Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Kültür ve Turizm Bakanlığı b) Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı c) Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ç) Vakıflar Genel Müdürlüğü d) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu e) Atatürk Araştırma Merkezi f) Atatürk Kültür Merkezi g) Türk Dil Kurumu ğ) Türk Tarih Kurumu h) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ı) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü i) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı j) Kapadokya Alan Başkanlığı k) Uludağ Alan Başkanlığı l) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu m) Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 22 .11.2024 |
CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, çok kıymetli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Alevi-Bektaşi Başkanlığının geçen seneki bütçe sunumunda takip eden yıllarda kurumun bütçesinin düşürüldüğünü, bu açıdan genel bütçe içinde tek örnek olduğunu aktarmıştık. Bu sene bu yanlıştan dönülmüş ve bütçe bu yıl ve devam eden senelerde artırılmış, bunun için teşekkür ederiz.
Geçen sene de Başkanlığın kuruluşunun çözüm açısından önemli bir adım olduğunu, cumhuriyet tarihimizde ilk defa bir kamu bütçesine "Alevi" kelimesinin girdiğini ve bütçesinin olduğunu ve bunun ne kadar kıymetli olduğunu belirtmiştik. Ancak, biz, bu meselenin bir kültür meselesi değil, bir inanç meselesi olduğunun altını da çizmiştik. Bugün geldiğimiz noktada, bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde söylediklerimizin önemi ortaya çıkmış. Peki, bu kanıya nasıl varıyoruz, ölçümüz ne? En basitinden ele alacak olursak, Alevi toplumunun ihtiyaçlarını bu kurum karşılayabiliyor mu veya ne kadar yetebiliyor, ne kadarına hitap edebiliyor? Siz ne kadar "Bu Başkanlık meselenin inanç boyutuna değil, cemevlerine lojistik destek, kültürel faaliyetler verilmesine yardımcı oluyor." deseniz de konu öyle dev bir konu ki bu hâli bile, Kültür Bakanlığına, o da yetmez gibi bir Bakan Yardımcısının altına bağlanması durumu milyonlarca insanın mezhep, meşrep ve inanç hassasiyetini incitmektedir.
Şimdi, Alevi camianın Başkanlıkla ilgili görüşlerinin ekseriyetini, eleştirileri dinledik. İşte, yönetim şekli, kadrosu, asimilasyon gibi eleştiriler var. "Ya, onlar politik eleştiriler." diyebilirsiniz ama bu eleştiriler yok sayılamaz çünkü bu Başkanlık, bu insanlara yani Alevi camiasına hitap etmektedir. Ben şahsi eleştirilere girmem kurum açısından ama kendi açımdan cumhuriyet tarihinde ve Osmanlı döneminde bu kadar ayrımcılığa, zorunlu göçlere, katliamlara maruz kalmış bir toplumun, buna rağmen "İncinsen de incitme." düsturuyla bugünlere hep "Barış, demokrasi, eşitlik, kardeşlik." diyerek gelen bir toplumun dış etkenlerle asimile edilemeyeceğini, inandığından vazgeçemeyeceğini, tarihten de ders alması gerektiğine inanırım. Ama bugün büyük sorun, bu toplumun inancını yaşatma ve sonraki kuşaklara aktarma sorunudur. Hâliyle bu kurum bu şekliyle de buna maalesef çare olamaz.
Daha kurum "Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir." bile diyemiyor. Neymiş? "İbadethane" denirse sadece cem salonunun ihtiyaçları karşılanırmış, geri kalan kısımları karşılanmazmış, bu konuya nötr kalmak lazımmış. Ya, cemevleri yakın geçmişe kadar bütçeden pay mı alıyordu? İhtiyaçlarını oradan mı karıştırıyordu? Bu toplum bu ihtiyaçları kendisi karşılıyordu ve ibadethane olarak tanımanın karşısında ihtiyaçları karşılama bir ölçü olamaz. Anayasa 24 ortada, AİHM kararları ortada, bugün Türkiye'de iktidarından muhalefetine siyasetin, en önemlisi bu toplumun kendisinin inancını tarifi ortada. Sen bu açıklamanla Başkanlık olarak bu toplumdan nasıl kabul görme bekliyorsun?
Sayın Bakan, siz kendi alanına hâkim, ne yaptığını bilen, diğer bakanlıklara da kıyasla başarılı bir bakansınız. Bu mesele sizin Bakanlığınıza da ağır bir yük. Kayıtlara geçmesi açısından söylüyorum: Alevilerin "Eşit şartlara sahibiz." diyebilmesi için çocuklarının eğitimde Aleviliği öğrenebilmesi lazım, dede, baba, hoca yetiştirebilmeleri lazım. Alevilerin kâbusu, kamuda bürokratik kademelere atanamama. Devletle ilişkilerini kısıtlamanın yani ayrımcılığın önüne geçilmesi lazım. Bunun için de aynı AK PARTİ döneminde Alevi çalıştaylarında olduğu gibi, toplumun görüşleri alınarak bir yapı oluşturulmalıdır. Bu yapının ise nüfusu oranında eşit bütçeyle direkt olarak Cumhurbaşkanlığına bağlanması lazımdır. İsteriz ki, bu hâli hemen böyle gündeme alınsın, sizin tarafınızdan da Bakanlar Kurulunda dile getirilsin. Zaman kaybedilmesin ama öyle veya böyle bu ok bu ülkede bu yaydan çıkmıştır. Bugün ya da yarın bu iş bu şekliyle olacaktır.
Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.