KOMİSYON KONUŞMASI

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve kıymetli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, Maliye Bakanlığı olarak 1 Kasımda enflasyon muhasebesiyle ilgili bir sirküler çıkardınız, çıkarılan bu sirkülere göre stokların değerleme katsayısı stoklara ait tutarların 1,03'ü olan, hesaplanan dönem ortalama düzeltme katsayısını 1,08 olarak değiştirdiniz. Yasada ise "Son üç ayın fiyat endeksi dikkate alınarak stok değerlemesinde basit ortalama yöntem tekniği dikkate alınır." demektedir; piyasanın çoğu da bu yöntemi kullanmaktadır. Katsayının 1,08'e çıkması şirketlere ekstra bir vergi yükü getirdi. Anlaşılan o ki siz Maliye Bakanı olarak enflasyondan beklediğinizi bulamayınca bir çeşit stok vergisi getirmiş oldunuz.

Sayın Bakan, yanlış ekonomi politikalarının bedelini hep bu millete ödeteceksiniz. Faturayı hep emeğiyle, alın teriyle çalışanlara, istihdama onlarca, yüzlerce, binlerce katkı koyan iş insanlarına mı ödeteceksiniz? Daha çok kısa zaman önce bir çırpıda Trendyol'un, Çinli bir firmanın hazineye doğrudan ödeyeceği bir senede en az 25 milyar liralık lisans bedelinden vazgeçti partiniz. En güçlü olduğunuz dönemde buna nasıl müsaade ettiniz? Amerika'daydınız, sıcak para arayışındaydınız, biz Mecliste bunları tartıştık, konuştuk, kulaklarınızı çok çınlattık Sayın Bakan.

Bu soruyu Ticaret Bakanına da sordum, size de sorayım: Bir yandan halkın ödediği dolaylı vergileri arttırırken ve yeni vergiler icat ederken bir yandan da uluslararası büyük şirketlerin vergilerini affetmek, ödeyeceği lisans ücretlerini iptal etmek içinize siniyor mu, gece rahat uyuyabiliyor musunuz? Yandaşların geçen sene 660 milyar lira vergi borcunu sildiniz, bu sene belki 750 milyarın üstünde vergi almayacaksınız, Kırgızistan'a giden Cumhurbaşkanı 63 milyon dolar alacaktan vazgeçti; sildiğiniz paraların listesi uzayıp gidiyor. Siz gönüllü uyumla pidecilere, galericilere, emlakçılara, kuaförlere, berberlere baskı yaparken uluslararası şirketlerin ödeyeceği vergileri düşürüyorsunuz.

Şu an durduramadığımız talep enflasyonunun sebeplerinden bir tanesinin Türkiye'nin en zengin kesimine kur korumalı mevduatla verdiğiniz 800 küsur milyar TL'yle gerçekleşen servet transferi olduğunu biliyorsunuz. Peki, döviz gerçekten enflasyonun sebebi mi? Çünkü döviz günah keçisi oldu. Doların 18'den 19'a yolculuğu tam on ay sürdü yani on ayda sadece yüzde 5 arttı. Peki, o on ay enflasyonun yüzde 85, üretici enflasyonunun da yüzde 100 olduğunu biliyor musunuz?

Bugün uyguladığınız "yüksek enflasyon, yüksek faiz, kontrollü kur" politikasının 2001'deki "kur çıpası" uygulamasından ne kadar farkı var? Bugün TL bazında yüzde 50 faiz verdiğinizde, sabit kur sebebiyle aslında yüzde 40-yüzde 50 dolar faizi vermiş olmuyor musunuz? Başka ülkelerin 10-12 senede verdiği faizi bir senede veriyorsunuz, yine de dolarizasyon istediğiniz seviyeye geldi mi? Siz buna ne kadar dayanabileceksiniz? Enflasyon, kur ve faizin bağlamdan koparılması iş dünyasını nasıl etkiledi, görüyor musunuz? Türkiye ithalatçıların servetine servet kattığı bir ülke oldu.

Bakın, bir örnek vereyim, işin içinden nasıl çıkacaksınız, bakalım: 2021'de dolar 8,5, faiz 19, enflasyon 24, 1 kilo iplik 4 dolar; hani o küçük gördüğünüz tekstilciler ihracat rekoru kırıyordu o dönemde; bugün iplik 2 dolara düştü, dolar ise 34 liraya çıktı. Yani ham maddede yüzde 50 indirim oldu, kur 4 kat arttı, tekstilciler mal satamıyor. Şeytan bunun neresinde Sayın Bakan? Enflasyonda.

Hiç eğilip bükülmeden net bir soru soralım Sayın Bakan ve lütfen çok net cevap verin: Faiz sebep, enflasyon sonuç mu gerçekten; evet ya da hayır, net bir şekilde söyleyebilir misiniz? Söyleyemezsiniz herhâlde; ağzınızdan çıkacak kelimeleri siyasetin süzgecinden geçirirseniz ekonomiyi de düzeltemezsiniz Sayın Bakan. Size tavsiyem, alacağınız kararları bilimin, aklın, liyakatin ve adaletin süzgecinden geçirin, siyasetin değil. Yüzde 85 enflasyonun olduğu bir ülkede, sizi faizi 8'den 50'ye kadar yükseltip orada durduran neydi? Baz etkisiyle enflasyon düşüyor ama tahminler tutmuyor, enflasyon düşmüyor. Peki, siz 2 puan daha yükseltebiliyor musunuz faizi? Enflasyonla gerçekten mücadele ettiğinize inandırabiliyor musunuz bizleri? Enflasyonda gözle görülür bir düşüş varsa, 1 puan bile düşürebiliyor musunuz? O da olmuyor. Geçen haftaki "Ben ekonomistim." söylemi bile konut satışlarında artışa sebep oldu, yani gelecekte fiyatların artacağı beklentisiyle talep enflasyonu yarattı Sayın Bakan.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)