KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Bakanım, siz ve heyetiniz yüce Meclisimize hoş geldiniz; çalışmalarınızda kolaylık diliyorum.

Beş dakikalık kısa bir süre içerisinde birkaç hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Endekslerle ilgili itirazlarınızı kamuoyu önünde de dile getirdiniz ama malumunuz, hukukun, adaletin ve yargının performansının bir şekilde ölçülebilmesi lazım. Ben, yerli ve millî unsurlarla yapılan iki ölçümlemeyi sizin dikkatinize sunmak istiyorum. Birincisi, hukuk mesleğine giriş sınavının sonuçları.

Sayın Bakanım, bu sınavın sonuçları gerçekten hepimizde büyük bir tedirginlik yarattı. Bilmiyorum, sizin cephenizde nasıl karşılandı? Bu son yirmi yılın en önemli yanlışlıklarından biri bütün özel üniversitelere birer hukuk fakültesi açtırmak oldu. Malumunuz, uzunca bir süre herhangi bir limit olmadan yani 300 bininci, 400 bininci çocuklar dahi hukuk fakültelerine girebildiler. O zaman girişte sorun vardı, sonra bazı limitler konuldu ama bu sınav sonuçları gösteriyor ki yeterli bir eğitim almamışlar; iyi bir eğitim almamış hukukçuların mesleğe, memlekete ve özellikle yargıya ve adalete nasıl hizmet edeceklerini sizin takdirinize sunuyorum ve açılmış olan hukuk fakültelerinin de birtakım minimum kriterleri karşılamamaları hâlinde kapatılmaları gerekliliğini de tartışmaya açmanızı bekliyorum işin doğrusu bir avukat ve bir hukukçu olarak. Bu, memlekette özellikle geriden gelen talebeler noktasında büyük bir hizmet olacaktır.

İkinci bir endeks, Sayın Bakanım, Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar. Malumunuz bir kısım kararlar kabul edilebilirlik aşamasında reddediliyor ama esasa girilen kararlarda kabul oranı yüzde 90'ın üstünde. Bu, vatandaşta şu hissi yaratıyor: Eğer benim dosyam da kabul edilebilirlik sınırları içerisinde görülseydi belki ben de mağduriyetimi giderecek, hakkıma kavuşabilecektim. Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu bu kararlarla birçok özgün araştırmanın hukuk ve adalete olan inancın yüzde 30'lara düştüğünü gösteren verilerini bir araya getirdiğimizde Türkiye'de yargı ve adalette işlerin iyi ilerlediğini düşünemeyiz.

Sayın Bakanım, en önemli gündemlerden biri suç makinaları. Bu suç makinaları üzülerek ifade etmek gerekiyor ki son on yıldaki infaz yasalarıyla dışarıda elini kolunu sallıyor. Ben yeni bir avukatken 98'de, 99'da CMK'ye girdiğimde bazen bakıyordum, 20 tane hırsızlıktan işlemi olan bir genç; efendim, bunların hepsi tutuklama sınırlarının altında diye salıverilebiliyordu ve bu da bir cezasızlık algısı yaratıyordu. Biliyorsunuz, bazı ülkelerde kararlar ve bazı kanunlar üreticisinin yani konusunun ya da sahibinin ismiyle anılır. Bizim infaz kanunlarımızın da bir kısmı mafya babalarının ismiyle anılır hâle geldi ve sizin döneminizde -yine üzülerek ifade edeyim- bir İnfaz Kanunu Adalet Komisyonuna dahi gitmeden Plan Bütçeden torba yasa içerisinde geçirildi ve ondan sonra 25 tane suçu olan adam gidiyor, karısını öldürüyor, komşusunu öldürüyor, efendim, bir alışverişte muhatabını öldürüyor. Bu konulara kalıcı olarak nasıl bir çözüm öneriyorsunuz?

Sayın Bakanım, bugün buraya gelmeden önce yakın tarihin gördüğü en büyük katil, en büyük soykırımcı ve insanlığın adına utanç verici kişilerden olan Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesi hakkında yapılmış binin üzerindeki suç duyurularından herhangi birine soruşturma izni verdiniz mi? Eğer verdiyseniz bundan sonra boşa düşmemek için konuşmayacağım ama eğer vermediyseniz Sayın Bakanım, bu sorumun ve bu eleştirimin muhatabı da siz değilsiniz, doğrudan Sayın Cumhurbaşkanıdır, doğrudan Sayın Erdoğan'dır. Uluslararası Lahey adalet sürecine zaten gecikmeli olarak dâhil olduk. Niçin Türkiye'deki savcılardan en az birine bu suç duyurularını incelemesi için izin vermiyoruz ve niçin bu inceleme içerisinde ortaya çıkacak meseleleri uluslararası zeminde mağdur ve mazlum Filistin halkının haklarını savunmak için kullanmıyoruz? Yani üzülerek ifade edeyim, ticaret meselesindeki açmazın bir benzerine düştük, önce "Ticaret yok." denildi, sonra bir paket açıklandı, şimdi bile hâlâ dolaylı ticaret güçlü olarak ifade ediliyor, delillendiriliyor. Niçin Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesi hakkında karar almıyorsunuz?

Sürem dolmak üzere. Sayın Bakanım, UYAP dünyadaki başarılı örneklerden biridir, herkese teşekkür ediyoruz. Hâkimlerin karar alma süreçlerinin yapay zekâyla desteklenmesi hususunda bazı çalışmalar olduğunu duyuyoruz. Bunların yapılmasını rica ediyoruz çünkü yakın zamanda yayınlandı; Sayın Bakanım, bir kişi hakkında tahliye kararı verilecek, kiraya kefil olan şahıs için tahliye kararı veriliyor, böyle kararlarla karşılaşıyoruz. Lütfen, UYAP sistemini bir an önce yapay zekâyla destekleyerek bu konuda adalete erişimi kolaylaştırınız diyorum.

Teşekkür ederim.