| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç)Yükseköğretim Kalite Kurulu d)Üniversiteler |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 14 .11.2024 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum. Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.
Konuşmamın başında cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, bölücü terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz öğretmenlerimizi, ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyorum.
Millî nitelikli bir eğitim bağımsızlığımızın güvencesidir. Eğitim sürdürülebilir kalkınmanın en önemli unsurlarından biri, millî yükselişin teminatıdır. 2025 yılı merkezî yönetim bütçesinden en büyük pay yüzde 14,8'le eğitime ayrılmış, eğitim yatırımları da bir önceki yıla göre yüzde 41,2 oranında artırılmıştır. Bütçeden en büyük payın eğitime ayrılması eğitim hizmetlerinin yaygın ve erişilebilir olmasına ve fırsat eşitliğinin sağlanmasına verilen önemin de göstergesidir. Eğitim öğrenci, öğretmen ve diğer bileşenleriyle düşünüldüğünde toplumun geniş bir kesimini yakından ilgilendirmektedir. Bu kadar geniş bir kitlenin koordinasyonunda bazı sorunların çıkması olağan görülse de çocuklarımızın en üst düzeyde imkânlara kavuşturularak güvenli ortamlarda nitelikli eğitime ulaşmaları geleceğimiz adına en büyük arzumuz ve beklentimizdir.
Değerli milletvekilleri, temel eğitim her Türk vatandaşının hakkıdır ve eğitim kurumlarımız hiçbir ayırım gözetilmeksizin herkese açıktır. Çocuklarımıza dinî inanç, etnik köken ve felsefi düşüncelerine bakılmaksızın eğitim ve öğretimde imkân ve fırsat eşitliğinin sağlanması, toplumun bütün fertlerinin ilgi, eğilim ve yetenekleri doğrultusunda öğrenim görmesi esastır. Bize göre, Türk milletine mensubiyetin gurur ve şuuruna sahip, düşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, sorumluluk duygusu ve toplumsal duyarlılığı yüksek, yeni gelişmelere açık, bilim ve teknoloji üretimine yatkın, girişimci, demokrat, kültürlü, erdemli ve inançlı nesillerin yetiştirilmesi eğitim politikamızın temel amacı olmalıdır. Eğitim politikaları yüksek medeniyet perspektifine dayanan bir anlayışla kurgulanmalıdır. Öğretim programları bilgiyi analiz edip işleyerek değer süreçlerine aktarma yetenekleri geliştirilmiş uyumlu bireylerin yetiştirilmesi hedefine dönük olarak ele alınmalıdır. Çocukların ruhsal ve bedensel gelişimlerini gözeten, güvenliğini ve iyi olma hâlini destekleyen eğitim ortamlarıyla eğitimin dışına çıkma ve okuldan kopma riski bulunan öğrencilere yönelik önleyici mekanizmalar oluşturulmalıdır. Çocukların erken yaşlarda yenilikçi düşünme becerilerini geliştirmeye yönelik eğitim teknolojileri geliştirilmelidir. Özel eğitim ihtiyacının karşılanması amacıyla özel eğitim kurumlarının yaygınlaştırılması, denetlenmesi ve iyileştirilmesi gerekmektedir. Sağlıklı bir eğitim politikası başta öğrenci ve öğretmen olmak üzere, aile ve kurum gibi eğitim bileşenlerinin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması, aynı zamanda fiziki, teknolojik ve idari kapasitenin yeterliliği, müfredatın millî ve çağdaş gelişmelere duyarlılığı ve öğretmenlerimiz ile eğitim çalışanlarımızın mali ve sosyal haklarının yeterli hâle getirilmesiyle yakından ilişkilidir.
Ülkemizde son yıllarda eğitim altyapısına yönelik önemli iyileşmeler kaydedilmiştir. 2023-2024 öğretim yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 18, ortaöğretimde 14 olarak gerçekleşmiş, derslik başına düşen öğrenci sayısı da ilköğretimde 23, ortaöğretimde 22 olmuştur. Net okullaşma oranı 2023-2024 eğitim öğretim yılında ilköğretimde yüzde 95,65, ortaöğretimde yüzde 87,97 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Eğitime yapılan yatırımlar sonucu okullaşma oranında ciddi iyileşmelerle birlikte eğitime erişim de artmıştır. Önümüzdeki dönemde ise eğitim süreçlerinin daha nitelikli hâle gelmesi yanında eğitim-istihdam ilişkisinin dünyayla rekabet edebilecek, Türkiye'yi küresel bir güç yapacak nesillerin yetiştirilmesine katkı sağlayacak şekilde planlanması hayati önemdedir. Mesleki eğitim, KOBİ'lere yönelik beşerî sermayenin güçlendirilmesi ve imalat sanayisinin ikiz dönüşümü çerçevesinde, ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücü yetiştirilmesi doğrultusunda geliştirilmelidir. Türkiye kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak bu sorunu çözmek, başta ara eleman olmak üzere yeterli nicelik ve nitelikteki personel ihtiyacını giderecek eğitim yönlü tedbirleri almak durumundadır.
Öğretmenlerimiz eğitim sisteminin en temel ögesi, istikbalin mimarlarıdır. Sorunları çözülmüş, beklentileri karşılanmış, huzurlu bir çalışma ortamı tesis edilmiş öğretmenler mutlu, huzurlu, başarılı öğrencinin ve huzurlu ailenin de teminatıdır. Bu doğrultuda, Cumhur İttifakı olarak, öğretmenlerimizin özlük haklarının ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi, maddi ve manevi beklentilerinin mümkün olan en üst seviyede temini amacıyla gayret gösterilmiş, önemli adımlar da atılmıştır. Bu süreçte öğretmenlerimize 3600 ek gösterge verilmesi, Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun çıkarılması ve kariyer imkânlarının genişletilmesi ile mali ve sosyal haklarında iyileştirmeler gibi önemli düzenlemeler yapılmıştır. Bunun yanı sıra, atanamayan öğretmen sorununun kademeli olarak çözülmesi ve bu dramın bitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Parti olarak, öğretmenlerin mesleki olarak kendilerini geliştirme ve yenilemelerine imkân sağlayacak “araştırma geliştirme tazminatı” adı altında ilave bir ödenek verilmesinin doğru olacağını değerlendiriyor ve öneriyoruz.
Kalkınma planı ve yıllık programda, öğretmen yetiştirme ve geliştirme sürecinin tüm aşamalarının ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yapılandırılmasıyla öğretmenlik mesleğinin niteliğinin ve toplumsal statüsünün güçlendirilmesi ihtiyacının devam ettiği vurgulanmıştır. Bu çerçevede, eğitim müfredatından eğitim araç ve yöntemine, öğretmen kalitesinden fiziki ve teknolojik donanım kapasitesine kadar eğitimin her alanında uyumlaştırmaya dönük değişikliklerin de dinamik bir şekilde yapılması gerekmektedir.
Sayın Bakan, sayın milletvekilleri; Türkçenin doğru ve güzel kullanımını teminen ana sınıfı ve ilköğretim kademesinde Türkçenin iyi öğretilmesi hayati önemdedir. Bakanlığınız tarafından Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni müfredatta Türkçenin etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılmasının temel politikalardan biri olmasından memnuniyet duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Çocuklarımıza erken yaşlarda vatan ve millet sevgisinin, doğal kaynak kullanma bilincinin, feragat ve fedakârlık duygularının, sevgi ve hoşgörünün, devlet malına sahip çıkmanın, ahlaklı, dürüst, iyi insan olma erdeminin öğretilmesi ve bu şekilde hayata hazırlanmaları gerektiğini düşünüyoruz. Türklüğün ve İslam’ın millî ve manevi değerlerini yaşayan ve yaşatan Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlâna, Hacı Bayram Veli ve Yunus Emre gibi şahsiyetlerin hayatı ve felsefesinin ortaöğretimde seçmeli ders olarak okutulmasını, manevi ve kültürel yozlaşmaya ve sapkın akımlara karşı Anadolu'da mayalanan bilgi ve hikmetin genç kuşaklara aktarılmasını gerekli görüyoruz. Okul öncesi eğitimin yüzde 100 seviyesine çıkarılmasını zorunlu görüyor, millî bilincin güçlendirilmesi, temel insani değerlerin kazandırılması ve ileriki süreçte eğitim başarısının daha da artırılması amacıyla buna yönelik yeterli kapasitenin tesis edilmesini önümüzdeki sürecin önemli bir işi olarak değerlendiriyoruz. Bağımlılıkla mücadele, akran zorbalığının önlenmesi, sağlıklı bir okul-aile iş birliği tesis edilmesi gibi konularda eğitimin her kademesinde sürekli adımlar atılmasının, yönetimin temel fonksiyonlarından birisi olan denetimin yönetim süreçlerinde etkinleştirilmesinin eğitim bileşenlerinin memnuniyetini artıracağını düşünüyoruz.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; son yıllarda yükseköğretim kademesinde de eğitime erişimi destekleyen önemli adımlar atılmıştır. Ülkemizde 129 devlet üniversitesi, 75 vakıf üniversitesi ve 4 vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 208 yükseköğretim kurumu bulunmaktadır. Bu hâliyle Türkiye, üniversiteler, programlar, öğretim elemanı ve öğrenci sayısı zenginliğiyle sınavsız üniversiteye geçişi başarabilecek yeterliliğe sahip hâle gelmiş görülmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aksu, buyurun.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Biz, Filiz Hanım da az önce söyledi, Milliyetçi Hareket Partisi olarak üniversite giriş sınavının kaldırılmasını, bunun yerine ilköğretim ve ortaöğretimde öğrencilerin ilgi, yeteneklerini, becerilerini ve kabiliyetlerini dikkate alan etkili bir yönlendirmeye bağlı olarak uygulanacak müfredatlarla ortaöğretim başarısını ve yapılacak olgunlaşma sınavını esas alan ve fırsat eşitliğini gözeten üniversiteye geçiş sisteminin uygulamaya konulmasını öngörüyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Sınavı doğru düzgün yapamıyorlar İsmail Bey. Sınavı bile doğru düzgün yapamıyorlar, onda bile bir sürü şaibe varken, sorular çalınırken bu dediğiniz yöntemi nasıl uygulayacak bu anlayış?
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Cavit Bey, siz işinize bakın, siz işinize bakın.
Bir dakika...
CAVİT ARI (Antalya) - Nasıl uygulanacak bu anlayış?
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Lütfen Sayın Arı...
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Siz konuşurken dinledi.
CAVİT ARI (Antalya) - Benim sözüm İsmail Bey'e değil de önerisine.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Diğer yandan, üniversitelerin ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren, araştırma yaparak bilim ve teknoloji üreten, toplumsal gelişmeye önderlik eden bilimsel yöntemlerle meselelere çözüm üreten, dünya üniversiteleriyle yarışan eğitim kurumları hâline getirilmelerini, temel fonksiyonlarının yanı sıra, bilgiyi sanayileştiren ve ticarileştiren bir yapıya bürünmelerini gerekli görüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Evet, bu düşüncelerle bütçenizin hayırlı olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.