KAYIHAN PALA (Bursa) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bakanlık bürokratları ve sevgili medya mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, sabah sunumunuz sırasında İşgücü Uyum Programı'ndan söz ettiniz ancak orada iki şeyi söylemeyi sanırım unuttunuz. Bu program, maalesef, Bakanlığın asgari ücretin altında, biliyorsunuz, günlük 667 lira ve sigortasız olarak işçi çalıştırdığı bir program. Açıkçası, ben ilk baktığımda çok şaşırmıştım, nasıl olur da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kendisi asgari ücretin altında ve sigortasız işçi çalıştırır diye. Bunu anlamakta zorlandığımı söylemek isterim.

Bir başka önemli konu, Bakanlığın geri ödeme kapsamıyla ilgili ciddi sorunlar var. Sayın Bakan, yarın Dünya Diyabet Günü. Siz, geçen yıl, burada yine ben sormuştum ve söz vermiştiniz "Tip 1 diyabetli çocukların sensörlerini karşılayacağız." diye. Bugün hâlen karşılıyor durumda değilsiniz. Nadir hastalıklarda kullanılması gereken yetim ilaçlar var. Örneğin, EMA tarafından onaylı 57 ilaçtan yalnızca 8 tanesine Türkiye'de erişilebiliyor.

Kanser hastalarının bazı ilaçlarına erişimle ilgili ciddi sorunlar var. Bir tanesini söyleyeyim; örneğin "Nivolumab" adlı ilaca erişimle ilgili retler yüzünden bugün bir hasta -karı koca emekli bir hastadan söz ediyorum- aylık 132 bin lira tutarındaki bir tedaviyi karşılamak için çırpınıyor. Yine, HPV aşısı için söz vermiştiniz. Bunların hiçbiri maalesef hayata geçmedi.

Deprem sonrasında o bölgede 2,32 milyar TL GSS katılım payı tutarının alınmadığını söylüyorsunuz. Bu, çok güzel bir uygulama, teşekkür ederiz bütün yurttaşlar adına. Ancak defalarca size sorduğumuz hâlde, prim borcu olan yurttaşların sayısını, sigortalıların sayısını bir türlü vermiyorsunuz. Biliyorsunuz Sayın Bakan, prim borcu olanlar eczaneye gittiklerinde maalesef ilaç alamıyorlar. Örneğin, HIV pozitif bir hastanın bu ilaçları kullanabilmesi için mutlaka bir onay alması gerekiyor. Orada çok ciddi bir sorun olduğunu söylemek isterim.

Şimdi, yine, sabahki sunumunuzda olmayan bazı yolsuzluk dosyalarıyla ilgili size birkaç soru sormak isterim: Bakın, ilk örnek -iki örnek vereceğim zaman sınırı nedeniyle- INVAMED Sağlık AŞ, FG Grup AŞ -FG neyin kısaltması bilmiyorum bu arada- Vesta Tıbbi Hizmetlerle ilgili bir soruşturma. Ankara Cumhuriyet Savcılığına bir ihbarda bulunuluyor 2017 yılında -ayrıntıları geçiyorum- savcılık konunun soruşturulmasını istiyor ve Bakanlıkta bir soruşturma ekibi oluşturuluyor. Savcılık iki konuyu ön plana çıkarıyor, diyor ki: "Bir, gerçekte çok ucuz olan tıbbi cihaz ve malzemeler kasıtlı olarak yüksek tutarlı, farklı cihaz ve malzemelerin SUT kodlarıyla eşleştirilerek SGK zarara uğratılıyor. İki, bu ürünlerin klinik çalışmaları ve biyouyumluluk testleri olmadığı hâlde Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi'nde kaydı yapılıyor ve yine kasıtlı olarak SUT kodlarıyla eşleştiriliyor. Buna da SGK personelinden bazılarının firmalara yardımcı olduğu iddiası var." Bunun üzerine soruşturma açılıyor ve 2022 tarihinde -biliyorsunuz- ilk rapor gündeme geliyor. Bu arada ben bununla ilgili tam bir yıl önce bir soru önergesi verdim. Bakın, üstünden bir yıldan uzun bir zaman geçti, hâlen yanıt vermediniz; bunu da hayretle karşıladığımı söylemek isterim.

Konular uzun, zaman sınırlı. Sonuç olarak, müfettişlerin raporlarında çarpıcı bulgular var. O zamanın tarihine göre SGK 1 milyar TL'nin üzerinde zarara uğratılmış. Bunu eğer güncel rakamlarla gündeme getirecek olursak, iddia odur ki, bu soruşturma sırasında SGK'nin kurum zararı güncel döviz kodlarıyla birlikte 15 milyar TL'yi buluyor. Sayın Bakan, bu soruşturmada ortaya çıkan kamu zararı gerçekten ne kadar? Bu soruşturmada ortaya çıkan kamu zararının tahsil edilmesi için neler yapıldı? Uygulanmayan herhangi bir müfettiş raporu var mı? Davalar ne aşamada ve soruşturmaları yürüten müfettişlere açılan soruşturmalar ne aşamada? Bunlarla ilgili bilgi verirseniz çok iyi olur.

İkincisi, Roche firmasına ilişkin bir ilacın geri ödeme kapsamına alınma sürecinde gerçekleştirilen usulsüz ve mevzuata aykırı işlemler. Belirlenen kurum zararı 819 milyon TL. Bu konuda da ne yaptığınızı açıklarsanız çok memnun oluruz. Üstelik Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü ve İlaç Daire Başkanı hakkında Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamında soruşturma yürütülmesi önerildiğini de burada söylemiş olalım.

Zaman darlığı nedeniyle çok ayrıntıya giremiyorum ama bir konuyu da söyleme ihtiyacı duyuyorum. Sabah sunumunuzda, sizin yürüttüğünüz çalışmalar sayesinde ölümlü iş kazası hızında bir azalma olduğundan söz ettiniz. Ama bakın, kendi rakamlarınız, geçen yıl, burada, siz 2023 yılı için ölümlü iş kazası hızını yüz binde 6,3 olarak hedeflediğinizi söylemiştiniz; bu yüz binde 9,1 olarak maalesef gerçekleşti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)