| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu ç) Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .11.2024 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
Ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında büyük bir öneme sahip olan çalışma hayatı, işçi-işveren ve devlet arasındaki uyumun ve çalışma barışının sağlanması yanında toplumun refahı ve huzuru için de olmazsa olmazdır. Anayasa’nın 49'uncu maddesinde “Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.” denilerek çalışma hayatının çerçevesi çizilmiştir. Çalışma hayatına bakışımızın temeli toplumun tüm kesimlerine insana yaraşır iş fırsatlarının sunulduğu, iş gücünün niteliğinin yükseltilip etkin kullanıldığı, iş sağlığı ve güvenliği şartlarının iyileştirildiği bir iş gücü piyasasının oluşturularak işsizliğin bir sorun olmaktan çıkarılmasına dayanmaktadır. Ayrıca, çalışma barışının tesisi için çoklu danışma mekanizmalarının güçlendirilmesi ve tarafların etkin katılımlarının sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin beşerî sermayesinin geliştirilmesi, nitelikli insan gücünün artırılması, önümüzdeki dönemin şartlarına, yeni gelişmelere ve Türkiye'nin kalkınma hedeflerine uyumlu iş gücünün yetiştirilmesi bakımından hazırlıklı olunmasını önemli görüyoruz. Bu ihtiyaca uygun bir eğitim planlaması yapılması için iyi eğitim müfredatının, çıraklık ve mesleki eğitim sisteminin ve mesleki yükseköğretim programlarının Türkiye'nin gelecek vizyonu çerçevesinde şekillendirilmesi şarttır.
İş gücü piyasası gelişmelerine bakıldığında pandemi ve olumsuz küresel gelişmeler neticesinde bozulan iş gücü göstergelerinin ardından olumlu sürecini devam ettirdiği görülmektedir. 2023 yılında istihdam ve iş gücüne katılma oranları bir önceki yıla göre artarak sırasıyla yüzde 48,3 ve yüzde 53,3 olmuştur. 2024 yılı Eylül ayında istihdam yüzde 49,7 ve iş gücüne katılım oranı yüzde 54,4 olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılında yüzde 10,4 olan işsizlik oranı 2023 yılında yüzde 9,4 seviyesine gerilemiş, 2024 Eylül ayında ise yüzde 8,6 olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılında genç işsizlik de azalmış, 2022 yılındaki yüzde 19,4 seviyesinden yüzde 17,4 düzeyine inmiş, 2024 yılı Eylül ayı itibarıyla da yüzde 17,1 olarak gerçekleşmiştir. İstihdamda görülen artış eğilimi devam etmekte ve toplam istihdam seviyesi eylül ayı itibarıyla 32 milyon 823 bin kişiye yükselmiş bulunmaktadır.
Ekonomimiz büyümeye devam ederken 2024 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre iş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içerisindeki payı da yüzde 33,8'den yüzde 40,8'e yükselmiştir.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; Bakanlığınızın görev alanına giren konularda Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı yönetim istikrarı ve Cumhur İttifakı birlikteliğinde önemli reformist adımlar da atılmıştır. Bunlardan en önemlisi, kuşkusuz, asgari ücretin ve tüm çalışanların asgari ücret kadar olan gelirinin vergi dışı bırakılmasıdır. İkinci olarak, 28 Şubat 2023'te kabul edilen kanunla yaklaşık 5 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren ve önemli bir beklenti hâline gelmiş bulunan emeklilikte yaşa takılma sorununun çözüme kavuşturulması olmuştur. Ayrıca, her bir hizmet sınıfından memura 600 ek gösterge verilmesi; öğretmen, hemşire, polis, din görevlisi, şube müdürü, avukat gibi birçok kamu görevlisinin 3600 ek göstergeden yararlanır hâle gelmesi; taşeronlar ile sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi; mali ve sosyal hakları ile çalışma şartlarına ilişkin iyileştirmeler gibi çalışan ve emeklilerimizin birçok talep ve beklentisi yerine getirilmiştir. En düşük emekli ve memur aylığı artırılarak işverene asgari ücret destek primi uygulanmıştır.
Bununla birlikte, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, birinci dereceye gelen tüm memurların 3600 ek göstergeden yararlandırılması, SSK, BAĞ-KUR prim ödeme gün sayısı farkının giderilmesi, ücretlilere ilişkin gelir vergisi dilimlerinin yeniden belirlenmesi beklentimizdir. Ayrıca, istihdam imkânı geliştirilerek her ailenin yeterli ve sürekli bir gelire sahip olması, bu doğrultuda her aileden en az bir kişiye iş imkânı temin edilmesi, çalışamayacak durumda olanların sosyal korumadan yararlandırılmasıdır. Parti olarak, asgari refah seviyesinin endeks üzerinden hesaplanması ve ailelere gelir desteği verilmesi projemizle asgari refah düzeyinin altında gelir elde eden ailelere asgari gelir desteği verilmesini öngörüyoruz. Bu kapsamda asgari refah düzeyinin bir endeks üzerinden hesaplanmasını ve bunun altında gelir elde eden her ailenin beslenme, barınma, giyinme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzenli bir gelire sahip olmasını gerekli görüyoruz. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanlığı yıllık programında yer alan, sosyal yardımlarda dağınıklığın giderilmesine, sosyal yardımların aile odaklı ve fert başına asgari bir geliri garanti edecek şekilde kurgulanmasına yönelik tasarlanan Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi'ne ilişkin mevzuat çalışmalarına başlanmasından memnuniyet duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, sosyal güvenlik, sosyal refah devleti anlayışının en önemli göstergelerinden, aynı zamanda temel ve vazgeçilmez insan haklarından bir tanesidir. Çalışma ve sosyal güvenlik iç içedir. Hak kaybını ve mükerrer yararlanmayı önleyen, hızlı, etkili ve erişilebilir hizmet sunan bir sosyal güvenlik sistemi, çalışma ve sosyal güvenlik bütünlüğü içinde önemli bir yere sahiptir. Sosyal güvenliğin konusu, sosyal ve ekonomik risklerin sonuçlarına karşı mensuplarının korunmasıdır. Her vatandaşımızın sosyal güvenlikten yararlanmasını sağlayan bu yapının güçlendirilmesi, ülkemizin sosyal adalet ve refah hedeflerine ulaşmasında önemli bir role sahiptir. Çalışanlarla birlikte emeklilerimizin insanca yaşayacakları bir refah düzeyine sahip olmalarını istiyoruz. Ayrıca, emekli aylıkları arasında norm ve standart birliği sağlanmasını, farklı emekli aylığı bağlanmasına yol açan, çeşitli tarihlerde yapılmış düzenlemelerin ortaya çıkardığı eşitsizliklerin giderilmesini, ele alınıp düzeltilmesi gereken hususlardan biri olarak değerlendiriyoruz.
Bir diğer önemli husus, kayıt dışı çalışma konusudur. Kayıt dışı istihdamın önlenmesi sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliği açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Bu konudaki denetim ve teşvik çalışmaları, kayıt dışılığın azaltılmasına ve daha çok vatandaşımızın sisteme dâhil edilmesine yardımcı olacaktır. Yapılan çalışmalarla kayıt dışı istihdam, 2010-2023 yılları arasında yüzde 43,3'ten yüzde 26,1'e kadar gerilemiş, 2024 yılı ikinci çeyreği itibarıyla da yüzde 26,25 olarak gerçekleşmiştir.
Önümüzdeki dönemde iş güvenliği ve işçi sağlığı konusundaki kazanımların güçlendirilmesi, kamuda benzer iş yapmalarına rağmen ünvan, statü ve kuruma bağlı farklı mali ve sosyal hak uygulamasının giderilmesi, bunların yanı sıra dijital ve yeşil dönüşümün iş gücü piyasasında oluşturacağı talebe yönelik olarak iş gücü niteliğinin geliştirilmesi önem arz etmektedir. Aktif iş gücü programlarının yaygınlaştırılması, güvenceli esnek çalışma biçimlerinden daha geniş kesimlerin faydalanmasıyla verimliliğin yükseltilmesinin önümüzdeki süreçte çalışma hayatına ilişkin önemli konular olacağını değerlendiriyoruz.
Sayın Bakanım, iki hususu da ifade ederek konuşmamı bitirmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi, kamuoyunda sendikaların, meslek odalarının yahut da bireysel olarak yapılan çalışmalarla açlık, yoksulluk ve benzeri göstergeler açıklanmaktadır. Ancak, bunların hangi bilimsel veriye dayandığına, hangi dataların kullanıldığına ilişkin bilimsel bir akreditasyon da söz konusu değildir. Ancak, bu açıklanan veriler vatandaşlarımızın kafasını da karıştırmaktadır; sizlerin emek vererek, gayret ederek yaptığınız çalışmaların da berhava olmasına yol açmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - O sebeple bu sisteme bir çekidüzen verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kuşkusuz herkes özgürdür, istediği çalışmayı da yapabilir ancak kamuoyunu yönlendirmeye matuf bu tarz düzenlemelerin mutlaka bilimsel bir veriye ve tabana dayalı olması lazım ki kamuoyunda da karşılık bulsun, yer bulsun.
Son olarak da meslek standardıyla ilgili birkaç hususu ifade etmek istiyorum. Ulusal meslek standardı oluşturulurken, meslekler seçilirken yeni nesil meslek araştırmaları yapılmakta mıdır? Sağlıklı bir eğitim-istihdam ilişkisinin kurulması, sektörlerin ihtiyaçlarının karşılanması ve kalkınma hedeflerine uygun mesleklerin geliştirilmesine yönelik olarak kurumunuzca Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖK'le iş birliği yapılmakta mıdır? Kısacası, meslekler nasıl ve neye göre seçilip standardize edilmektedir diye sormak istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
Bütçenizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.