KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlar, kıymetli basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, sunumunuz için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.

Komisyondaki müzakerelerin son gününde bir kez daha 2025 yılı bütçesinin ve Cumhurbaşkanlığı bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.

Konuşmama başlarken, öncelikle, burada sisteme ilişkin birçok eleştiri getirildi ancak peşinen şunu ifade edeyim ki bu eleştiriler hem gerçeklerden hem de bilimsellikten uzak olan eleştirilerdir. Yürütmede iki başlılığı, kısa ömürlü hükûmetleri, milletvekili transferleriyle oluşan hükûmet krizlerini, siyasi istikrarsızlıkları, temsilde adaletsizlikleri, yüzde 30 oyla Türkiye Büyük Millet Meclisinde yüzde 60 temsil adaletsizliklerini, buna bağlı kaos ve kargaşayı, muhtıraları, darbeleri unuttunuz. Türkiye'yi hedeflerinden uzaklaştırdı bu tür süreçler. Şimdi "Eskiye döneceğim." diye Türkiye'yi yeniden karanlık dehlizlere sokmak isteyenlere fırsat vermenin âlemi yok diye düşünüyoruz. Gerçi, sizler veya bunu savunanlar da mahcup bir ifadeyle "Eskiye tam olarak dönmeyeceğiz." diyorlar çünkü eskinin bu tür sıkıntılarını onlar da biliyorlar; onun için de yine bilimsellikten uzak bazı öneriler getiriyorlar. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, hem parlamenter sistemin arızalarını hem de dünyada uygulanan başkanlık sistemlerinin uygulamadan kaynaklanan bazı sorunlarını dikkate alarak rasyonelleştirilmiş ve bize özgü oluşturulmuş bir sistemdir. Daha demokratiktir kuşkusuz, doğrudan demokrasiyi esas alır. Yüzde 52 oy alıp Cumhurbaşkanını seçen halkın seçtiği kişiye "tek adam" demek doğru değildir, demokratik hiç değildir, antidemokratiktir. Dolayısıyla biz diyoruz ki aziz Türk milletinin iradesiyle geçirilen Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle siyasi ve toplumsal uzlaşma ön plana çıkmış, demokrasimiz daha güçlenmiş, cumhur ile cumhuriyet kucaklaşmış ve Türkiye'nin önü açılmıştır. Millî iradenin doğrudan tecelli ve temerküz ettiği Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle yasama, yürütme ve yargı arasında sağlam bir denge ve denetim mekanizması tesis edilmiş, böylece Türkiye Büyük Millet Meclisi daha etkin ve güçlü bir yapıya kavuşmuştur. Yönetimde sağlanan istikrar küresel sıkıntıların aşılmasında önemli rol oynamıştır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin uygulama dönemi birçok önemli icraat ve atılımın hayalden gerçeğe dönüşmesine sahne olmuştur. İnancımız odur ki Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi Türkiye Cumhuriyeti'ni Türk ve Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak yönetim yapısıdır. Kuşkusuz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi ve Cumhur İttifakı'yla sağlanan siyasi istikrar ekonomik istikrarın da teminatı olmaktadır.

Değerli milletvekilleri, dünyada yeni düzen arayışlarının sürdüğü bir ortamda Türkiye bir kutupbaşı olarak öne çıkmaktadır. Bu doğrultuda siyasi, ekonomik ve diplomatik önemli atılımlar da yapılmaktadır. Türkiye'nin attığı adımların manipülasyonlara açık hâle gelmemesi için kamuoyuna Türkiye'nin tezlerinin en doğru ve hızlı şekilde anlatılması, lobi faaliyetlerinin desteklenmesi, dezenformasyona karşı koyma yahut proaktif olarak bilgilendirme adına güçlü bir kapasitenin tesisi zorunlu bulunmaktadır. Kalkınma planında da belirtildiği gibi daha hızlı, kaliteli ve güvenilir kamu hizmeti sunulması, sunulan hizmetlerin anlaşılır biçimde duyurulması ile vatandaşlarla çift yönlü iletişim kurularak, katılımcı demokrasi anlayışının geliştirilmesinde İletişim Başkanlığına büyük görev düşmektedir. Bu yönüyle, İletişim Başkanlığı demokrasisiyle, ekonomisiyle yükselen Türkiye'nin görünen yüzü olacaktır. O sebeple, mevzuat dâhil varsa eksikliklerinin giderilmesi suretiyle amacın gerçekleştirilmesine katkı sağlanmalıdır. Kamu hizmetlerinin geliştirilmesi ve etkin şekilde sunulması, eğitim-istihdam bağlantısının sağlanmasının yanında, istihdamın nitelikli hâle getirilmesini de gerektirmektedir. Bu durum, beşerî sermayemizin güçlendirilmesi için faaliyet yürüten İnsan Kaynakları Ofisinin önemini daha da artırmaktadır. Küresel rekabette başarılı olabilmek diğer şartlarla birlikte uygun insan gücü istihdamını da gerekli kılmaktadır ve Türkiye bu ihtiyacı karşılamak durumundadır. Yaklaşık 5 milyon kamu görevlisinin yürüttüğü hizmet, taşıdığı sorumluluk ve hitap ettiği kitle dikkate alındığında toplumsal hayattaki etki alanları ve önemleri daha iyi anlaşılacaktır. Bu nedenle, Türkiye'nin güncel önemli ihtiyaçlarından biri kamu istihdamını düzenleyen normlarda değişiklik yapmak, personel rejimini bütüncül bir bakış açısıyla ele alarak reforme etmektir. Kamu hizmet sunumunda etkinliği sağlayacak temel unsur uygun teşkilatlanmadan sonra nitelikli ve yeterli insan gücünün temini ile kamu çalışanlarının hukuki ve mali statülerinin kabul edilebilir ve uygulanabilir bir şekilde tanzim edilmesidir. İnsan Kaynakları Ofisiyle birlikte İdari İşler Başkanlığımızın ve Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün bu konuda öncülük etmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Münferit girişimler yerine, personel rejiminin bütüncül bir anlayışla ele alınmak suretiyle bu yasama döneminde kapsamlı bir düzenlemeye tabi tutulmasının yararlı olacağını, bu şekilde zaruri bir ihtiyacın karşılanacağını değerlendiriyoruz.

Sayın milletvekilleri, dijitalleşme son yıllarda küresel ekonomilerin ve toplumların yapısını köklü bir şekilde dönüştürmektedir. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi de dijitalleşme stratejilerini geliştirmek, dijital bağımsızlık ve siber güvenliği sağlamak, ayrıca yapay zekâ ve büyük veri teknolojilerinden daha etkin yararlanmak gibi hedeflerle hareket etmektedir. Dünya genelinde ülkeler dijital egemenlik, veri egemenliği, dijital bağımsızlık, dijital dayanıklılık konularında daha katı politikalar geliştirme yönünde ilerlemektedir. Avrupa Birliğinin Genel Veri Koruma Yönetmeliği gibi düzenlemeleri bireylerin ve şirketlerin verilerinin korunmasına odaklanırken, ABD ve Çin gibi büyük ekonomiler veri merkezlerini yerelleştirme ve stratejik sektörlerde dijital bağımsızlık sağlama konusunda ciddi adımlar atmaktadır. Türkiye de Dijital Dönüşüm Ofisinin liderliğinde, millî teknoloji hamlesi kapsamında, kritik altyapıların güvenliğini artırmaya ve yerli teknolojileri geliştirmeye öncelik vermektedir. Bugünün dijital dönüşümü de kendi içinde günümüzün çığır açan teknolojileri olan yapay zekâ, büyük veri, kuantum, bulut ve benzeri akımların tamamından beslenmektedir. Yapay zekâ teknolojileri sağlık, tarım, eğitim ve savunma gibi pek çok sektörde çığır açmaya devam etmektedir. Türkiye ulusal yapay zekâ stratejisiyle bu yarışta aktif bir rol üstlenmekte, özellikle savunma sanayisi ve kamu hizmetlerinde yapay zekâ uygulamalarını geliştirmektedir.

Öte yandan, dijital dönüşümün etkilediği alanlardan biri olan ekonomide özellikle fintek çözümleri, blok zincir tabanlı uygulamalar ve kripto paralarla büyümeye devam etmektedir. Avrupa dijital avro projeleri üzerinde çalışırken, Çin dijital yuanıyla küresel pazarda yeni bir norm yaratmaya çalışmaktadır. Türkiye ise dijital Türk lirası projesi ve blok zinciri tabanlı teknolojilerle bölgesel bir lider olmayı hedeflemektedir.

Artan dijitalleşme siber tehditlerin de artmasına neden olmaktadır. Devletler ve özel sektör siber saldırılara karşı daha güçlü savunma mekanizmaları geliştirmektedir. Türkiye'nin bu alandaki en önemli çalışmaları arasında siber güvenlik ekosistemini bir araya getirmek, kamu için yeni siber güvenlik stratejisi, siber olgunluğun yükseltilmesi ve bu alandaki yerli yazılım ve donanımların kullanımı yer almaktadır. Sunumunuzda kurulacağına işaret ettiğiniz Siber Güvenlik Başkanlığı bu anlamda kuşkusuz önemli işlev görecektir.

Değerli milletvekilleri, yönetimin planlama teşkilatlanma, yöneltme ve eş güdümle birlikte temel fonksiyonlarından biri de denetimdir. Türkiye'de denetim ve denetim sistemi son yıllarda en çok tartışılan konulardan biridir. Fiyat hareketlerindeki kontrolsüz artış, perakende ticaretindeki istikrarsızlık, gıda güvenliği, kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismar, kaçakçılık, kayıt dışı ekonomi, sağlık sistemindeki aksaklıklar gibi birçok güncel konu denetimle ilişkilendirilmekte ve bu yönde bir zaaf olduğuna ilişkin değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda, mevzuat, insan gücü, teknoloji, çalışanların mali ve sosyal hakları, işleyiş ve benzerlerine ilişkin eksiklikler giderilerek kamu hizmet sunumunun etkinliğinin yanı sıra...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aksu, bir dakika ekledim.

Buyurun lütfen.

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - ...kamu düzeninin, toplumsal huzur ve refahın sağlanmasına da önemli etkisi olan denetimde etkin bir kurumsal kapasite oluşturulmalıdır. Bu doğrultuda, 26 Kasım 2024 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 2024/14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nin olumlu bir adım olduğunu, konunun geleceği için umut verici bulduğumuzu, Devlet Denetleme Kurulunun eş güdümünde önemli işler yapılabileceğini de vurgulamak isterim.

Bu düşüncelerle Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kurum bütçelerinin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.