| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın, 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun 42’nci maddesi gereğince Merkez Bankasının faaliyetleri hakkında bilgilendirme sunumu münasebetiyle |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .10.2024 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Merkez Bankası Başkanı, bürokratlar; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni yasama yılının ülkemize, milletimize, Meclisimize hayırlı olmasını diliyorum.
Yeni dönemde Komisyon olarak faydalı hizmetleri huzur içerisinde yapabileceğimize inanıyorum.
Yine, Merkez Bankamızın 93'üncü kuruluş yıl dönümünü de kutluyor, çalışanlarına başarılar diliyorum.
Yine, 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'nun 42'nci maddesine göre bugünkü toplantımızı yapıyoruz ve belki de ilk defa düzenli olarak yıl içerisinde bu toplantılarımızı yapmış olduk. Bu vesileyle Komisyon Başkanımıza da teşekkür etmek istiyorum.
Güzel bir sunum yaptınız, sağ olun; Türkiye ekonomisiyle ilgili sadece kendi görev alanınızla ilgili değil, bütünüyle kapsayan bir perspektif ortaya koydunuz. Türkiye'nin makroekonomik göstergelerini, gelişmeleri, dünyayla arasındaki farkı veya birlikteliği ifade edecek tarzda güzel bir sunum yaptınız.
Kuşkusuz, Türkiye ekonomisini değerlendirirken küresel ve bölgesel gelişmelerden, jeopolitik risklerden, Türkiye'nin özellikle 15 Temmuz sonrası maruz kaldığı yaptırımlardan, pandemiden, asrın felaketi olarak ifade edilen 6 Şubat depremlerinden, Türkiye'nin uzun yıllardır yürüttüğü terörle mücadeleden ve bütün bunların ortaya çıkardığı maliyetten, ekonomik yükten bağımsız olarak düşünemeyeceğimizi ifade etmek istiyorum. Kuşkusuz, bunları dikkate almadan yapılan bir değerlendirme hem objektif olmayacak hem de hakkaniyete uygun olmayacaktır. Türkiye'yi diğer ülkelerden, belki emsali ülkelerden ayıran öznel unsurlar olarak bunları değerlendirmek lazım.
Bütün bunlar dikkate alındığı vakit ve sizin de sunumunuzda ifade ettiğiniz gibi, Türkiye büyüyor, on dört yıldır ve on altı çeyrektir kesintisiz büyüyen bir ülke Türkiye. İstihdam verileriyle ilgili farklı ifadelerde bulunuldu ama sonuç itibarıyla herkesin esas aldığı, baz aldığı göstergeler neyse onlara göre değerlendirme yapmak durumundayız ve ona baktığımız zaman, bugün 33 milyona yaklaşan bir istihdam söz konusu, 8,8'e düşmüş bir işsizlik söz konusu ve son bir yılda 1 milyon 105 bin ilave istihdam sağlamış bu ülke. Dolayısıyla bunlar hafife alınacak, görmezden gelinecek işler değil, mutlaka bunun arkasındaki motivasyonu da alkışlamak, desteklemek lazım diye düşünüyoruz.
Dış ticaret ve ödemeler dengesine ilişkin verilerde önemli, olumlu gelişmeler var, yine, cari açıkta, dış ticaret açığında. Mali disiplin korunarak bu işler yapılmaya çalışılıyor ve sonuç olarak bir enflasyon meselemiz devam ediyor, ona ilişkin alınan tedbirler de sonuç vermeye başladı, hazirandan itibaren dezenflasyon sürecine girildi. Kuşkusuz alınacak mesafe var, siz de ifade ettiniz ama en azından önümüzdeki dönem için On İkinci Kalkınma Planı’nda, orta vadeli programda ve ekonomi programında hedeflenen, öngörülen hususların adım adım gerçekleşmekte olduğunu görmekten de mutluluk duyuyoruz ülkemiz adına, milletimiz adına.
Uygulanan programa iç ve dış ekonomi çevreleri tarafından bir güven duyulduğu da açık. Türkiye’nin risk primi düşüyor, rezervlerimiz artıyor, TL mevduatı yükseliyor, TL değerleniyor. Dolayısıyla bütün bunlar da yine uygulanan programın sağlığı açısından önemli verilerdir, göstergelerdir diye düşünüyoruz, değerlendiriyoruz.
Tabii, etrafımızdaki ateş çemberini de görmek lazım. İçerisinde bulunduğumuz ortamın, bu şartlarda Türkiye'nin bir huzur adası olmasının sağlanmasının da önemli bir şey olduğunu vurgulamak isterim. Önümüzdeki dönemde Türkiye, birlik içerisinde, millî birliğini güçlendirerek gelecek hedeflerine, kalkınma hedeflerine yürümek durumundadır. Kuşkusuz, tüm bunların en önemli motivasyonu sağlanan yönetim ve siyasi istikrardır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine ilişkin eleştiriler olsa da -buradaki konuşmalarda da ifade edildi- bize göre Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi Türkiye'nin yakaladığı en önemli fırsatlardan biridir, yönetim anlamında önemli bir istikrar sağlamıştır ve yine, Cumhur İttifakı’yla sağlanan siyasi istikrar da Türkiye'nin bugünkü başarısının en önemli motivasyonudur, gelecekteki kalkınma hedeflerine, Türkiye'nin küresel bir güç olması yolundaki hedeflerine ulaşması için de en güçlü adım, en güçlü motivasyondur diye düşünüyorum.
Ben tekrar sunumunuz için teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum.
Komisyon üyelerine de saygılar sunuyorum.