KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Evet, teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, göreviniz hayırlı olsun. İlk bütçe sunumunuzu yaptınız; teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.

Bu vesileyle, salgın ve deprem süreçleri başta olmak üzere kesintisiz olarak Türkiye'nin her yerinde üstün bir adanmışlıkla görev yapan doktorlarımıza, hemşirelerimize ve hastanelerdeki diğer sağlık ve destek personeline teşekkür ediyorum. Salgın, şiddet, terör veya deprem nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Doğuştan kazanılan bir insan hakkı olan sağlık, insanlar arasında hiçbir ayrım gözetilmeden devletin güvencesi altındadır. Nitekim, Anayasa’nın 56'ncı maddesi "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler." hükmünü amirdir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak vatandaşlarımızın ve hizmet sunanların memnuniyetini esas alan, hayatı anlamlı ve değerli kılan bir sağlık sisteminin tesisini amaçlıyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti için yeterli donanıma sahip mekânlar, ileri teknoloji, yeterli ve ülke sathına dengeli dağılmış sağlık personeli, etkin destek hizmetleri, uygun mevzuat ve etkili yönetimi içeren bir kapasitenin oluşturulması şarttır. Bu kapsamda, kaliteli sağlık hizmetlerinin ülkemizin her yerinde, her vatandaşımız bakımından erişilebilir ve sürdürülebilir kılınması sağlıkta beklenen faydayı temin edecektir.

Ülkemiz, sağlıkta oluşturulan fiziki, teknolojik ve insan gücü kapasitesi neticesinde hizmet kalitesinde ve halk sağlığının korunmasında önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Ancak, sağlık istatistiklerine bakıldığında kişi başına düşen hekim, hemşire, hasta yatağı ve yoğun bakım yatağı ile kişi başı hekime müracaat sayısı gibi bazı kriterler bakımından ülkemizin henüz OECD ortalamalarının gerisinde olduğu da görülmektedir. Hasta memnuniyetinin sağlanması erişilebilirlikle yakından ilişkilidir. Bununla birlikte, randevu alamama yahut ileri bir tarihe alma veya istenilen hastanede yatak bulamama gibi şikâyetler de hâlen yer yer devam etmektedir. Ayrıca, radyolojik tetkikler yapıldığı hâlde sonuçlanması ve yorumlanmasının zaman alması da bize en çok iletilen şikâyet konuları arasında olmaktadır. Bu ve benzeri ihtiyacı karşılamak için yeterli personeli olan hastanelerin tam gün, tam kapasite çalışması yerinde olacaktır diye değerlendiriyoruz. Kuşkusuz, sağlıkta basamak sisteminde uygun hasta kabul ve sevk sisteminin tam manasıyla yerine getirilemiyor olması bu durumu sorun hâline taşıyan ana unsur olarak dikkat çekmektedir. Nitekim, kalkınma planında birinci basamak sağlık tesislerinin sağlığın korunması ve geliştirilmesindeki rolünün güçlendirilmesi; birinci basamak sağlık tesislerinin nitelik ve nicelik olarak geliştirilerek bu birimlere başvuran kişilerin koruyucu, önleyici, tedavi edici sağlık hizmetlerini bütüncül olarak alabilmesi; ikinci ve üçüncü basamak sağlık merkezlerine başvuruların da bu şekilde azaltılması öngörülmüştür.

Türkiye kapsamlı bir sağlık ve sosyal güvenlik sistemine sahiptir ve özellikle deprem ve salgın sürecinde bunun önemi ve değeri daha iyi anlaşılmıştır. Şüphesiz, eksiklikler olabilir, konjonktürel sıkıntılar da yaşanabilir ancak kapsayıcılık ve erişilebilirlik özelinde sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak öncelikli hedef olmalıdır.

Türkiye ilaç, tıbbi cihaz, aşı, medikal malzeme üretiminde ileri bir teknolojik dönüşüm içerisindedir. Vatandaşlarımıza da sunulan bu imkânlar ile ilaç ve sağlık harcamalarındaki artış kişilerin sağlık durumlarını olumlu etkilemektedir. Bununla beraber, oluşan gereksiz tetkik ve bilinçsiz ilaç kullanımı gibi ekonomik kayba ve insan sağlığını tehdide sebep olabilen durumların önüne geçilmesi de önemli hâle gelmiştir.

Bir başka önemli konu ise bulaşıcı olmayan hastalıkların toplam hastalık yükünün içerisindeki payının yaşlanan nüfusun da etkisiyle giderek artmasıdır. Bunlara neden olan temel risk faktörleri olarak ise tütün kullanımı, fiziksel aktivite eksikliği ve dengesiz beslenme uzmanlarca öne çıkarılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda belirtildiği gibi, bu hastalıkların gelişimine neden olan risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik geliştirilen koruyucu sağlık programlarından olan ve sayısı 266'ya ulaşan sağlıklı hayat merkezlerinin sayısının artırılması bu doğrultuda yararlı olacaktır. Önümüzdeki süreçte toplumsal bilinç düzeyini artırıcı yöntemler ile önlemeye yönelik ilaçlara ağırlık verilmesi; erken yaşlardan itibaren sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme ve egzersizin bir yaşam tarzı hâline getirilmesi ve böylece, hastalıkların ortaya çıkmadan engellenmesi yönünde yapılacak çalışmalarla toplum sağlığının daha iyi ve daha az maliyetle korunması sağlanabilecektir.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; Türkiye, sağlık alanında övgüyle bahsedilen bir başarı yakalamışsa bunun ilk halkasında doğru yönetim ve isabetli altyapı yatırımlarıyla birlikte tüm sağlık personeli ve teknik kadro bulunmaktadır. Sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi sağlık çalışanlarımıza verilen önem ve değerle yakından ilişkilidir; bu çerçevede, sağlık çalışanlarımızın sorunlarının çözülmesi çalışma verimini ve sağlıkta kaliteyi artıracaktır.

Geçtiğimiz dönem, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının önlenmesine ve açılan hatalı tıbbi uygulama davalarında kasıt olmadığı sürece tazminatı devletin üstlenmesine yönelik yasal düzenlemelerle sağlık çalışanlarımızın korunması amaçlanmış; sağlık çalışanlarımızın maaş sistemlerinde, mali haklarında ve emekliliklerinde bazı iyileştirmeler de yapılmıştır. Başta hemşirelerimiz olmak üzere tüm sağlık personelini kapsayan 3600 ek gösterge düzenlemesi, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi ve hekimlerin mali haklarına yönelik iyileşmeler kamu hastanelerinde çalışmaya dönük arzu ve isteği arttırmış, sağlık hizmet kalitesinin yükselmesine katkı sağlamıştır. Bununla beraber, hâlen uygulanmakta olan performans sisteminin, personelin izin kullanma şartları ile diğer uygulama eksikliklerinin gözden geçirilmesi, doktorlara hasta muayenesi sırasında yardımcı olan personel uygulamasının yaygınlaştırılması, hastaya ayrılan muayene süresi gibi konuların uygulamada görülen sorunlar çerçevesinde tekrar değerlendirilmesini önemli görüyoruz.

Değerli milletvekilleri, insan havsalasının alamayacağı boyutlara ulaşan toplumsal bazı olaylar parti olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdığımız ruh sağlığı yasasının çıkartılmasının bir zaruret hâline geldiğini bir kez daha göstermiştir. Başta kadına ve çocuğa şiddet ve istismar olmak üzere toplumdaki sağlıksız gelişmelerin önüne geçmek, şiddet eğiliminin oluşmasına yol açan sebepleri önlemek, insan ve toplum sağlığı, ahlakı ve huzuru için söz konusu teklifimizin bir an önce yasalaşmasını gerekli görüyoruz. Bu noktada, İstanbul'daki özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yaşanan skandala ben de değinmek istiyorum. Yaşanan sistematik ve organize kötülük hepimizi dehşete düşürmüştür. Meselenin arkası tüm boyutlarıyla araştırılmalıdır. İnsan aklının alamayacağı yöntemleri kullanarak cinayet işleyen bu suçlular sadece sağlık çalışanlarımızın değil, insanlığın da yüz karalarıdır. Yapılanları masum göstermek asla mümkün değildir ve bu caniliği yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Gerçi para için bebekleri ölüme mahkûm eden, üstelik bunu güle oynaya, karşılıklı mavralarla yapan namussuzlara verilecek hiçbir cezanın vicdanları soğutmayacağı da açıktır.

Sağlık Bakanımız İstanbul İl Müdürlüğünden itibaren dürüst, ilkeli, tavizsiz ve sağlam duruşunu ilk andan itibaren bu meselede göstermiştir. Teftiş süreci işletilmiştir. Vaziyete zamanında müdahil olunmuştur. Şimdi sıra, katillerin en ağır cezayı almasındadır. Devletimiz kudretlidir. Bu denli büyük sağlık yatırımı yapan ülkemiz, bu hizmetleri en mükemmel şekilde sağlayacak donanımı oluşturabilecek güçtedir. Bununla birlikte, özel ya da kamu, sağlık hizmeti sunulan her alanda benzer istismarlara yol açabilecek boşlukların tespit edilmesi, eksiklerin giderilmesi ve etkin bir denetim sisteminin tesis edilmesi de gereklidir. Bu kötüler yüzünden yüz binlerce fedakârlık timsali sağlık çalışanlarımıza toptancı bir anlayışla da yaklaşılmamalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Aksu, toparlayın.

Buyurun lütfen.

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Ayrıca süreç hastaların mağduriyetine de yol açmamalıdır. Hem kapanan hastaneler nedeniyle oluşan kapasite eksiğinin giderilmesi hem de buralardaki suçsuz çalışanların mağdur olmaması da temin edilmelidir.

Bu düşüncelerle bütçenizin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.