ŞEREF ARPACI (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve kıymetli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Çok kıymetli bir Bakanlığın bütçesini görüşmek üzere burada toplandık. Çok söylenecek söz, çok değinilecek konu var. O nedenle almak istediğim cevapları sorarak başlamak istiyorum. Umarım hepsine verecek cevabınız vardır Sayın Bakan. Bir, "maarif modeli" adı altında getirilen yeni müfredatın gelecek nesiller üzerindeki olumsuz etkileri üzerine neler düşünüyorsunuz? Bu model Bakanlığınız döneminde getirilen kaçıncı müfredat değişikliğidir? Millî Eğitim Bakanlığını yirmi iki yıllık iktidarınızda sürekli yeni modellerle deneme tahtasına çevirdiniz, bu sefer yine hangi denemeleri yapmayı planlıyorsunuz?

İmam-hatip okullarına Bakanlık bütçesinden önemli bir pay veriyorsunuz, hatta "imam-hatip fen lisesi" adı altında dünyada görülmemiş bir lise türü yarattınız. Peki, bu okulların üniversiteye girişteki başarı oranı nedir? İmam-hatip ortaokullarının LGS'lerdeki başarısı nedir? Okullarımızda hijyen ve temizlik konusunda büyük sorunlar yaşanıyor. Çocukların ellerini silmek için peçete, yıkamak için sabun, tuvalet kâğıdı gibi temel malzemeler bulunmuyor. Yardımcı hizmetler konusunda yeterli atama yapılmıyor. Eğer okulların temizlik ihtiyacı karşılanamıyorsa neden bu yetkiyi belediyelere devretmeyi düşünmüyorsunuz? Tabii, bütçesiyle beraber.

Öğrencilerimize öğle yemeği sağlanacağı vaadinde bulundunuz. Bu vaadin son durumu nedir? Öğrencilerimiz okullarda aç kalıyor. Bu yetkiyi belediyelere devretmeyi ve çocuklarımıza yemek temin edilmesini sağlamayı düşünür müsünüz?

Millî Eğitim camiasında öğretmenlerin şiddete uğraması durumunda nasıl anayasal tedbirler aldınız? Öğretmenlerimizi öğrenciler ve velilerden gelebilecek şiddete karşı korumak adına nasıl önlemler uyguluyorsunuz?

Anaokullarının zorunlu eğitim kapsamına alınacağı açıklanmıştı. Anaokulu öğrenci sayısı ve mevcut anaokulu kapasitesi bu yaş grubundaki nüfusa oranla ne durumdadır? Proje kapsamında beklenen sonuçlara ulaşılmadı mı? Çocuklarımızın ilkokul öncesi eğitim almaması sorunu ne zaman çözülecek?

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti kimsesizlerin kimsesi olarak kurdu; bütün çocuklarımızı, gençlerimizi eğitimde eşit haklarla donattı, yetiştirdi. Oysa bugün eğitim devriiktidarınızda çöküşün eşiğinde. Bakın, Eğitim Reformu Girişimi'nin raporuna göre 2023-24 Eğitim Öğretim Yılı'nda 612.814 çocuğumuz eğitim dışında kaldı, bu sayı bir önceki yıla göre yüzde 38,4 arttı.

Eğitimden uzaklaşırken her çocuk aslında bu ülkenin geleceğinden çalınmış bir umuttur. 15-17 yaş grubundaki yüz binlerce genç yani ülkemizin yarını şu an okullarda değil, belki sokakta, belki de tarikat yurtlarında, belki de çocuk işçi olarak sömürülüyor ve siz burada bu tablo karşısında susuyorsunuz Sayın Bakan.

Gelir uçurumu eğitimde derinleşti. Zenginler çocuklarını özel okullarda en iyi imkânlarla okutabilirken, dar gelirli ailelerin çocukları eğitimden dışlanıyor. En düşük gelirli aileler toplumun eğitim harcamalarının yalnızca yüzde 1,5'unu karşılayabiliyorlar. Türkiye kendi çocuklarını eğitemeyen bir konuma getirildi. Bu sizin eserinizdir ve sizin vebalinizdir.

Öğretmen açığı derseniz çözülmesi gereken dev bir kriz olarak karşımızda. Türkiye'de şu anda 91.484 öğretmen açığı var ve bu sayıya her yıl yenileri ekleniyor. Siz bu açığı kapatmak bir yana, eğitime dair her sorun gibi bunu da görmezden geliyorsunuz. Öğretmen eksik, okullar yetersiz, eğitim kalitesi düşmüş ama Bakanlığınızın çok da umurunda değil gibi gözüküyor.

Biz size inat cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olma ilkesinden bir adım dahi sapmadan bu ülkenin her bir çocuğuna eşit, nitelikli, erişilebilir eğitim hakkını sağlamak için kararlıyız; sizin yıkıma sürüklediğiniz eğitim sistemini ayağa kaldırmak, çocuklarımızı bu karanlıktan çekip almak da bizim boynumuzun borcudur diyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.