KOMİSYON KONUŞMASI

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri ve değerli bürokratlar; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, toplumda suç işleyenlere yönelik süreçlerin adil işlemediğine ilişkin görüş giderek hâkim duruma geçti ve bu durum suça eğilimi artırıyor. Adaletin olmadığı yerde bildiğiniz gibi kaos başlar, herkes kendi adaletini kendi sağlamaya çalıştığı zaman da sonuç çok hüsran. Adaletsizlik insanın içindeki güveni kemirir ve çürütür, toplumsal çürümenin en önemli nedenlerinden biri de budur. Soruyorum size Sayın Bakan: Bu kadar suçun ve kanunsuzluğun kaynağı nedir? Yirmi iki senedir bu ülkeyi yönetenler ve en son Adalet Bakanı olarak siz bu durumda sorumlu değil misiniz? Bu suç ve kanunsuzluk düzenine artık cezaevleri yetmiyor Sayın Bakan. Cezaevleri Cumhurbaşkanına hakaretle tutuklanan muhaliflerle dolu, haksızlıklara karşı duran muhaliflerden suç çıkarmak asli göreviniz oldu; hakkınızı vermek lazım ki bu konuda kimse elinize su dökemez! O yüzden cezaevlerinde katillere, sapığa, caniye, dolandırıcıya, çetelere yer bulunamıyor.

2009 yılında 100 bin kişiden 163 kişi cezaevinde iken bu sayı bugün 4 kat artmış, 435'e çıkmıştır ve bir o kadar da suçlu uygulanan infaz düzenlemeleriyle dışarıda dolaşmakta, yeni suçlara bulaşmaktadır. Cezasızlık algısı beyinlere iyice kazınmıştır artık. Soruyorum: Sayın Bakan, son on yılda denetimli serbestlikten ve koşullu salıvermeden faydalanan hükümlülerde tekrar suç işleme, denetimli serbestliği ve koşullu salıvermeyi ihlal etme oranı nedir? Son on yılda hangi davalardan kaç kişi iyi hâl indiriminden yararlanmıştır? Sayın Bakan, sokaklar artık yürünemez hâldedir. Adalet, bir devletin meşruiyetinin en büyük kaynağıdır ama artık insanlar hakkını aramaya korkuyor bu ülkede, hakkını arayanlar susturuluyor çünkü bir haksızlık karşısında mahkemeye başvurmak bile artık cesaret işi. Adalet yalnızca zenginlerin, güçlülerin, yandaşların mı hakkı? Bugün Türkiye'de insanlar yargıya güvenmiyor Sayın Bakan, adalete inanmıyor. İlk derece mahkemelerin aldığı kararların yüzde 67'si istinafta ve Yargıtayda bozuluyor; anlayın ki ne kadar doğru karar verilmiyor, liyakat sahibi insanlar işbaşında değil.

Sayın Bakan, toplumumuzda maalesef suçluların korunduğu, bulunamadığı veya aklandığı yönünde yaygın bir algı var ve bu algı milletimizin devletine ve adalete olan inancını yok ediyor. Eğer böyle devam ederse adaletin sağlanamadığı durumlarda insanlar kendi elleriyle adaleti sağlamaya çalışacak ve bu durum her alanda çatışma ve suçun yükselmesine sebep olacaktır. Bugün ülkemizde hemen her alanda suç işleme rekorlarının kırılıyor olmasının sebebi adalete inancın kaybolması olabilir mi Sayın Bakan?

Narin örneği yüreğimizi yakıyor, Narin'in katili hâlen belirlenemedi. Ankara'nın göbeğinde vurulan Sinan Ateş'i ve düzenlenen iddianameyi hiç unutmadık, unutmayacağız da ve elektronik oylama konusu gündeme gelince YSK'ye güvenmediğini beyan eden Nasuh Mahruki'nin derdest edildiğini de unutmayacağız. Hukukun üstünlüğüne inanmayan sizlersiniz, yargıyı siyasete alet eden de sizlersiniz, bazı cinayetleri siyasetinize alet eden de sizlersiniz Sayın Bakan. Siyasetin en önemli amacı hakkı, hakikati ve adaleti tecelli ettirmektir; Narin'in katillerinin bulunmasını, Sıla bebeklerin korunmasını, Şehit Şeyda Yılmaz'ı öldürme cesaretini bulan canilerin içeride tutulmasını ve Sinan Ateş'i güpegündüz öldüren kiralık katilleri ve azmettirenleri yargılayacak gerçek adalet sistemini kurmaktır olması gereken.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Eğer ülkemizde bazı insanlar adalete rahatça ulaşırken bazıları sürünüyorsa bu ülkeyi yönetenlere yazıklar olsun!