KOMİSYON KONUŞMASI

ADALET KAYA (Diyarbakır) - Hoş geldiniz Sayın Bakan.

Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri; herkesi selamlıyorum.

14 Mayıs seçimlerinden sonra zaten batmış olan ekonomiyi kurtarırsınız diye göreve geldiğiniz günden beri yurttaşların tatmadığı acı reçete, sıkmadığı kemer kalmadı. Tabii, ne yazık ki hâlâ enflasyonu düşüremediniz. Tabii, "Vergide adaleti sağlamak gerek." dediniz, sağlayamadınız. Yoksulluğa çözüm bulmak yerine gelir eşitsizliğindeki uçurumu derinleştirdiniz. Türkiye gelir eşitsizliğinde Avrupa'nın en kötüsü durumunda. Tabii, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi verilerini söylüyorum.

Yaşadığımız bu durum halk ve yurttaşlar açısından daha önce hiç yaşamadığımız bir eşiği, hiç yaşamadığımız bir durumu, bir aşamayı gösteriyor. Bu nedenle çok önemli aslında. En azından bizler böyle bir ekonomik duruma tanıklık etmedik.

Tabii, kadınlar açısından durum daha vahim. Mevcut cinsiyet temelli eşitsizlik ve ayrımcılıklar bölgesel eşitsizliklerle de perçinleniyor. Kadınlar istihdamdan, ekonomik ve sosyal haklardan mahrum kalıyorlar; buna bağlı olarak da mutlak kadın yoksulluğuyla karşılaşıyoruz. Derin yoksulluğun kadın ve çocuklar açısından daha yıkıcı ve ölümcül sonuçlar doğurduğunu iki gün önce İzmir'de yaşanan olaydan aslında gördük bir kere daha. Yani Melisa Sinem Akcan'ın hurda toplamaya çıktığı için 5 çocuğunu kaybetmiş olması zaten ekonominin geldiği durumu ve sosyal güvenlik sisteminin çökmüş olduğunu bize bir kere daha gösterdi.

Ben bugün "Kadınları ekonomik açıdan nasıl güçlendirebiliriz?" konusunda birkaç öneri yapmak istiyorum ama birazcık vergi meselesini odağa koydum. Vergi, bütçenin önemli bir kalemi olup bütçe gelirleri içerisinde yer almakta. Bu kapsamda bakıldığında nasıl ki bütçeyi toplumsal cinsiyet açısından inceleyebiliyorsak bütçenin önemli bir gelir kalemini oluşturan vergi konusunun da toplumsal cinsiyet açısından incelenmesi gerekiyor. Bu konuda literatür açısından yapılmış önemli çalışmalar var. Ben, Doktor Cahide Göğüsdere'nin bu konuyla ilgili ortaya koymuş olduğu kriterlerin böyle birkaç tanesini okumak istiyorum. Bu kriterler bize aslında cinsiyet eşitsizliği açısından kadınlar aleyhine var olan dolaylı vergilerin ve gelir vergisinin nasıl etkiler yaptığını söylüyor.

"Kadınlar aile sağlığı, eğitim, beslenme ve benzeri ihtiyaçları için kendi gelirlerini harcıyorlarsa adaletsizlik vardır." diyor, buraya bir tik atıyorum. "Artan KDV ve ÖTV oranları kadın girişimcilere daha fazla yük getiriyorsa..." Evet. "Kadın girişimcilerin ödediği KDV ile erkek girişimcilerin ödediği KDV sektörlere göre değişiyor ve kadın girişimcilerin ödediği KDV daha yüksekse..." Yine evet. "Kadın girişimcilerin hizmet sektöründe, erkek girişimcilerin üretim ve ticaret sektörlerinde olma olasılığı daha fazla ise..." Yine evet. "Kadın girişimcilerin kazançları daha düşük olduğundan muafiyetlerden yararlanma oranları da daha düşükse..." Yine evet. "Yiyecek, içecek gibi ana tüketim maddelerinden alınan vergiler diğer harcama kalemlerine göre daha yüksekse..." Yani böyle sayıyoruz. "Temel gıda maddeleri, temel kişisel bakım kalemleri, çocuk giyimi ve ev yakıtı kullanımı nedeniyle vergi yükü artıyorsa..." Bütün bunların hepsi kadınlar açısından vergi yükünü artıran ve kadınları yoksullaştıran kalemler ve bunların hepsi kadınlar aleyhine toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren kalemler. Gelir vergisine baktığımız zamansa "Aynı düzey ve tek tip indirim, istisna ve muafiyetler olursa..." diyor mesela. Bu gelir vergisi açısından zaten sadece sermaye sınıfı muafiyet sahibi olabiliyor. "Yüksek vergi oranları kadınları emek piyasasına girmekten caydırıyorsa..." diyor. Yine kesinlikle evet, bir tik daha atıyorum. "Adaletsiz ve yüksek oranlı vergi sistemi yanında kayıt dışılık haksız kazançları besliyor mu?" diyor. Evet, kayıt dışılık ve haksız kazançların artışı. "Erkekler vergi indiriminden ve çocuk indiriminden daha fazla yararlanıyorsa..." diyor. Evet, aynen, yine öyle. "Kadınlar yarı zamanlı ve kayıt dışı olarak çalıştığından indirimlerden yararlanamıyorsa..." Yine evet diyoruz. Yani böyle pek çok şey sayabilirim bizim vergi sistemimizin içerisinde olan.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini güçlendiler vergilendirme söz konusu. Türkiye'de toplumsal cinsiyete duyarlı vergilendirme Anayasa'da ve yasalarda yer almıyor. Gelir vergisi ve dolaylı vergilerde bu yönde düzenlemeye ihtiyaç var...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)