KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2025 yılı bütçesinin Komisyon sürecinin son gününe geldik. Ben Komisyon üyelerine, Sayın Başkana, Meclis çalışanlarına, basına, grubuma, muhalefet grubuna olarak çok teşekkür ediyorum. Komisyon yoğun bir çalışma temposu içerisindeydi. Genel Kuruldaki maraton başlayacak 9 Aralıkta.

Şimdi, üzülerek söylüyorum ki raporları elimizden geldiği kadar grup olarak inceledik. 2018'de milletvekili olduğumuzda da Plan ve Bütçe Komisyonuna bakanlıkların, Cumhurbaşkanlığının raporları geliyordu ama günden güne bu raporlar eriyor. Yani bir örnek vermem gerekirse Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2020 yılında 199 sayfa olan raporu bugün 48 sayfa ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 244 sayfa olan raporu bugün 76 sayfa. Niye bu raporlar eriyor? Burada 86 milyonunun rızkının, parasının nereye, ne şekilde harcandığını konuşup tartışmak zorundayız. Aslında Sayıştay da bu denetimi yapıyor. Sayıştay raporlarında biz harcamaları ayrıntılı bir şekilde burada görmeliyiz ki Komisyon ve Genel Kurulda tartışalım 86 milyona eleştirilerimizi, haklı ya da yanlış gördüğümüz hususları belirtelim. Mesela, 2020 Cumhurbaşkanlığının bütçesi geldiğinde Cumhurbaşkanlığının yan giderlerinden hediyelere hatta hediye paketlerine kadar ayrıntılı olarak rakam rakam bizde olurken, lastik gideri bakın, arabaların lastik gideri bile varken bugün bu raporların hiçbiri yok, bu hususlar belirtilmiyor. Ha, O zaman Meclisin, dolayısıyla Sayıştayın etkin bir denetim yapmadığını, yapamayacağımı görüyoruz. Ben bilmek zorundayım, harcama kalemlerini tek tek tartışmak zorundayım, sizlere sormak zorundayım ama üzülerek söylüyorum ki bunlar yapılamıyor.

Şimdi, ben çok teknik konulara girmeyeceğim ama bütçe gelirleri 12 trilyon 800 milyar. Sayın Başkan, faiz gideri 1 trilyon 950 milyon. Bu, bir felaket, büyük bir felaket; bu, ülke için de emekli için de işçi için de tarım için de bir felaket. Bakın, ne kadar üzüntü verici, faize verdiğiniz para 1 trilyon 950 milyar olacak -o da olursa- Millî Eğitime 1 trilyon 451 milyon veriyoruz, Sağlık Bakanlığına 1 trilyon 20 milyar veriyoruz, savunmaya 1 trilyon 608 milyar veriyoruz. Şimdi, bunun bir izahı olması lazım. 2025 yılında da görüyoruz ki bütçenin yüzde 17,5'unu faiz kalemi olarak vereceğiz. Bu, kabul edilebilir bir durum değil.

Şimdi, Cumhurbaşkanlığının bütçesini konuşuyoruz. Ben özellikle Cumhurbaşkanlığının bazı harcama kalemlerini sormak istiyorum ve bunlara cevap almak istiyorum, özellikle birine özellikle cevap almak istiyorum, çok merak ediyorum çünkü. Şimdi "İletişim Başkanlığı" dediniz, ülkenin yurt dışında, yurt içinde özellikle yalanla mücadelede, yalan haberle mücadelede etkin bir görev yaptığını söylediniz. Beyefendi, buraya gelmedi; buraya gelmeliydi İletişim Başkanı. Çünkü bakın, 2019'da İletişim Başkanlığının bütçesi 344 milyon, şimdi 4,1 milyar. İnanılmaz bir artış! 2018'de bu beyefendinin 584 personeli var, bugün 2023'te 1.114; basından aldığımız haberlere göre -ki bu rakamı da sizden duymak istiyoruz- 1.600. Ya, şimdi, bu nasıl bir artış? Bu ülkede emekli maaşı 12.500 lira, asgari ücret 17 bin lira, tasarruf, tasarruf, tasarruf, tasarruf diyoruz ama 2019'dan bugüne kadar yaklaşık olarak yüzde 1.000 artan İletişim Başkanlığının gideri var. Şimdi, bu para nerede kullanılıyor, nasıl kullanılıyor; ben bunu bilmeliyim. Ne güzel, İletişim Başkanlığına 4,1 milyarı veriyoruz; yurt dışında, yurt içinde nereye, ne şekilde harcanıyor bu? Seçimde kullanılıyor mu? Seçimde kullanılan o videolar, o reklamlar, sosyal medya giderleri burada mı? Bilmek zorundayız. Siz "Hayır." diyebilirsiniz ama raporlarda bunlar yok.

Şimdi, geliyorum beyefendinin, Cumhurbaşkanının koruma giderlerinin yıllara göre dağılımı 2020'de 263 milyon, 2024'te 1 milyar 967 milyon; Sayın Başkan, bu nasıl bir artış?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Dört sene geçmiş, zam yapılmasın mı?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Dört sene geçmiş, çok güzel, çok güzel bir yere geldi; 6 kat artmış, doğru, 6 kat artmış gözüküyor. Çok güzel bir yere geldin. Emekliye, işçiye zam yapılmasın mı değerli vekilim?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Memura zam yapılmıyor mu, Allah Allah?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ben de bunu söylüyorum. 2020'den bugüne kadar eğer ki işçi ve emekliye 6 kat aynı şekilde zam yaptıysanız hiçbir şey söylemeyeceğim sana.

Bak ne güzel; bu yıl 1 milyar 967 milyon koruma masrafı var, 2020'de 263 milyon diyorum; "Artmasın mı, zam geldi." diyor. Peki, ben kendisine soruyorum, benden sonra söz alsın: İşçi ve emekli maaşlarına 2020'den bugüne kadar 6 kat zam yapıldı mı?

ORHAN YEGİN (Ankara) - 2020'de asgari ücret neydi?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Yapılmadı, yapılmadı!

Şimdi, geliyorum örtülü ödenek ve sarayın harcamalarına. Cumhurbaşkanlığının ilk on ayda 10 milyar 262 milyon örtülü ödenekten harcaması var. Şimdi, geçen seneye göre artış dehşet verici. Şimdi, örtülü ödenek tabii ki sorgulanamıyor, örtülü ödenekte kullanılan paranın bir gizliliği olduğunu söylüyorsunuz ama rakamlar gerçekten inanılmaz bir şekilde artmış. Beştepe, Okluk, Ahlat'taki sarayların açıklanan resmî maliyetinin 3,5 milyar olduğu söyleniyor. Bunları biz nereden alıyoruz? Sizin verilerinizden alıyoruz.

Şimdi, geliyorum en önemli soruya: Hava taşıtları grubu var Sayın Başkan, geçen yıldan devredilen ve 2023 kesin hesabı 1 milyar 58 milyon, yıl içerisinde giren 3,582 milyar, toplam 4,639 milyar; gelecek yıla devredilen 4,639 milyar; 3,6 milyarlık bir giriş var; bu para nerede? Ben göremedim, baktık, baktık, baktık... Yani hava taşıtları grubu için toplamda devredilen 4,639 milyarlık bir para var. Uçak mı aldı, giderlere mi verdi, duruyor mu? Ama bunu bilmek zorundayız, inanılmaz bir rakam çünkü. Büyük bir ihtimalle de bu para bir şekilde kullanıldı. Ben, bunu defalarca basın toplantısında, Meclis Genel Kurulunda, televizyonlarda gündeme getirdim. Uçak aldı falan yani bilmiyorum ama bu para nerede? Bakın, burada gözüküyor, 30'uncu sayfasında en altta böyle bir gider var,; bunu bilmek zorundayız, bunu bu ülke bilmek zorunda çünkü Cumhurbaşkanı son günlerde sürekli "Tasarruf, tasarruf, tasarruf." diyor. Şimdi, şu rakamlara baktığımız zaman, sadece hava taşıtları grubu için bu ülkede yapılan son üç yıldaki tüm konserleri toplasanız -sizin partinizin de bizim partimizin de milyonların izlediğini de- bu rakamı bulmuyor ama tasarruf, sürekli tasarrufu konuşuyoruz, sürekli tasarrufu konuşmak zorunda kalıyoruz.

Şimdi, bunları niye anlatıyorum? Herhâlde bütçe açığı 1,930 trilyon; peki, vazgeçtiğimiz vergi ne kadar? 3 trilyon. Şimdi, bunun asgari ücret yükünü ya da işte özel durumdaki yurttaşlarımız için kesintileri yaptıktan sonra bütçe açığı kadar vergiden vazgeçmişiz; ya, bunu anlatmak zorundayız, bunu anlamak zorundayız, bunu insanlara izah etmek zorundayız ki bütçe açığı da bu şekilde kalırsa.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Başarır, süreniz doldu, bir dakika ekledim.

Buyurun lütfen.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Yani bu vazgeçilen vergileri ayrıntılarıyla ne şekilde olduğunu, herhâlde 800 milyar civarında asgari ücret için vazgeçilmiş gözüküyor ama diğerlerini bilmek zorundayız.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı bakın, çok şey konuşulabilir, çok şey anlatılabilir ama ülkenin durumu gerçekten felaket. Emeklinin maaşı, asgari ücretlinin maaşı... Lütfen, sokağa çıkın, insanları biraz dinleyin ve bu giderlere bir de o açıdan bakın. Ülkeyi gerçekten, insanların durumunu gerçekten hiç iyi görmüyoruz, sokakta olan bir grup olarak bunu söylüyoruz, insanları dinleyen bir grup olarak bunu söylüyoruz. Sürekli tasarruftan bahseden bir Cumhurbaşkanı, gelip en azından insanlara bunu anlatmalı. Bakın, günden güne Sayıştay işlevini yitiriyor, Meclis işlevini yitiriyor; aldığımız verilerle ancak bu kadar konuşabiliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Son cümlelerim.

Yani lütfen, Bakanlıklardan, Cumhurbaşkanlığından gelen raporların daha anlaşılabilir, daha ayrıntılı, daha hukuki olması lazım.

Son olarak da şunu söyleyeyim: Diyanet İşleri Başkanının, İletişim Başkanının, MİT'in Başkanının ya burada olmamaları hem hukuki hem siyasi bir sorumsuzluktur. Bakın, hem hukuki hem siyasi bir sorumsuzluktur. Yani demokraside iki şeyi yaparsın: Hesap sorarsın, hesap alırsın ve burada yoklar ne hesap sorabiliyoruz, hesap alamıyoruz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Son cümlem: Sizi anlıyorum, Cumhurbaşkanı Yardımcısısınız ama bu kadar da yardımcı olamazsınız yani.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sağ olun.