Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı b)Karayolları Genel Müdürlüğü c)Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ç)Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 25 .11.2024 |
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri, Sayın Bakanım, çok kıymetli bürokrat arkadaşlar, basınımızın değerli mensupları; ben de hepinizi saygıyla muhabbetle selamlıyorum. Tabii, gerek ulaşımda gerek iletişimde vatandaşlarımızın hayat standardını, konforunu çok yakinen ilgilendiren bir Bakanlığın bütçesini konuşuyoruz. Böyle bir bakanlık ülkemizin kalkınmasında aslında çok önemli bir rolü olan bir bakanlık ve devletin en önemli görevlerinden bir tanesi de gerek ulaşım hizmetlerini gerek iletişim hizmetlerini vatandaşına uygun maliyetle götürmektir. Devletin böyle bir görevi var. Şimdi, devlet bu görevi ne kadar yerine getirebiliyor? Özellikle şöyle 2017'den sonraki süreç gözümün önüne geliyor. Burada bir örnek vereceğim; muhtemelen birlikte yaşadık onu. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü biz 26 Ağustos 2016'da açtık -bugün gibi hatırlıyorum- Sayın Cumhurbaşkanımız çıktı ve dedi ki: "Buradan geçiş ücreti 9,9 lira." Yani 10 liranın altında bir rakam söyledi. O dönem dolar kuru, yanlış hatırlamıyorsam, 2,90 civarlarındaydı. Sözleşme detaylarında -yani İngilizce sözleşme metni de bana gelmişti, okumuştum o dönem- 3 dolar artı KDV geçiş ücreti öngörülmüştü. Sayın Bakanım, bu bilgilerde bir eksiklik varsa siz düzeltin lütfen, o günkü hatırladıklarımı ifade ediyorum. Tabii, o günkü kurlara göre vatandaş dolar karşılığı 9,9 lira gibi bir rakam ödüyordu. Şimdi, ekonomik krizin ve hatalı ekonomik politikaların Türkiye'yi nereye getirdiğini, vatandaşın bu maliyeti, sabahtan beri arkadaşlarımızın ifade ettiği o yükü neden çekmek zorunda olduğunu bence bu çok iyi anlatıyor. Şu anda geçiş ücreti 70 lira. Tabii otoyolları da hesaba kattığınızda bu maliyet katlanıyor ama 1 geçiş 70 lira. Peki, 3 doları eğer garanti etmişsek artı KDV'yle birlikte, aslında 30-35 lirayı biz hazineden ödüyoruz. Şimdi, böyle bakıldığında 10-11 kat -çünkü sonuçta bunu hazine de ödese, vergilerle tekrar bu vatandaşa dönmüş oluyor- artış oluyor. Peki, bu ülkede ne oldu da ulaşım hizmetlerinin maliyetinde böyle 10-11 kat bir artış oldu? Şimdi bu çok temel bir soru ve geldiğimiz noktada, Sayın Bakanım, çok önemli hizmetler yapıldı, çok önemli yatırımlar yapıldı ama bizim insanlarımız artık İstanbul’dan kalkıp Ankara’dan kalkıp şu otoyolları, şu köprüleri, şu tünelleri kullanarak daha rahat yerlerine yurtlarına gitmek istiyorlar. Artık şu anda sadece akaryakıt fiyatlarına bakmıyorlar, şu anda otoyol fiyatlarına ve gittikleri otobanda ne kadar para ödediklerine de bakıyorlar dolayısıyla böyle bir tablo var. Bu olmasaydı da dolar şöyle 10-15 lira arasında olsaydı, belki bugün Türkiye'de bu meseleyi hiç konuşmamış olacaktık çünkü biz döviz kurunu patlattık, garanti ödemelerinde hazineye olağanüstü bir yük bindi, fiyatları artırmak zorunda kaldık. Hazine gerçekten büyük bir yük altında kaldı ve bu yük dönüp dolaşıp maalesef vatandaşı vurmuş oldu. Yani şundan hiç bahsetmiyorum bile, yine bahsettiğimiz yıllarda mazot fiyatları 6-7 lirayken bugün 40 küsur lirayı geçmiş. Yani Türkiye'de sizin Bakanlığınızla ilgili olarak insanlarımızın çok ciddi bir maliyet problemi var, özellikle ulaşım tarafında bunu görüyoruz. Geçenlerde sizin çok güzel bir ifadeniz oldu; bir programda izledim, dediniz ki: "Vatandaşımız bu otoyol, ulaşım ücretlerinde kendi bütçelerine göre aslında haklılar." Bence bu, bütün her şeyi özetliyor. Eğer Türkiye’de para kazanıp otoyola ya da internete, iletişime para ödüyorsanız ve 1 asgari ücretle ya da 2 asgari ücretle bir evde yaşıyorsanız bence probleminiz var ama yok, Avrupa’da yaşayıp -böyle bazı karşılaştırmalar yapılıyor- Türkiye’de bu fiyatları öderseniz Türkiye'deki fiyatlar çok ucuz. Dolayısıyla uluslararası standartlara bakıldığında Türkiye bu manada ucuz bir ülke ama Türkiye’de özellikle satın alma gücünde yaşadığımız bu büyük yıkımdan sonra maalesef bu hizmetlerle ilgili böyle sorunlar var. Sayın Bakanım, KÖİ'lerle ilgili olarak arkadaşlarımız birçok şey söyledi ama gelinen noktada artık şöyle bir şey yapmak zorundayız, bunu, bu meseleyi siyasetin tartışma alanı olmaktan çıkarmalıyız. İnanın, bir ülkenin Bakanına burada "Yandaş, yolsuzluk, üçkâğıt" her şey söyleniyor. Bu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak beni rahatsız ediyor, biraz tanıdığım biri olarak sizi de en az benim kadar rahatsız ediyordur ama eğer ulaşım projelerinde rasyonaliteyi sağlayacaksak şeffaf bir şekilde "Şu projeyi şuna verdik, bunu buraya verdik." diye çıkıp bunları bizim vatandaşla artık paylaşmamız lazım. Bu kadar hizmetin bu şekilde kirletilmesine asla müsaade etmemek lazım. Bakın, bir şeyi ben süreçlerin içinde olan biri olarak burada bir hakkaniyet gereği düzeltmek isterim. Yani "Cebinizden 5 kuruş para çıkmayacak." denildiğinde -çok iyi biliyorum o sözün nasıl söylendiğini- proje yapımı esnasında vatandaştan bir para almayacak anlamı vardı ama şu anda bu öyle bir hâle geldi ki... Bir de bu şirketlerin vergi borçları silinince, bir de bu şirketlerin tek kuruş vergi vermediği afişe edildikçe inanın bana, yapılan bunca emek, bunca yatırım konuşulmuyor, başka şeyler konuşuyoruz. Türkiye'de bu meselenin mutlaka ve mutlaka gündemden çıkması gerekiyor. Tabii, kara yolu, hava yolu, birçok şey yapıldı. İşte, 58 tane hava yolumuz var. Ya, burada bir teşekkür etmemiz gerekiyor, bu belki görülmüyor ama o hava yolları yapılmasaydı, bugün cari açığı kapatmak için Turizm Bakanlığına vermiş olduğumuz o hedefleri gerçekleştiremezdik. Dolayısıyla hava yolları Türkiye'de bölgeler arası kalkınma farkını ortadan kaldırmak ve yatırım iklimini oluşturma adına çok önemli işlevler görmüş oldu; ticaretin gelişmesine katkı sağlamış oldu. Şimdi, Zengezur Projesi'nden bahsettiniz; Bakü'yü direkt Türkiye'ye bağlayacağız, bu, çok önemli bir proje. Ama Kalkınma Yolu Projesi'nin ve buna benzer projelerin jeopolitik risklerini bölgemizde düşündüğümüz zaman, Türkiye için dış politikada bir ticaret kalkanı oluşturacak projeler olarak ben değerlendiriyorum. Özellikle Kalkınma Yolu Projesi'nin yani Basra Körfezi'nden başlayıp Bağdat-Musul üzerinden Türkiye'ye gelmesi sadece yani Trakya'ya uzanacak bir şey değil, bunun mutlaka Akdeniz, Ege ve Karadeniz boyutları da var. Dolayısıyla önümüzdeki dönem Türkiye ekonomisinde özellikle gerilemeye başlayan o sektörlerde, o alanlarda Türkiye'de çok ciddi bir canlılık meydana getirebileceğini düşünüyorum. Çünkü sonuçta Süveyş Kanalı'ndaki sorunlar ortada ve burada yaşanan riskler, sıkıntılar bizim şu andaki... Bu Kalkınma Yolu Projesi, daha hızlı ve daha ekonomik olarak artık dünyanın üretim merkezi olan Asya'nın üretimini çok daha hızlı Avrupa Birliğine ve o tarafa taşıma imkânı bulacak. Ben, bunun Türkiye için çok çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum. Ancak finansman konusuyla ilgili olarak sizden bir şeyler duymak istiyoruz. Evet, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar bu işin içinde. Ama gerçekten bu işin finansmanı, ne zaman başlanılacağı... Bu bence çok kıymetli. Şey yaparsanız şey olur. Son olarak şuraya geleceğim, zamanım kısıtlı: Ya, Bakanlığın adı Sayın Bakanım, Ulaştırma ve Altyapı. Şimdi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumumuz, BTK'miz burada. Ya, bu Bakanlığın isminde bir problem var, şöyle bir problem var: Ya, bir tane kapalı yol oluyor bir yerde, çok haber olmuyor; işte, bölgenin milletvekilleriyle bir araya gelirseniz size söylüyoruz ya da sahada vatandaş size söylüyor ama milyonlarca takipçisi olan bir sosyal medya platformunu kapatıyorsunuz -ki birçoğunun 50-60 milyon takipçisi var- bir anda haber oluyorsunuz. Dolayısıyla bu Bakanlığın ismiyle ilgili bir problem var. Ama özellikle bu platformlar kapandığı zaman toplumda oluşturduğunuz tepkinin farkındasınız mutlaka ama ben iletişimde büyük bir problem olduğunu düşünüyorum. Neden? Çünkü bu mecraların çoğu ABD menşeli ve Türkiye'nin özellikle katalog suçlarla ilgili bizim suç gördüklerimizi adamlar suç görmüyorlar; biz FETÖ'ye terör örgütü diyoruz, onlar demiyor, şimdi birçok, PYD/YPG, benzer şeylerde... Bunun toplumla iletişimi yapılmadığı için özellikle gençlerimizden olağanüstü tepki alıyorsunuz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Temurci, buyurun. SELİM TEMURCİ (İstanbul) - İnternetle ilgili olarak; bakın, bir deprem yaşadık, gördük ki internet altyapımıza, iletişim altyapımıza bizim daha çok iş yapmamız lazım. OECD ve Avrupa ülkeleriyle karşılaştırma yaptığımızda -rakamlar var ama zamanım yok, onları söyleyemeyeceğim- birçok konuda gerideyiz. Bakın, en son BTK'nin yapmış olduğu açıklamada 90 milyonu aşkın bir internet kullanıcımız var, bunların sadece 7 milyonu fiber kullanıyor. Dolayısıyla internetin hızı, indirme kalitesinde çok ciddi problemler var ve buralarda da bir şeyler yapmamız gerekiyor. Son olarak, tabii -bir İstanbullu olarak- Ankara-İstanbul süper hızlı trenden bahsettiniz yani bu projelendirildi mi, bunun finansmanıyla ilgili neler yapıldı; doğrusu bunları da duymak isteriz. Bütçeniz ülkemiz, milletimiz ve Bakanlığınıza hayırlı uğurlu olsun inşallah.