KOMİSYON KONUŞMASI

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Sayın Bakanım, kıymetli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar ve basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum ve 2025 bütçenizin hayırlı, uğurlu, bereketli olmasını diliyorum. Sözlerime Bakanlık bütçesinde dikkat çeken önemli bir hususla başlamak istiyorum: Program dışı giderlerin Bakanlık bütçesi içindeki payı yüzde 69,92 olarak görünüyor. Söz konusu tutar 335 milyar TL'ye tekabül etmekte ve bu bütçe Ulaştırma Hizmetteki Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından diğer kamu kurumlarına cari transfer ve sermaye transferi olarak aktarılmak üzere ayrılmış. Bakanlık bütçesinin yüzde 70'e yakınının Bakanlık tarafından harcama yapılan diğer programlarda sınıflandırılamamış olması bütçe hazırlama rehberiyle uyumlu görünmemektedir. Kamu-özel iş birliği projeleri için yapılan büyük harcamalar "Program Dışı Giderler" başlığı altında toplanarak mı acaba buraya kaydedilmektedir sorusunu aklımıza getirdi bizim bu. Strateji ve Bütçe Başkanlığının hazırladığı bütçe hazırlama rehberinde program dışı giderlerle Hazine yardımı yapılması kaynak aktaran kurumun programlarıyla ilgisi olmayan harcamaları için mümkün görünmektedir. Oysa aktarılan tutarlar, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kara yolu ulaşımı programı için kullanılmakta olup bu program kaynak aktaran kurum olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı içinde bulunmaktadır. Sayın Bakan, bildiğiniz üzere Hükûmet her daim Türkiye'nin teknolojik gelişmelerini her platformda anlatıyor, tabii ki anlatılacak çok güzel işler de oluyor ancak sizin bilançolarınızda da görüyoruz ki elektronik haberleşme ve geniş bant hizmet ve altyapılarının yaygınlaştırılması faaliyeti için ayrılan ödeneğin yüzde 93'ü kullanılmış görünse de ülkemizin internet hızı sıralamasında gelişmemiş ülkeler seviyesinde kaldığı aşikâr. Bunun yanında da internete ödenen ücret ciddi oranda yüksek. Buna ek olarak, ileri haberleşme teknolojilerini yaygınlaştırmak ve bilgi toplumuna dönüşümü hızlandırmak hedefinde de Bakanlığın performansının düşük kaldığı görülmekte. Özellikle fiber internet altyapısının yaygınlaşmaması sebebiyle vatandaşlarımızın çok büyük bölümü hâlen yavaş bağlantı hızına sahiptir. TÜRK TELEKOM'un başarısız özelleştirme süreci sonucunda taahhüt edilen altyapı yatırımlarının yerine getirilmemiş olması ülkemizi internet çağının çok gerisinde bırakmıştır. Bakanlık konuya ilişkin olan hedeflerini de tutturamamıştır. Yapılan araştırmalar, internet hızının ekonomik büyümeye pozitif etkisi olduğunu ispatlamıştır. İnternetin bu durumunun, ülkenin teknolojik ve akademi dünyasını da baskı altına aldığı bir gerçektir. Ülkemiz ekonomik kalkınması açısından bilişim ağının güçlendirilmesi oldukça önemli yer tutmaktadır. Bakanlık ekonomik büyümeye katkı sunmak amacıyla lojistik imkânları geliştirme çabasının yanına bilişim altyapısını güçlendirmeyi de mutlaka eklemelidir. Elektronik haberleşme sektöründe son yıllarda meydana gelen teknolojik gelişmeler, yüksek hız ve kapasiteli ses, veri ve görüntü hizmetlerine olan talebi artırmış, bu nedenle yüksek hız ve kalitede erişim ihtiyacını karşılayabilecek nitelikteki altyapıların kurulması kritik derecede önemli hâle gelmiştir. Bu doğrultuda, dünya genelinde elektronik haberleşme işletmecileri altyapılarını iyileştirmek, bir başka deyişle, yeni nesil altyapılar kurmak için yatırım yapmaya başlamıştır. Elon Musk'ın Starlink'i zaten çağ atlamış bir internet hizmeti vermektedir ancak Türkiye internet hızı konusunda dünyada birçok ülkenin gerisinde bulunmaktadır. Speedtest Global Index'in 2024 yılı Kasım ayı verilerine göre Türkiye sabit internette saniyede 47,27 megabit hızla 158 ülke arasında 102'nci sırada yer almaktadır. Yine, 2024 Kasım verilerine göre, savaş hâlinde olan Ukrayna saniyede 82,63 megabit hızla 67'nci sırada, Filistin 66,75 megabit hızla 85'inci sıradadır. Birçok Avrupa, Uzak Doğu ve Arap Yarımadası ülkesinde hız 200 megabitin üstündedir. Mobil internet hızında ise Türkiye 49,32'lik megabit hızla 111 ülke arasında 62'nci sırada yer almaktadır. Açıkça görülmektedir ki bu yöndeki çalışmaların hızlıca artırılması gerekmektedir. Sayın Bakanım, ilkokuldan beri hepimizi öğretilen Türkiye'nin yeryüzü şartlarının demir yoluna çok uygun olduğu bilgisi yadsınamaz bir gerçektir ama Türkiye hiçbir zaman bu coğrafi yapısına uygun ulaşım planı yapmamıştır. Evet, son yirmi yılda ciddi gelişmeler olmasına rağmen hâlâ şehirlerde bile raylı sistem imkânı çok kısıtlıdır. Demir yolu ulaşım altyapısının yaygınlaştırılması ve taşımacılık sektörünün geliştirilmesinin sağlanması hedefine yönelik göstergelerin de bu hedeflerden çok uzak kaldığı görülmektedir. Demir yolu yenileme, yapılan hat uzunluğu göstergesi yüzde 57 oranında; kent içi raylı sistem hattı uzunluğu göstergesi ise yüzde 60 oranda yakalanabilmiştir. Hem ekonomik hem çevreci olan demir yolu ulaşımı konusunda ülkemiz mevcut durumda dahi kendi sınıfındaki ülkelere göre geri durumdadır. Bu nedenle, üzerinde en çok düşünülmesi gereken konulardan biri olan demir yolu ulaşımının Bakanlık tarafından arka planda tutulmasını doğru bulmadığımızı da burada belirtmek isteriz. Stratejik planın kara yolu ulaşımına yönelik hedeflerin demir yoluna kıyasla daha yüksek oranda gerçekleştirildiği düşünüldüğünde kaynak sorunu yaşanmadığını da görmekteyiz. Önümüzdeki dönemde demir yolu ulaşımının güçlendirilmesi için çaba gösterilmesi de ülkemizin yararına olacaktır. Sayın Bakanım, büyükşehir belediye seçimlerinden önce Adana'ya geldiniz, çok teşekkür ederiz. Adana'nın ihtiyaçlarını, durumunu gayet iyi biliyorsunuz ama sadece AK PARTİ belediye başkan adayının projelerine destek verdiniz, hatta öyle ki belediye başkan adayımız Ulaştırma Bakanlığı projelerini kendi projeleri gibi anlattı ama devlet tabii ki herkesin yanındadır, yapılması gerekeni her şart ve koşulda yapar; biz bunu biliyoruz ve inanıyoruz. Yumurtalık ilçesi Gölovası'nda yapılması planlanan Adana Doğu Akdeniz Konteyner Limanı'nın tahsisi Sayın Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı. Bütçede deniz yolu ulaşımı programında Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü sermaye giderleri de ciddi oranda artırılmış yani ödeneği de hazırlanmış gibi duruyor. Duyduğumuza göre ÇED sürecinde bu proje. Bunun için hem size hem de Kalkınma Yolu Projesi'ne teşekkür ediyoruz. Proje tamamlandığında Türkiye'nin Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle imzaladığı, dünya ticareti için önemli bir alternatif rota oluşturacak, küresel lojistiği ve ticari akışlarıyla etkileme potansiyeline sahip 2028 yılında tamamlanması beklenen Kalkınma Yolu Projesi'ne de güç verecektir. Hem Türkiye hem de Adana için çok önemli bir yatırımdır tabii. Bunun yanında yine aynı derecede önemli olan ve son yaşanan "asrın felaketi" diye tabir ettiğimiz depremde de rüştünü ispatlamış olmasına rağmen lojistik destek ve stratejik konum açısından Adana Havalimanı'nı kapatmanızı da doğru bulmadığımızı buradan tekrar dile getirmek istiyorum. Çukurova Havalimanı ve Adana Havalimanı beraber faaliyet gösterilebilirdi; bunun detaylarını çok girmeyeceğim ama Adanalının bundan hiç memnun olmadığını bir kere daha söylemek istiyorum. Seçim zamanı Adana'ya geldiğinizde Adana'daki metro hattının istenen işlevi taşımadığını ifade ederek hattın daha işlevsel hâle getirilebilmesi için üniversiteye ve stadyuma kadar uzatılacak olan hafif bir raylı sistem hattını değerlendirdiğinizi ve Karayolları tarafından yapılan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden de bir hat bağlayıp metronun her iki tarafa bağlantı yapılırsa Adana'yı bir ringe çevirmiş olacağını dile getirmiştiniz. Zaten belli bir aşamaya gelindiğini ve Büyükşehir Belediyesiyle gerekli iş birliğini yaparak bunu da yürütmeyi istediğinizi söylemiştiniz. Adanalı bunu da sizden bekliyor Sayın Bakanım. Aynı şekilde Adanalı Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı Projesi'ni de dört gözle bekliyor. "Adana Güney Çevre Yolu Projesi ne durumda, ne zaman bitecek?" diye Bakanlığınıza soru önergesiyle sormuştuk; durumla ilgili bilgi verdiniz ve "2026'da tamamlanacak." dediniz. Bunun da takipçisiyiz. Size tekrar çok teşekkür ediyoruz. Son olarak bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Türk Hava Yolları hepimizin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin küresel alanda en prestijli markalarından biri olup yurt içi ve yurt dışı uçuşlarında ülkemizin siyasi, kültürel ve coğrafi kimliğini yansıtan bir temsiliyet yükümlülüğü taşımaktadır. Ancak son dönemde Türk Hava Yollarının uçaklarında yer alan haritalarda İstanbul Boğazı'nın İngilizce ismi olarak "Bosphorus Strait" ifadesi kullanılmakta olup uluslararası alanda ülkemizin kararlı bir şekilde savunduğu "İstanbul Strait" ifadesi kullanılmamaktadır. Yunanistan'ın yıllar önce dile getirdiği İstanbul Boğazı'nın NATO belgelerinde "Bosphorus" olarak yer alması talebi Türkiye'nin İstanbul Boğazı'nı "Bosphorus" olarak tanımlayan hiçbir NATO belgesinin Ankara tarafından kabul edilemeyeceğine yönelik tutumu ve ısrarla katı bir biçimde reddedilmiştir. Türk Hava Yollarının uçaklarında "Bosphorus Strait" ifadesinin kullanılması ülkemizin haklı mücadelesine ve devlet politikalarına ters düşmektedir. Bu nedenle, Türk Hava Yolları ve diğer kurum, kuruluşlar nezdinde İstanbul Boğazı'nın adı konusunda izlenecek politika ve alınacak tedbirlerin önem taşıdığını belirtmek istiyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)