KOMİSYON KONUŞMASI

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakan, çok teşekkür ederim. Tabii, bugün hem Plan ve Bütçe Komisyonunun konusu hem de aslında Türkiye'nin konusu, son dönemde ortaya çıkan 12 bebeğin katledilmesi, öldürülmesi olayı. Tabii, burada sağlık sistemiyle ilgili eleştiriler var. Sağlık sisteminin yol açtığı sistem sorununu sağlık sözcümüz Sayın Kayıhan Pala çok güzel şekilde ifade etti ama ben şöyle bir şey söylemek isterim: Yani bu akıl alacak bir iş değil, insanın vicdanını bırakın, akıl alacak bir iş değil. Bakın, yolda bir trafik kazası yapsanız, bir çocuğa çarpsanız ya da bir yaşlıya çarpsanız bunun bir cezası var ya da trafik kazasında birinin ölümüne yol açarsanız bunun bir cezası var. Maalesef, Türkiye'deki en büyük mesele cezasızlık. Ya, Allah aşkına, elinizi vicdanınıza koyun, bir sağlık memuru istifa etmiş değil; bırakın Bakanı, sağlık memuru istifa etmiş değil. Yani adam gibi olan ülkelerde, çağdaş ülkelerde, demokrasinin olduğu ülkelerde, vicdanın olduğu, ahlakın olduğu ülkelerde böyle bir olay yaşansa memlekette hükûmet düşer. Başka ülkelere bakıyorsunuz; Afganistan'da bir asker ölüyor, Almanya'daki Millî Savunma Bakanı istifa ediyor. Ama maalesef -ben sadece bugüne yönelik söylemiyorum- bizde bırakın istifayı, Türkiye'de utanma duygusunun yok olduğunu görüyoruz, vicdanların körlendiğini görüyoruz. Yani bu olay Hükûmetin sorumluluğunda, Sayın Bakanın sorumluluğunda, kendisi dönemin Sağlık İl Müdürü, sonra Sağlık Bakanı olmuş. Yani bunun sorumlusu kimse, geçmiş Sağlık Bakanıysa geçmiş Sağlık Bakanı ama bu işin bir sorumlusunun olması lazım. 12 çocuk ölüyor; o çete, insanlık düşmanı o çete cezaevine atılıyor, yargılanıyor. Ya, peki, burada sizin hiç ihmaliniz yok mu? Hadi iyi niyetle düşünelim; kötü niyetiniz yok ama hiç ihmaliniz yok mu sizin, bir parça ihmaliniz yok mu ya? Bakın, on sekiz yıl çocuğu olmamış bir karı kocanın çocuğu oluyor ve bu çocuk -ki Türkiye'deki her hasta sizin güvencenizde, devletin güvencesinde- ölüyor; üzülmekle, kınamakla kalıyoruz.

Bakın, burada sadece Sağlık Bakanlığının değil Türkiye Büyük Millet Meclisinin de karar alması gereken noktalar var. Türkiye Büyük Millet Meclisinin de bu utanç verici duruma el atması lazım, el koyması lazım. Değerli arkadaşlar, bakın, bir Komisyon kuruldu ama eğer bu konuda vicdanları rahatlatacak, insanların güven duygusunu tekrar kazanacak işler yapmak istiyorsak bu alanda hiç olmazsa bazılarının cezalandırılması lazım. Dedim ya, istifa; istifa, demokrasilerdeki en önemli kurumlardan biridir. Affetme değil, affını isteme değil; istifa, demokrasinin en vazgeçilmez kurumudur.

Ben, biraz Hükûmete söylüyorum; biraz da AK PARTİ Grubuna, AK PARTİ'ye söyleyeyim Sayın Erdem, müsaadenizle: Vallahi, Türkiye'de iyi bir şey oldu mu siz yapıyorsunuz -hep söylüyorum- otobanları siz yapıyorsunuz, çocuk ölümlerinden çete sorumlu! Sizin hiç sorumluluğunuz yok mu? Size söylüyorum: Allah aşkına, sizin hiç sorumluluğunuz yok mu? Ya, bir eleştirin, elinizi vicdanınıza koyun, deyin ki... Bakın, tekrar söylüyorum: Böyle, çok iyi niyetli düşünürsek, hadi, Sağlık Bakanının hiçbir kötü niyeti yok; peki, hiç ihmal de mi yok? Bunu niye dile getirmiyoruz? Şehir hastanelerini AK PARTİ yapıyor, çocuk ölümlerini çete yapıyor! Bunun sorumlusu da sizsiniz.

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Yargıya güveniyor musunuz?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, bunun sorumlusu da sizsiniz.

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Yargıya güveniyor musunuz?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Güvenmiyoruz, güvenmiyoruz.

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Güvenmiyorsanız diyecek hiçbir şey yok.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yargıya güvenmiyoruz, Bakanlığa da güvenmiyoruz; güvenmiyoruz, güvenmiyoruz, güvenmiyoruz! Niye güvenmiyoruz, biliyor musun? Size oy veren, Cumhur İttifakı'na oy veren seçmenlerin yüzde 77,5'u da yargının bağımsız olduğuna inanmıyor. Yahu, şu işe baksana: Bu yargıya...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Çetenin patronu senin meclis üyen, sorumlusu biziz; öyle mi?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Aklımızla oynamayın, aklımızla; aklımızla oynamayın! Bir başsavcınız var, daha önce bakan yardımcısı yaptınız, tekrar... Ne diyordu Sayın Cumhurbaşkanı? "Bakan Yardımcıları siyasi görev alacak." diyor, siyasi. Bakan yardımcısı yaptı, siyasi görev verdi; ardından götürdü, ne yaptı? İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı yaptı, ardından Esenyurt'a kayyum atandı. Ödülü ne? Karısını SPK'ye atadı. "Liyakat" diyorsunuz ya, elinizi vicdanınıza koyun...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Çetenin patronu meclis üyen Veli Ağbaba.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, beni söyletme; beni söyletme, bak, beni söyletme! Geçmişte, duyduğumuz gün ihraç ettik. Sen diğer hastane sahipleriyle el ele, kol kola ilişkini niye inkâr ediyorsun? AK PARTİ'nin...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Çetenin patronu meclis üyen Sayın Ağbaba. Büyükşehir...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, bir hastane olacak da AK PARTİ'yle ilişkisi olmayacak!

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen, karşılıklı konuşmayın.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Aklımızla alay etme Orhan Yegin, aklımızla alay etme!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sen alay ediyorsun.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Ağbaba...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Burada paralı bir iş olacak da AK PARTİ'yle ilişkisi olmayacak!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sen alay ediyorsun.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Olacak iş mi?

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Ağbaba, lütfen, konuşmanıza devam edin.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, para olacak, AK PARTİ'yle işi olmayacak!

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Bağırmadan...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vay babam, vay! Vay babam, vay!

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Bağırmadan...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vay babam, vay!

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Suçu sen işle, sorumlu ben olayım; böyle bir şey var mı?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, buna kargalar bile gülmez.

Şehir hastanesini sen yapacaksın, oradaki ihmalden kimse sorumlu olmayacak! Affedersiniz, 4 çakalı, 4 alçağı, 4 insanlık düşmanı adamı cezaevine atacaksın; böyle bir şey olur mu? Sizin siyasi sorumluluğunuz var; bakın, Sağlık Bakanının sorumluluğu var ama AK PARTİ'nin de siyasi sorumluğu var değerli arkadaşlar; bundan kaçamazsınız, bundan kaçamayacaksınız. Bakın, ortada insan olan herkesin, ben inanıyorum ki sizlerin de yüreğini sızlatan bir olay var yani bu cezasızlık kabul edilecek bir şey değil. Eğer burada birileri, siyaset kurumu bedel ödemezse, Sayın Bakan da bu konuda bir bedel ödemezse bunu daha çok yaşar Türkiye değerli arkadaşlar. Bunu hepinizin vicdanına havale ediyorum.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya, onu il belediye meclisi üyesi yapan il başkanına...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, eski Bakanın var, ben bunu şimdi söylemek... Eski Bakan senin Sağlık Bakanın değil mi kardeş? Eski Bakanın değil mi senin?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Onu sağlık daire başkanı yapan belediye başkanınız onun bedelini ödedi mi?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, hastanelerin kimliğine bak, bir tane AK PARTİ'yle ilişkisi olmayan kimse var mı? Bu konuda, bence, var ya yapacağın en büyük iş...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Çetenin ortağını daire başkanı yapan belediye başkanı...

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Arkadaşlar, lütfen...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Orhan Yegin, yapacağın en büyük iş susmak çünkü bu işin, bu hastanelerin tamamı size bulaşıyor, bak, size bulaşıyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bak, ne diyorum, bak: O çete liderini daire başkanı yapan belediye başkanınız istifa verdi mi?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hastanelerin, hastane sahiplerinin tamamı AK PARTİ'li. Şimdiki Bakanla, eski bakanlarla...

Başka bir şey söyleyeyim: Memlekette kirli el sıkıp da parayla uğraşıp da sizin Bakanlarınızla resmi olmayan bir tane çete var mı ya, var mı? Tosuncuk'undan Thodex'ine, efendime söyleyeyim, mafyasından mufyasına kadar sizin aile resmine giriyor kardeşim; daha bunu ne konuşuyorsun? Uzatırsak daha çok söyleyecek laf var, Rıza Sarraf'ını söylerim... Rıza Sarraf kimdi? Sizin protokolün değişmez konuğuydu Rıza Sarraf! Ne yapıyor? Amerika'da at çiftliği kuruyor. Ne yaptı? Sattı Türkiye'yi. Onun önünü kim açtı? Siz açtınız. Şimdi, arkadaşlar, bakın, bu konuda benimle hiç yarışamazsınız, açığınız çok.

Şimdi, birkaç şey daha söyleyeyim.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Senin o dediğin adamların çoğu Amerika'ya kaçtı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hepsi sizin, sizin! Sizin protokolün başkonuğu, başkonuğu!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Niye göndermiyor, niye göndermiyor?

VELİ AĞBABA (Malatya) - 28 yaşlarında bir tane zibidiyi getirdiniz, Türkiye'nin başına bela ettiniz; memleketi rüşvete teslim etti. Daha konuşuyorsun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir sorgula, niye göndermiyor? Niye orada duruyor?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Türk Bayrağı'nın arkasına resim verdiriyordun!

Neyse, Malatya'ya ilgili birkaç şey söyleyeyim de...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bildiğin konulara gel.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, arkadaşlar, burada sizin de vicdanınız... Eğer bu gülünecek bir şeyse hep beraber gülelim. Burada tekrar söylüyorum, bakın, o ölen çocuklar birimizin yakını olabilir; bunun bir bedeli olmalı, bir siyasi bedeli olmalı.

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Onları tartışalım Hocam.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, arkadaşlar, bu siyasetin sorunu; maalesef, memlekette istifadan vazgeç, utanma duygusu yok.

Şimdi, Malatya iliyle ilgili birkaç şey söyleyeyim. Aile sağlığı merkezleri var -biliyorsunuz, deprem yaşandı Malatya'da- maalesef hâlâ birçoğu konteynerde hizmet etmeye devam ediyor. 289 birimden 47'si boş olup, 138 birim aile sağlığı merkezinin elemanı bulunmuyor. Şu anda ağır hasarlı olduğu tespit edilen Sıtmapınarı ASM de eklenince şu an 11 Aile Sağlığı Merkezi konteynerde hizmet veriyor. Burada sizin dikkatlerinize sunmak istiyorum. Karakavak, Tecde, Fırat, Hatunsuyu, Hanımınçiftliği Aile Sağlığı Merkezlerinin yapılan analizde depreme dayanıksız olduğu tespit edildi. Depremden sonra Aşağıbağlar, Sarıcıoğlu, Fahri Kayahan, Paşaköşkü Aile Sağlığı Merkezleri için prefabrik aile sağlığı merkezleri yapılmış olup hâlihazırda konteynerde hizmet veren ASM'lere de şimdi ivedi olarak aile sağlığı merkezleri istenmekte; 31 aile sağlığı merkezi apartmanın altında yer almakta, bunlar da sağlıksız.

Şimdi, Malatya'ya deprem konut yapılıyor arkadaşlar. Şimdi, deprem konutunu siz yapıyorsunuz, sağlık ocağı yapmayı unutuyorsunuz. Sağlık ocağını bırakın, bir ekmek kulübesi koymuyorsunuz. Bakın, on binlerce konut yapılıyor İkizce, Gelinciktepe'de bir tane sağlık merkezi yok, on binlerce insan orada yaşayacak.

Aile hekimleri maalesef dikkate alınmıyor. Aile hekimlerinin, özellikle deprem bölgesinde aile hekimlerinin satın alma gücü pariteleri her gün düşüyor, bunların da iyileştirilmesi gerekiyor.

İnönü Üniversitesiyle ilgili birkaç şey söyleyeceğim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun, süreyi bir dakika uzatıyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - İnönü Üniversitesi, biliyorsunuz, Türkiye'nin değil dünyanın en önemli karaciğer nakil merkezlerinin biri. Oradaki arkadaşlarımız destan yazıyor. Mutlaka bu İnönü Karaciğer Nakli Enstitüsünün dünyaya tanıtılması lazım. Sadece orası değil, kalp damar cerrahisi gibi önemli bölümlerimiz var. Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktorlarımız, Başhekimimiz fedakârca çalışıyor.

Bir başka konu: Değerli arkadaşlar, Malatya'da 13 ilçe bulunuyor, 12 ilçesinde hastane var, sadece Arguvan'da hastane yok. Yıllardır bu konu gündeme getiriliyor ama maalesef, ne hikmetse Arguvan görmezden geliniyor. Arguvan Malatya'ya 80 kilometre uzakta, biliyorsunuz, dünyanın en güzel türkülerinin olduğu yer ve yaşlı nüfusuyla dikkat çekiyor. Bu konuyu da gündeme getirmek istiyorum.

Eczacıların dertleri var, ilaç problemi var. Güncel euro 35 lira, ilaç kuru şu anda 21 lira; bundan kaynaklı problemler var.

Benim kısaca söyleyeceklerim bunlar, teşekkür ediyorum.