| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman'ın, Komisyonun bugünkü gündemine, Komisyonun gelecek günlerde dijital telifle ilgili çalışma yapacağına, sanal kumar, oyun siteleri ve yapay zekâ gibi ele alması gereken konulara ve Türkiye’deki dijitalleşme konusuna ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 28 .11.2024 |
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Bugün, çok değerli misafirlerimiz var ve kendilerini birazdan dinleyeceğiz; Disney ve Disney Plus'ın Türkiye temsilcileri faaliyetleriyle ilgili bize bilgilerini verecekler, çok değerli Cenk Soner Bey ve hukuk müşavirimiz Bürke Hanım bizi birazdan sunumlarıyla aydınlatacaklar.
Çok değerli basın mensupları, çok değerli misafirlerimiz; bizim Komisyonumuz Türkiye Büyük Millet Meclisinde gündemini takip eden, takip etmeye çalışan komisyonlardan bir tanesi, büyük bir uyum içerisinde çalışmalarımızı yönetiyoruz. Önümüzdeki dönemde -tabii, bu dönem çok yoğun başladık- önümüzdeki günlerde tekrar Komisyonumuzla bir araya geleceğiz ve toplantı gündemimizi değerlendireceğiz ama özellikle bu "dijital telif" konusu artık gerçekten çok önemli hâle geldi. "Dijital telif" meselesinde hazırlıklar tamamlandı, bütçeden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisine getireceğiz. Bu konuda, dijital telifte hem Kültür Bakanlığı hem Türkiye Büyük Millet Meclisi hem de aynı zamanda tüm paydaşlarla beraber bir ortak akıl çerçevesinde artık sona gelindi. Buradaki emek sömürüsünün önüne geçmek ve gerçekten haberin telif olarak sayılması ve emeğin korunması bağlamında Komisyonumuz önümüzdeki günlerde bunla ilgili çalışmasını yürütecek.
Bir diğer önemli konu, bugünkü gündemimiz değil ama önümüzdeki dönemde hepimizin gündeme alması gereken konu başlıklarından bir tanesi: Sanal kumar. Aileleri yıkan, gençlerimizi elimizden alan ve insanlarımızı gerçekten çok mağdur eden bu meselede Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bizlerin bir ön alması ve bu konuyla ilgili muhakkak bir inisiyatif geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bir diğer önemli mesele, hepinizin bildiği gibi, oyun siteleri. Yine, çocuklarımızın geleceğini çalan ve onları, tabiri caizse, zombileştiren, gerçeklikten koparan ve aileleriyle uyumunu bozan, toplumla uyumunu bozan bu konuyu da bizim Komisyon olarak muhakkak ele almamız ve bu konuda da bir inisiyatif geliştirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla, dijital gündem çok yoğun bir biçimde devam ediyor.
Yapay zekâyla ilgili komisyon kuruldu, çalışmalarını önümüzdeki dönemde, bütçeden sonra hızlandıracak ve Türkiye Cumhuriyeti'nin, ülkemizin çok acil bir yapay zekâ kanununa, düzenlemesine ihtiyacı var. Bu meselenin de önemine bir kez daha vurgu yapmak istiyorum. Ama dediğim gibi, belki şu olabilir: Toplantının sonunda ben değerli vekillerimin görüşlerini almak isterim. Biz kendi aramızda belki bir mini toplantı yapıp -açık bir toplantı değil, kapalı bir toplantıyla- konularımızı ele alıp bunları bir daha düşünmemiz lazım.
Türkiye dijitalleşme meselesinde -sosyal medya boyutunu ayrı bırakmak suretiyle- artık gerçekten çok ileri mesafeler aldı. Bugün de platformlardan ilki -ilk olacak- Disney'i Türkiye Büyük Millet Meclisinde dinleyeceğiz. Ne yaparlar; Topluluk kuralları nelerdir; çocuğun korunması, ailenin korunması, bireyin korunması, kamu düzeninin sağlanması bağlamında hangi işleri yerine getirmektedirler; bunları kendilerinden dinleyeceğiz. Biz, bunun önemli olduğunu düşünmekteyiz. Şunun bir kez daha altını çizmek isterim: Yani, oyun platformları meselesinde biz hem özgürlükleri savunuyoruz hem de bireyin korunmasını, kamu düzeninin korunmasını, ailenin korunmasını çok önemsiyoruz. Oyun platformlarının, şiddeti teşvik etmesini, aile yapısını tehdit etmesini, bunları asla kabul etmiyoruz. Bizim için özgürlükler önemlidir ama aile vazgeçilmezdir, çocuklarımız geleceğimizdir ve vazgeçilmezdir. Çocuklarımızın tertemiz dimağlarının cinsiyetsizleştirme propagandasına maruz bırakılmasını, çocuklarımızın bazı sapkın fikirlere yönlendirilmesini, çocuklarımızın aynı zamanda İslamofobiya gibi ya da birtakım zararlı alışkanlıklara maruz bırakılmasını asla uygun bulmuyoruz. Hep söyledik, söylüyoruz: Dijital mecralar, maalesef, her türlü kötülüğün merkezi hâline gelme riskiyle karşı karşıya. Yani, bir taraftan iyiliklerin olduğu bir dünya, diğer taraftan da ırkçılığın, İslamofobiyanın, cinsiyetsizleştirmenin, sanal faşizmin, ergen mobbinginin, bağımlılığın, bağımlılığın her türlüsünün -dijital bağımlılık, madde bağımlılığı- kadın ticaretinin, nefret suçlarının, ötekileştirmenin, düşmanlaştırmanın yaşandığı bir yer hâline geliyor ve maalesef faşizmi besleyen bir mecra hâline geliyor; zaten biz bunları çok konuşmuştuk. Biz hem özgürlükleri savunuyoruz hem de çocuklarımızın geleceğini sonuna kadar savunuyoruz ve savunmaya devam edeceğiz. Ulusaşırı dijital şirketlerin "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler." tavrını asla desteklemiyoruz. Etkileşim almak için kendilerine "sosyal medya fenomeni" diyen insanların hiçbir hukuk, hiçbir kural, hiçbir anane, hiçbir norm tanımamasını asla doğru bulmuyoruz, milletimiz de doğru bulmamakta.
Ben sözü fazla uzatmayacağım. Bu noktada, biz, sunumdan sonra değerli vekillerimizin muhakkak sorularını, eleştirilerini, katkılarını alacağız. Dediğim gibi, dijital gündem bir taraftan yapay zekâyı konuşurken öbür taraftan ChatGPT'yi konuşurken öbür taraftan da maalesef sanal kumarı ve oyun sitelerini konuşuyor; bu da herhâlde küreselleşmenin ve dijitalleşmenin paradoksal kısımlarından bir tanesi.
Bugün, çok önemli bir konuyu ele alacağız. Artık bizim kuşak biraz daha geleneksel izleyiciler. Bu geleneksel izleyiciliğin değiştiği, insanların normal televizyon akışlarını izlemediği, takip etmediği ama başka platformlar marifetiyle takip ettiği yeni bir düzlemle karşı karşıyayız. Eskiden gazetelerin ekleri vardı, sadece televizyon ekleri ve o televizyon eklerinde -burada çok değerli büyüklerimiz var- orada televizyonun akışını takip etmek çok önemliydi ve ona göre program yapılırdı ama artık ne o gazeteler kaldı ne o gazetelerin ekleri kaldı ne de onu takip eden insanlar kaldı. Bugün, işte, çok önemli bir platformu dinleyeceğiz. Ben daha söyleyeceklerim varsa birazdan bunları da ifade ederim.
Şimdi, ben sözü çok daha fazla uzatmadan Cenk Bey'e bırakıyorum.
Buyurun Cenk Bey, söz sizin.
Teşekkür ederiz.