan azalmıştır. Önceki gün açıklanan mevsim etkilerinden arındırılmış iş gücü istatistiklerine göre, 2024 Eylül ayı itibarıyla yıllık istihdam bir önceki yılın aynı ayına göre 1 milyon 129 bin kişi artarak 32 milyon 823 bine yükselmiş, iş gücüne katılma oranı 1,2 puan yükselerek yüzde 54,4'e çıkmış, işsizlik oranı da 0,5 puan düşerek yüzde 8,6 düzeyinde gerçekleşmiştir. Genç işsizlik oranı 2023 yılında 2 puan azalarak yüzde 17,4'e, 2024 yılı ikinci çeyreği itibarıyla da 1,4 puan azalarak yüzde 16,3 düzeyine inmiştir. Eylül ayı itibarıyla genç işsizlik oranı yüzde 17,1 düzeyindedir. Bir önceki yıla göre kısmi bir artış olmakla birlikte, 2022 yılı ve öncesi yıllara göre önemli oranda azalma söz konusudur. Ne eğitimde ne istihdamda olan genç nüfus oranı 2024 yılı ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 20,8 olup bir önceki yılın ikinci çeyreğiyle aynı düzeydedir. Atıl iş gücü oranı 2024 Haziran ayında yüzde 29,2'ye kadar çıkmış, sonraki aylarda düşerek Eylül ayında yüzde 25,6'ya inmekle birlikte bir önceki yılın aynı ayına göre 3,8 puan artış bulunmaktadır.

Atıl iş gücü oranı: Zamana bağlı eksik istihdam, işsizler ve potansiyel iş gücünün toplamının iş gücü ve potansiyel iş gücünün toplamına oranıdır. Potansiyel iş gücünü iş bulma ümidi olmayanlar, işbaşı yapabilecek olup iş aramayanlar ile iş arayıp işbaşı yapamayacak olanlar oluşturmaktadır. Potansiyel iş gücü öteden beri iş gücüne dâhil olmayan nüfus arasında gösterilmektedir. İş gücü verileri analiz edildiğinde görülmektedir ki, son yıllarda iş gücüne dâhil olmayan nüfusta azalma olmasına rağmen potansiyel iş gücü artmıştır. İş gücüne dâhil olmayan nüfus arasında başta ev kadını sayısında azalma olduğu ve bunun istihdama ve potansiyel iş gücüne kaydığı görülmektedir. Durum böyleyken atıl iş gücü üzerinden işsizliğin arttığını söyleyenler, istihdamda ve iş gücüne katılma oranında sağlanan artışları nereye koyacaklar? Zorlu şartlarda sağlanan bu başarının üzeri örtülemez. Bakınız, istihdam, pandeminin vurduğu 2020 yılına göre 6,1 milyon, pandemi öncesi 2019 yılına göre 4,8 milyon artmıştır. Pandeminin ve Şubat 2023'te yaşanan depremlerin olumsuz etkisine ve erken emeklilik düzenlemesine rağmen istihdamda yıllık ortalama 1 milyon civarında artış vardır. İş gücüne katılma oranı 2019 yılında yüzde 52,9 iken 2024 yılı Eylül ayı itibarıyla yüzde 54,4'e kadar yükselmiştir. Netice itibarıyla, istihdam ve iş gücüne katılma payı artmakta, işsizlik oranı azalmaktadır, gerisi lafügüzaftır. İstihdam ve iş gücüne katılma oranını daha da artırmamız, işsizlik oranını daha da düşürmemiz lazımdır.

Kadınların iş gücüne katılım oranı 2023 yılında yüzde 35,8; 2024 yılı Eylül ayı itibarıyla yüzde 37'yle tarihî seviyeye yükselmiştir, kadın işsizlik oranı da yüzde 12,3 düzeyindedir. Önemli sosyoekonomik sorunlardan biri olan kayıt dışı istihdam oranı kademeli olarak ciddi bir gerileme kaydetmiş olup 2023 yılında yüzde 26,1 seviyesindedir. Söz konusu oran, 2024 yılı ikinci çeyrek itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,3 puan azalarak yüzde 26,3 düzeyinde gerçekleşmiştir. Milliyetçi Hareket Partisinin çalışma hayatına ilişkin politikasının esası, toplumun tüm kesimlerine insana yaraşır iş fırsatlarının sunulduğu, iş gücünün niteliğinin yükseltilip etkin kullanıldığı, ücret-verimlilik ilişkisinin güçlendirildiği, iş sağlığı ve güvenliği şartlarının iyileştirildiği ve etkin bir şekilde denetlendiği bir iş gücü piyasasının oluşturulmasına dayanmaktadır. Ülkemizde iş gücü piyasası ve çalışma hayatıyla ilgili köklü bir reform yapılması görüşündeyiz. Eğitim, istihdam planlaması yapılmalı, mesleki eğitim daha da güçlendirilmeli, mevcut ve yeni meslek alanları ile bu alanların gerektirdiği beceri düzeyleri belirlenmeli ve güçlendirilmeli, aktif iş gücü programları yaygınlaştırılmalı ve etkinliği daha da artırılmalıdır. Çalışma hayatında yeni nesil çalışma modelleri iş gücü piyasasına etkin biçimde entegre edilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümün iş gücü piyasasında oluşturduğu talebe yönelik olarak iş gücünün niteliği geliştirilmelidir. Kayıt dışı istihdam hem haksız rekabete yol açmakta hem de çalışanları haklarından yoksun bırakmaktadır. Kayıt dışı istihdamı iyice azaltacak ve kayıt dışı ücret ödemelerini kayda alacak etkin önlemler alınmalıdır. Özel politika gerektiren grupların iş gücü ve istihdama katılımları daha da artırılmalıdır. Çalışma hayatı işçi ile işveren haklarının dengeli bir şekilde korunmasının yanında işin korunmasını da dikkate alan politikalar çerçevesinde tanzim edilmelidir. Çağdaş normlarda endüstri ilişkilerinin tesisi için sendikalı işçilerin ve toplu iş sözleşmeli iş yerlerinin artırılmasına destek sağlayacak düzenlemeler getirilmelidir. Çalışma hayatında sosyal taraflarla diyalog içerisinde tüm işçiler açısından erişilebilirliğin sağlanacağı, işçilerin kazanılmış haklarının güvence altına alındığı bir kıdem tazminatı sistemi oluşturulmalıdır. İş sağlığı ve güvenliğinin çağdaş normlarda sağlanması için her türlü tedbir alınmalı, bu alanda yürütülen hizmetlerin nitelik ve verimliliği artırılmalı ve denetimler daha da etkinleştirilmelidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak, vatandaşlarımızın geleceğinden emin olması ve yüksek standartlı bir hayat sürmesi için bütün nüfusu kapsayacak nimet-külfet esasına göre işleyen çağdaş normlarda bir sosyal sigorta sistemiyle muhtaçlarımızın huzur ve refah içinde olacağı bir sosyal koruma sisteminin oluşturulmasını, bu yöndeki kurumsal yapının güçlendirilmesini, mevzuat ve benzeri eksikliklerin giderilmesini gerekli görüyoruz. Sosyal sigorta sisteminde finansal sürdürülebilirlik açısından önemli bir gösterge olan aktif-pasif oranı 2022 yılında 2,01 bir düzeyine kadar yükselmiş iken bu oran 2023 yılında 1,66'ya, Ağustos 2024 itibarıyla 1,59'a gerilemiştir. 2023 yılında aktif-pasif dengesinin bozulmasında sigortalılık başlangıç tarihi 8 Eylül 1999 öncesi olan sigortalılar için yaşlılık aylığı hak kazanma koşullarından yaş şartının kaldırılması başlıca etken olmuştur; bu kapsamda, 2 milyonu aşkın sigortalı emekli olmuştur.

2023 yılında merkezî yönetim bütçesinden SGK'ye yapılan transfer tutarı bir önceki yıla göre yüzde 118,5 oranında artışla 849,8 milyar lira olmuştur. Bütçe transferlerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2022 yılında yüzde 2,6 iken 2023 yılında yüzde 3,2'ye yükselmiştir. 2024 Ocak-Ağustos döneminde ise merkezî yönetim bütçesinde yapılan transfer tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 83,2 oranında artışla 981 milyar lira olmuştur. Hazinenin çeşitli kanunlardan kaynaklanan faturalı ödemeler, ek karşılıklar, devlet katkısı, emeklilere yapılan ek ödeme, prim teşviklerinden kaynaklanan transferler, açık finansmanı ve prim ödeme gücü olmayanların GSS primleri gibi yükümlülükleri merkezî yönetim bütçesinden SGK'ye yapılan transfer ödemeleriyle karşılanmaktadır. SGK'ye 2024 yılında gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3,5'i, 2025 yılında ise yüzde 3,6'sı oranında bütçe transferi yapılması öngörülmektedir.

SGK, merkezî yönetim bütçesinin yaklaşık üçte 1'ine karşılık gelen devasa bir bütçeye sahiptir. SGK harcamalarında sağlanacak tasarruf, sistemin finansal sürdürülebilirliği açısından büyük önem arz etmektedir. Sosyal güvenlik sisteminin temel sorunları, erken emekliliğin olumsuz etkisi, kayıt dışı istihdamın azalmakla birlikte hâlâ yüksekliği, prime esas kazancın düşük bildirilmesi, alacakların etkin bir şekilde takip ve tahsil edilmemesi, yapılandırma ve ödeme kolaylığı gibi uygulamalarla prim ödeme eğiliminin azalması, uzayan ortalama ömür nedeniyle artan aylık ödemeleri, prim gelirleriyle ödenen aylıklar arasındaki ilişkinin zayıflığı ve sağlık harcamalarıdır. 1992 yılında emeklilik yaş haddinin kaldırılarak kadınlarda 38, erkeklerde 43 yaşında emekli olma yolu açılmasının sosyal güvenlik sistemine getirdiği yük hâlen devam etmektedir. 2023 yılında sigortalılık başlangıç tarihi 8 Eylül 1999 öncesi olan sigortalıların da yaş şartının kaldırılması bu yükü artırmıştır. Genç emeklilik nedeniyle sistemin daha uzun yıllar olumsuz etkileneceği açıktır. Aslında, 1999 ve 2008 yıllarında yapılan reformlarla sistemin tümüyle çöküşü önlenmiştir. Şüphesiz, 1992 yılında yaş haddi kaldırılmamış olsaydı bugün sosyal sigorta sisteminin mali yapısı güçlü olacaktı, "emeklilikte yaşa takılanlar" diye bir durum söz konusu olmayacaktı, ayrıca, emeklilerimize çok daha fazla maaş bağlanacaktı.

Sosyal sigorta sisteminin hukuki boyut itibarıyla uygulanabilir, mali boyut itibarıyla sürdürülebilir ve ilgili taraflarca kabul edilebilir bir yapıda olması önem arz etmektedir. Bu bakımdan, aktüeryal dengenin gözetilmesi suretiyle sosyal güvenlik sisteminin kapsamının artırılması, daha adil ve etkin bir yapıya kavuşturulması ve uzun dönemli mali sürdürülebilirliğin güçlendirilmesi gerekli görülmektedir.

SGK'nin prim alacaklarının tahsilinde ciddi sorunlar bulunmaktadır. Bu konuda Sayıştay denetim raporlarında çok önemli bulgular yer almaktadır. Sayıştay raporu ekinde yer alan SGK'nin 2023 bilançosunda sadece faaliyet alacakları 540 milyar lira olup tüm alacakları 700 milyar liranın üzerindedir, bu tutar SGK'nin devlet katkısı hariç 2023 yılı prim gelirlerinin yaklaşık yarısına tekabül etmektedir. Sayıştay raporunda muhasebe kayıtlarının ve alacakların sağlıklı bir şekilde takip edilmediği, alacakların düzenli olarak icraya aktarılmadığı ve tebligat işlemlerinin geciktiği, icraya intikal eden alacakların önemli bir bölümünün tahsil edilemediği, alacakların belediye ve belediye şirketlerinden tahsil edilmesinde sorunlar yaşandığı gibi birçoğu her yıla ait raporlarda tekrarlanan bulgular yer almaktadır.

Sayıştay önerileri titizlikle yerine getirilmelidir. Alacaklar özenli, etkin ve tavizsiz bir şekilde takip ve tahsil edilmeli, alacakların tahsili için zamanında hukuki yollara başvurulmalıdır. 5502 sayılı Kanun’un 7/h ve 10/g maddelerine göre, ödeme tarihi altı aydan daha uzun süre gecikmiş prim borcu olan işverenleri her yıl kamuoyuna açıklamak SGK Yönetim Kurulu ve SGK Başkanının görevi olmasına rağmen açıklanmamaktadır. Belki pandemi dönemi, deprem etkileri dikkate alınarak önceki yıllarda açıklanmamış olabilir ama kanunun gereği yerine getirilmeli, kamuoyunu bilgilendirmek için SGK prim yüzsüzleri de her yıl açıklanmalıdır.

Sayın Bakanım, SGK'nin tahsili gecikmiş alacak tutarı bugün ne düzeydedir? En azından, yüksek tutarda olan alacakları kapsayan ilk 100 işvereni ödenmemiş prim borcuyla birlikte burada açıklayabilir misiniz?

Yine, başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere en fazla borcu olan ilk 50 belediyenin belediye şirketleriyle birlikte toplam borçları ne düzeydedir, tahsilat için ne yapılmaktadır? Buna da cevap verirseniz memnun olurum.

SGK sağlık harcamaları 2023 yılında yüzde 95,3 artışla 553,1 milyar liraya, 2024 yılı Ocak-Ağustos döneminde ise yüzde 81,3 oranında artışla 601,2 milyar liraya ulaşmıştır. Hastane, ilaç ve tıbbi malzeme ödemeleri konusunda alınacak her tedbir sisteme önemli katkı sağlayacaktır. SGK'den daha fazla para almak için insan sağlığını hiçe sayanlarla, insanlıktan nasibini almamış vicdansızlarla, çetelerle Sağlık Bakanlığıyla birlikte amansız mücadele edilmeli, reçete ve fatura kontrolleri sıkı ve etkin bir şekilde yapılmalı, yazılımlarda yapay zekâ gibi teknolojik gelişmelerden yararlanılarak otokontrol sistemi oluşturulmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; asgari ücret tarihî bir reformla 2022 yılından itibaren vergi dışı bırakılmış ve tüm çalışanların asgari ücret kadar gelirine vergi istisnası getirilmiştir. Net asgari ücret 2023 yılında yüzde 107,3 oranında artışla 11.402 liraya, 2024 yılında da yüzde 49,1 oranında artışla 17.002 liraya yükselmiştir. Asgari ücret artışı aynı zamanda muharip gazilerin, muhtarların, güvenlik korucularının, çıraklar ve stajyerler ile kalfaların, tıp ve diş hekimliği fakülteleri son sınıf öğrencilerinin aylıkları başta olmak üzere birçok kesimin gelirine de aynı oranda yansımıştır. Ayrıca, çalışanların mevcut ücretlerine ilave olarak işverenlerce nakit olarak verilen yemek ve ulaşım bedeli ile elektrik, doğal gaz ve ısınma giderleri ödemelerinin belirli bir kısmı sigorta primi ve gelir vergisinden istisna edilmiş, bu ödemeler teşvik edilmiştir. Kamu işçilerinin ücretlerini önemli oranda artıran toplu sözleşme imzalanmış, geçici işçilerin çalışma sürelerinin on bir ay yirmi dokuz güne kadar uzatılabilmesine ve boş olan sürekli işçi kadrolarına geçirilmelerine imkân sağlanmıştır. 2025 yılına dair asgari ücretin tespitinde, çalışanların geçim şartları göz önünde bulundurulmalı, net asgari ücret açlık sınırının üzerine çıkarılmalı ve asgari ücretliye büyükşehirlerde ulaşım ve barınma desteği verilmelidir.

Kamu çalışanlarının aylıkları 2023 yılında ortalama yüzde 129, 2024 yılında yüzde 78,1 düzeyinde yükselmiştir. Toplu sözleşmeyle belirlenen artışlara 2023 yılında ve 2024 yılı Ocak ayında ayrıca refah payı eklenmiştir. Bunun yanı sıra, bu dönemde mülki idare ve emniyet hizmetleri sınıfında çalışanlar ile öğretmenlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın mali haklarında önemli artış sağlayan düzenlemeler yapılmıştır. Toplu sözleşmeye göre, kamu çalışanlarının aylıklarına 2025'in ilk altı ayında yüzde 6, ikinci altı ayında yüzde 5 ve bu oranlara son altı aylık enflasyona göre oluşacak enflasyon farkı eklenmek suretiyle artış yapılacaktır. Eski adıyla "Emekli Sandığı emeklileri"nin aylıklarındaki artış da aynen kamu çalışanlarına uygulanan oranlar üzerinden yapılacaktır. Kamuda ücret adaletini sağlayacak, statü ve istihdam karmaşasını giderecek, işe girişte ilerleme ve yükselmede objektifliği, liyakati esas alacak bir personel rejimi mutlaka uygulamaya konulmalıdır. 5510 sayılı Kanun’un 55'inci maddesi, bu kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların her yılın ocak ve temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre TÜFE değişim oranı kadar artırılarak belirlenmesini öngörmektedir. SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıkları 2023 yılında yüzde 62,5 oranında artırılmış, ayrıca, emeklilere bir defaya mahsus olmak üzere dosya bazında 5 bin lira ödeme yapılmıştır. 2024 yılında emekli aylıkları yüzde 86,16 oranında artırılmıştır. 2023 yılında ve 2024 yılı Ocak ayında 5510 sayılı Kanun uyarınca belirlenen artışlara ayrıca refah payı eklenmiştir. Asgari emekli aylığı 2023 yılında yüzde 114,3 oranında artışla 7.500 liraya, 2024 yılında yüzde 66,7 artışla 12.500 liraya yükseltilmiştir. Tüm emeklilere ödenen bayram ikramiyeleri 2023 yılında 1.100 liradan 2 bin liraya, 2024 yılında da 3 bin liraya çıkarılmıştır. Emeklilikte yaşa takılan 2023 yılı için 2 milyon 250 bin, toplamda 5 milyonu aşan vatandaşımıza yaş şartı aranmaksızın emekli olabilme imkânı sağlanmıştır. Seçimle gelen ve emekli olan tüm belediye başkanlarının, emsali belediye başkanının aldığı makam, temsil ve görev tazminatlarından faydalanması sağlanmıştır. Ek gösterge düzenlemesiyle genel anlamda 600 puanlık artış yapılmış, avukat, öğretmen, polis, bekçi, sağlık personeli, gelir uzmanı, din görevlisi, uzman çavuş ve müdür gibi bazı ünvanların ek göstergeleri 3600'e çıkarılmıştır. 3600 ek gösterge, özellikle emekli ikramiyeleri ve emekli maaşlarında ciddi kazanımlar getirmiştir.

Sosyal sigorta sisteminde ödenen primler ile bağlanan emekli aylıkları arasında bir denge olması gerekmektedir. Prim-maaş dengesi kısaca "ne kadar prim, o kadar maaş" olarak ifade edilmektedir. Bugün, bu dengede bozulma olduğu, emekli aylıkları arasında ciddi eşitsizlikler oluştuğu görülmektedir. Daha düşük ve kısa süre prim ödeyen bir sigortalıya göre daha yüksek ve uzun süre prim ödeyen bir sigortalıya aynı tutarda veya daha düşük emekli maaşı ödenmesi sosyal sigorta sisteminin ruhuna aykırıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun, devam edin.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Emekli aylıklarındaki artışların farklı hükümlere tabi olması nedeniyle, her maaş artış döneminde memur emekli aylıkları ile SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıkları arasında fark ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, günlerdir gündemde tartışıldığı üzere, 2024 yerine 2025 yılında emekli olması hâlinde yüzde 35'e varan gelir kaybı yaşanacak olması büyük bir haksızlıktır, emekli aylıkları arasında var olan eşitsizlikleri daha da artıracaktır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak sosyal güvenlik sisteminde sigortalılar arasında her bakımdan norm ve standart birliğinin sağlanması, tüm emeklilerin maaş artışlarının aynı esaslara göre belirlenmesi, emekli aylığı bağlanmasında güncelleme katsayısı ve aylık bağlama oranlarının gözden geçirilmesi ve emekli aylıkları arasındaki eşitsizlikleri giderecek düzenlemenin yapılması görüşündeyiz. Bununla birlikte, emekliler ile çalışanların alım gücünü ve refahını artıracak düzenlemeler yapılmalı, tamamlayıcı emekli sistemi kurulmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Az kaldı Başkanım.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ayrıca, önümüzdeki süreçte 1'inci dereceye gelen memurlara 3600 ek gösterge verilmesi, özellikle küçük esnaf ve çiftçiler olmak üzere BAĞ-KUR prim gün sayısının yedi bin iki yüze düşürülmesi, ev kadınlarına prim desteğiyle birlikte emeklilik hakkı tanınması ve işsiz her aileden 1 kişiye iş imkânı sağlanması yönündeki düzenlemelerin yapılacağına da inanıyoruz.

Cumhur İttifakı verdiği sözleri mutlaka yerine getirecektir.

Bakanlık ve kurumlarımızın bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.