KOMİSYON KONUŞMASI

ZÜLKÜF UÇAR (Van) -Sayın Başkan, teşekkür ederim. Şimdi, teklifin bu maddesiyle ilgili dün de söz almıştım, hâlâ sorduğum sorunun cevabını da almış değilim, bekliyorum, sizin de cevap vermek için beklediğinizi biliyorum. Şimdi, bu teklif maddesinin -bütün samimiyetimle söyleyeceğim- eski hâli ile yeni hâli arasındaki farka baktığımız zaman, tek bir kelimeyi çıkarırsak olumlu, hakikaten iyi niyetli bir çalışmadır deriz, onda problem yok. Çünkü eski hâlinde ne vardı? Eski hâli iki paragraflık, okuyayım: “Açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitimevlerinde bulunan hükümlülerin örgün ve yaygın, kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yaygın öğretimden yararlanmaları sağlanır. Bu maddenin uygulanmasına ve sınavlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” Hiçbir sıkıntı yok, yeni düzenleme çok daha kapsamlı, çok daha olumlu; eğitim hakkını ceza infaz kurumlarında hükümlüler, mahpuslar için daha olumlu hâle getiren bir düzenleme. Dediğim gibi, tek bir kelime eğer içinde olmasaydı bu yorumu rahatlıkla yapardım. Tek kelime ne? Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan iyi hâlli hükümlüler. Şimdi, bu iyi hâlli hükümlülere ilişkin olarak dün de söyledim, yine söylüyorum; bu tanımlamanın burada bulunması iyi niyetli bir tanımlama değil çünkü biz iyi hâlli hükümlüler kısmıyla ilgili sürekli söylüyoruz özellikle siyasi tutsaklar yönünden. Özellikle siyasi tutsaklar yönünden yapılan, yürütülen disiplin soruşturmaları neticesinde, bu idari ve gözlem kurullarının vermiş oldukları kararlar neticesinde birçok mahpus, birçok siyasi tutsak iyi hâlli olmadığı kabul edilerek birçok haktan mahrum bırakılıyor, koşullu salıvermeden mahrum bırakılıyor, denetimli serbestlikten mahrum bırakılıyor, ceza infaz kurumlarındaki birçok haktan mahrum bırakılıyor. Şimdi, bu iyi hâlli olup olmama hâline ilişkin olarak idari ve gözlem kurullarının yapmış oldukları değerlendirmelerin iyi niyetli olmadığını, tamamen siyasi bir şekilde şekillendiğini, hele hele mesele muhalefet ya da Kürt halkı olduğunda nasıl şekillendiğini yıllardır söylüyoruz, yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Cezaevinde Kürtçe konuştuğu için disiplin cezası alan ya da fazla elektrik kullandığı için ceza alan gibi gibi sayabileceğimiz bir sürü örnek varken bu kişiler disiplin cezalarıyla, iyi hâlli olmama gibi durumlarla karşı karşıya kaldıklarında nasıl bir sürecin yürütüldüğünü, nasıl şartlı salıvermeden mahrum bırakıldığını defalarca söyledik, söylemeye devam ediyoruz, bunun mücadelesini veriyoruz. Şimdi, tam da bu tartışmalar, bu mücadele, bu noktada iyi hâlli olup olmama noktasında idare ve gözlem kurullarının yürüttüğü sürecin tamamen siyasal bir şekilde yürütüldüğü noktasındaki yürüttüğümüz mücadele bir tarafa bırakılmış, burada ceza infaz kurumlarında bulunan mahpuslar için iyi bir düzenleme getirilirken yine iyi hâlli olmama kriteri tam da metnin ortasında bırakılarak aslında niyet ortaya konuluyor. Eğer niyet sarih ise, gerçekten burada amaç bütün mahpusların Anayasa’nın 42’nci maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkını tanımak, siyasi tutsaklar yönünden uygulanan o yaklaşımı eğer ortaya koymak değilse, o zaman bu kelimeyi “iyi hâlli olmama” kelimesini buradan çıkaralım bizim açımızdan hiçbir sorun kalmaz ve hakikaten biz de “Evet, cezaevlerinde, ceza infaz kurumlarında mahpusların, siyasi tutsakların -genelliyorum yani- herkesin örgün, yaygın fark etmez eğitim hakkından yararlanmasının önünü açacak daha da kapsamlı bir düzenleme yapılmış.” diyelim, destekleyelim; amenna ama bu kelimenin çıkması kaydıyla. Bu kelime durduğu sürece biz bunun iyi niyetli olmadığını, tamamen siyasal nedenlerle yapıldığını söylemeye devam edeceğiz. Dün yine söylemiştim, gerçekten teklifteki imzacı arkadaşlarımız ilk imzaladıklarında ya da hazırladıklarında teklifi acaba bu kelimeyi nasıl tanımladılar, nasıl böyle bir değerlendirme içine girdiler, bunun da cevabını merak ediyorum. Teşekkür ederim.