| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Türk Akreditasyon Kurumu ç)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 21 .11.2024 |
SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli Komisyon üyelerimiz, Sayın Bakanım, hariciye teşkilatımızın çok kıymetli mensupları; konuşmama başlamadan önce bir küçük sayı vermek istiyorum, önemli bu sayı çünkü muhalefetin sabahtan beri sürekli vurgu yaptığı bir konu ama sayılar üzerinden konuşmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
AİHM kararlarının Konsey üye ülkelerce icra edilme oranı yüzde 79; Türkiye tarafından icra edilme oranı da yüzde 90 ve üstünde. 2023'te ihlal oranı yüzde 2,33 iken diğer ülkelerde, Türkiye için verilen ihlal oranı yüzde 1,42. Şimdi, tabii, şu önemli: Eğer ki biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini, Avrupa Konseyini, böyle bir örgütü sadece birkaç davaya, birkaç dosyaya indirgersek böyle bakarız ama genel olarak bu rakamları bütün davalar nezdinde incelersek daha objektif bir yaklaşımla yaklaşırız. Ben de böyle istirham ediyorum ve konuşmama geçmek istiyorum şimdi.
Günümüzde diplomasi; güvenlik, istihbarat, teknoloji, ekonomi, ticaret, kültür ve daha farklı birçok alanı kapsayan çok boyutlu politikaların girift yapısıyla yürütülmektedir. Dışişleri Bakanlığımız, dinamik gelişmelere cevap verecek bir dış politika anlayışıyla tüm alanlarda dış ilişkilerimizi uygulamak, koordine etmek, yönlendirmek ve geliştirmek için ilgili kurum ve kuruluşlarımızla eş güdüm hâlinde azimle ve fedakârlıkla çalışmaktadır. Ülkemizin uluslararası politikada gündemi belirleyen, taraflara ara buluculuk yapan, oyun kuran ve gerektiğinde oyun bozabilen, kritik coğrafyalarda tesir yaratan etkin bir güç olması yolunda gerekli her çalışma Dışişleri Bakanlığımızca gece gündüz demeden yapılmaktadır.
Bakanlığımız, tüm personel ve kabiliyetleriyle uluslararası siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerimizin ikili çerçevede ve çok taraflı platformlarda yürütülmesi ve daha da geliştirilmesi yönündeki çabalarını sürdürmekte ve başta kendi coğrafyamız olmak üzere tüm dünyada barış, istikrar ve refaha katkıda bulunmaktadır.
Lowy Enstitüsünün dünyadaki en önemli diplomatik ağları tespit etmek amacıyla 66 ülkeye ilişkin verileri incelediği "Küresel Diploması Endeksi" adlı rapordaki sıralamaya göre ülkemiz, en geniş diplomatik ağ sıralamasında 3'üncü olmuştur. Cumhurbaşkanımız liderliğinde, 2024 itibarıyla faal dış temsilcilik sayımız 261'dir. Bu temsilcilikler ve fedakâr diplomatlarımız, bürokratlarımız ve tüm personelimizle onurlu dış politikamız hız kesmeden yürütülmektedir.
Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, Türkiye'nin coğrafi konumuna, hedeflerine, beşerî, tarihî ve ticari bağlarına uygun şekilde 360 derecelik bir perspektifle dış politikamızı icra ediyoruz. Türkiye'nin çıkarı neyse oraya gidiyor, menfaati neyi gerektiriyorsa o yönde iş birliklerimizi geliştiriyoruz. Bu azimli ve onurlu çaba için tüm personelimiz nezdinde Sayın Bakanımıza ve teşkilatımıza teşekkürlerimi sunuyorum.
Diplomatlarımız, hayatının her anında ülkesinin ve milletinin sorumluluğunu taşıyor; hayatları birçok sınırlamaya tabi ve bütün bu sınırlamaların sebebi bir ülkeyi temsil etmekte olmaları. Bir diplomat, bu zorlu yaşayış tarzını mesleğin icrası sırasında yaşayarak öğreniyor; bu bilgiyi başka bir şekilde edinerek benimsemesi mümkün değil. Her meslek çok önemli ancak diplomatlık aslında bir yaşam tarzıdır. Bu yaşam tarzını ve en önemlisi millî hassasiyeti taşıyan diplomatlarımız asla ön yargılarla hafife alınmamalıdır. Diplomatlığı sadece bir meslek olarak sınırlandırmak, tüm misyon şeflerimiz içerisinde sayısı yüzde 5'i bile geçmeyen bazı büyükelçilerimiz için muhalefet yapmak hariciye teşkilatımızın emeklerine haksızlık etmek olacaktır. Unutulmamalıdır ki farklı meslek gruplarından yapılan misyon şefi atamaları, dünyanın her ülkesinde görülen çok doğal bir hadisedir.
Sürem kısıtlı kaldığı için son olarak şunu söylemek istiyorum: 1961 işçi göçüyle 7 milyonu aşan bir millet varlığımız tüm dünyada var, sadece Avrupa'da değil birçok farklı kıtada var ve bu vatandaşlarımız, son dönemde -neredeyse son dört yılda- sayısı 1.300'ü aşan ırkçı, ayrımcı ve İslam düşmanlığı amacı taşıyan saldırılara maruz kalmışlardır. Ben özellikle diplomatik misyon şeflerimize ve ekiplerine bu saldırılara anında müdahale ettikleri ve çok hızlı cevap verdikleri için tekrar teşekkürlerimi sunmak istiyorum ve Bakanlığımız, Alt Komisyonumuz, Yurt Dışı Türkler Başkanlığımızla hiçbir vatandaşımızın, hiçbir soydaşımızın, dünyanın neresinde olursa olsun, yalnız bırakılmadığını ve bundan sonra da bırakılmayacağını tekrar ifade etmek istiyorum.
Bütçemiz hayırlara vesile olsun.
Tekrar teşekkür ediyorum.