KOMİSYON KONUŞMASI

İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle Cumhurbaşkanlığının bütçesi konuşulurken sistemin adının ne olduğundan ziyade kuvvetler ayrılığı var mı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı tam sağlanmış mı, insan haklarına saygılı mı, temel hak ve hürriyetleri koruyabiliyor mu, sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabiliyor mu; bunlara bakmamız lazım. Eğer bunları oluşturmuş tam manasıyla bir kuvvetler ayrılığı varsa sistemin adının ne olduğunun çok fazla bir önemi yok ama biz son dönemde kuvvetler ayrılığından ziyade kuvvetlerin tek elde toplandığını görüyoruz.

Sayın Başkanım, 1758'de Montesquieu "Şu 3 kuvvet aynı kişinin veya önde gelenlerden, asilzadelerden yahut halktan oluşan aynı kurumun elinde toplanırsa her şey mahvolur." diyor Cevdet Bey; yasama, yürütme ve yargı. Geldiğimiz noktada ise toplum bilimciler diyor ki: "Bir kişiyi ikna etmek birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır." Bu da ülkemiz için son derece büyük bir tehlike hâline geldi çünkü dışarısı, içerisi sadece bir kişiyi ikna etmek için çalışıyor, bunun dışında başka bir derdi yok.

Sayın Başkanım, özellikle sizin Başkanlığınızda olan Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulunu son derece önemsiyorum. Ancak iktidarlarınızda mahir olunan bir alan var; inşaat. İnşaatta mahir olduğunuz bir Hükûmet olduğunuz için bu komisyonda Adalet, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler, Çevre ve Şehircilik, Gençlik ve Spor, Hazine ve Maliye, İçişleri, Millî Eğitim, Sağlık, bunlar var ama bir de Tarım ve Orman, Ticaret var, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıkları var. Allah aşkına, bağımlılıkla mücadele komisyonunda Tarım ve Orman, Ticaret Bakanlığının, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ne işi var Değerli Başkanım? Bence bu kurula yine sizin uhdenizde olan Diyanet İşleri Başkanlığını mutlak surette almanız lazım. Niçin Diyanet İşleri Başkanlığını almanız lazım? Yirmi iki yılı aşkın süredir Ankara'da bir tek AMATEM var, Ankara'da. Ben Ankara Milletvekiliyim. Şu anda ülkemizde 90 bin cami var. 90 bin caminin yüzde 1'inin altında AMATEM benzeri bir yer açsak, Diyanet de bu işi üstlense ve vatandaştan bunun kaynağını temin etsek... Her hafta nasıl olsa sandık kuruluyor camilerin çıkışında.

İlk defa bugün oldukça anlamlı bir hutbe konusu işlendi ve Diyanet İşleri Başkanlığına bugüne dair teşekkür ediyoruz ama buradaki söylemleri aynı zamanda iktidarınızın da dikkate almasını istiyoruz. Cuma hutbesinde kumarın zararını anlattırıp kankanızın oynattığı kumarın vergisini düşürmek ikiyüzlülüğün daniskasıdır Sayın Başkanım. Eğer ortak değilseniz çekin fişi, bitirin işi. Kumarhanelerin 1990'lı yıllardan bu yana yasak olmasına rağmen -Hükûmetin- dijital ortamda her bireyin cebine bir kumarhane taşındı. İşine geldiğinde sosyal medyayı anında yavaşlatan iktidar, yasa dışı oyun sitelerine karşı nedense çok şefkatli. İktidarın bu duruma sessiz kalması ikiyüzlülüğün daniskası. Her şeyin vergisini artırırken sanal kumarın vergisini düşürmek hangi mantıkla açıklanabilir? Cuma hutbesinde kumarın zararlarını anlattırıp kankanızın oynattığı kumarın vergisini düşürmek ayıptır. Yasal kumar oynatan bir medya kuruluşu iktidarın desteğiyle faaliyetlerini yürütüyor. Kumarda sürekli kazanan biri vardır; kumarı oynatan ve bu kişi iktidarın kankasıdır. Eğer bir çıkarınız yoksa bu işe neden göz yumuyorsunuz? Faiz konusunda "nas var" diyorsunuz. Peki, kumar için nas yok mu? Eğer samimiyseniz Instagram'ı kapattığınız gibi, sosyal medyayı yavaşlattığınız gibi bu belayı da tek bir hamlede defedin. Gençlerin ve ailelerin geleceğini tehlikeye atan bu uygulamalara karşı lütfen önlem alın, kalkın ve kendi ellerinizle yaydığınız bu pisliği temizleyin. Eğer sanal kumar siteleriyle bir çıkarınız yoksa gereğini yapın; aksi hâlde bu sessizlikte bir ortaklık aranır.

Değerli Başkanım, yine, bir diğer husus, burada gördüğüm İletişim Başkanlığının bütçesi 6 milyar 155 milyon, savunma sanayisinin ise 1 milyar 138 milyon. İktidarınız şu konuda çok mahir: Olgulardan ziyade algılarla ülkeyi yönettiğinizin en güzel ispatı; savunma sanayisinin 6 katı bütçeyi İletişim Başkanlığına veriyorsunuz. Ama şu an itibarıyla Savunma Başkanımız burada ama İletişim Başkanını burada milletin huzuruna getiremiyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak siz millete hesap veriyorsunuz ama...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Şahin...

İDRİS ŞAHİN (Ankara) - ...Cumhurbaşkanlığının bir kısım daire başkanları buraya gelmeye tenezzül etmiyor, milletin iradesine saygı göstermiyor; bu hususu da milletimizin takdirine sunuyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Ben teşekkür ediyorum.