KOMİSYON KONUŞMASI

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, çok kıymetli bürokrat arkadaşlarımız, değerli basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Şimdi, tabii, ekonominin konuşulduğu, çok konuşulduğu bir Komisyonundayız, Profesör Doktor Daron Acemoğlu Hocamız gerçekten milletimizin gururu oldu. Biz de buradan kendisini tebrik ediyoruz ve aslında ekonomiyle ilgili çok şey konuşuldu burada ama şu an bu kanun teklifiyle ilgili olarak bazı notlar aldım. Maddeler hâlinde bazı şeyleri bence masaya yatırmak lazım.

Şimdi, öncelikle, ben siyaseten bu işin zamanlaması üzerinde durmak istiyorum. Şimdi, AK PARTİ'li dostlarımızla ilgili tabii, onlar şey yapıyorlar, diyorlar ki: “Yani bu işte Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na bir katkı.” Şimdi, ülkemizin savunması, savunma sanayisi her türlü siyasi mülahazaların üzerindedir. Yani bu konuda bir tartışma, ülkenin savunma sanayisiyle ilgili bir şey yapılacak; dolayısıyla, bütün gövdemizle biz bu işin içindeyiz, bunda bir problem yok. Ama şimdi, zamanlama konusunda bakın, Meclisimiz açıldı, Sayın Cumhurbaşkanımız bence son yıllarda Mecliste yapılan en iyi konuşmalardan birini yaptı ve İsrail vurgusu yaptı. Ben birçok milletvekilimizin elbette birçok görüşüne katılmakla birlikte millî görüş geleneğinden gelen bir siyasetçi olarak arzımevut meselesinin, Türkiye'yi vurmayacağına dair, bu gidişatın ülkemizi tehdit etmeyeceğine dair düşüncelere asla katılmıyorum. Dolayısıyla, bu ülkenin Cumhurbaşkanının söyledikleri beni ilgilendirir. Hayatımız, geçmişimiz o yapılarla mücadeleyle geçtiği için bu tehdidi dikkate almamız gerektiğini düşünüyorum ama şimdi bu tehdidi dikkate alırken Türkiye Cumhuriyeti devletinden bahsediyoruz. Şimdi, elimizde bir kanun teklifi var; 70 milyarlık -ki ona da geleceğim yani bu vergi midir, yoksa katkı payı mıdır, bunu bence konuşmak gerekir- 70 milyar TL'lik bir şeyden bahsediyoruz.

Peki, buraya nasıl geldik? Sayın Cumhurbaşkanımız bir tehditten bahsetti ve daha sonra ana muhalefet partisi ve bizler, hepimiz “Evet, bu konu Mecliste görüşülsün.” dedik konunun ehemmiyeti gereği; konu Meclise geldi, Mecliste kapalı oturum yapıldı ve hemen arkasından da bu kanun teklifi geldi.

Bakın, bir siyasetçi olarak söylüyorum: Yirmi beş yıl ülkeyi idare eden bir siyasi iktidar, böyle bir zamanlamayı siyaseten yapmaz çünkü o sözü anlamsız hâle getirecek bir siyasi zamanlama yapıldı; bu, çok hatalı bir şeydi, ben bunun bir kere, özellikle altını çizeyim. Çünkü kanunun gerekçesinde var; sağ olsun, Grup Başkanı Abdullah Güler Bey AK PARTİ’de açıklama yaparken direkt “Tehdit geliyor, savunma sanayisini desteklememiz lazım. Dolayısıyla paraya ihtiyacımız var.” dedi. Arkadaşlar, böyle bir şey -hakikaten bir düşünün- siyaseten ne kadar doğrudur? Ülkemizin de bence, Türkiye Cumhuriyeti devletinin de imajına uygun olmayan bir yaklaşım içindeyiz; bu doğru değil, 70 milyar için bir devlet, Cumhurbaşkanını konuşturup, Meclisin kapalı oturum yaptırıp böyle bir şeyi gündeme getirmez.

Şimdi, bu bir vergi kanunu mudur, yoksa Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na bir katkı mıdır? Şimdi, bence ikisidir. Mesela bir tanesiyle ilgili olarak, yine kanun teklifinin gerekçesinde aynen okuyorum… Şimdi, armuda armut demeliyiz, elmaya elma demeliyiz yani bazı şeyler bu kanun teklifinde yazıyor ama arkadaşlarımız “Yok.” diyor. Bakın, birçok madde var yani 3, 8, 9, 10'uncu maddelere herkes baksın. Kanunun detaylarına girmeyeceğim ama 3’üncü maddeyi özellikle okuyacağım gerekçeden: “Maddeyle, motor silindir hacmi 100 santimetreküpün altında olan motosikletlerle motor gücü 6 kW ve altında olan motosikletlerin motorlu taşıtlar vergisi kapsamına alınması ve vergi tarifesinin belirlenmesine ilişkin düzenlemedir.” diyor, kanunun gerekçesi bunu söylüyor. Dediğim gibi, diğer maddelerde de bu var.

Evet, bu bir vergi düzenlemesi. İşte, burada da dönüp tabii ki üzülüyoruz… Ekonominin en önemli problemi öngörülebilirliktir, ekonomiyi yöneten insanların sözüne güven duyulmasıdır; Mehmet Şimşek Bey’in söylemleri burada ifade edildi. Ben bu konuda da zamanlamayı çok yanlış buluyorum yani biz bir hafta, iki hafta içerisinde, işte, burada, Plan ve Bütçe Komisyonumuzda 2025 yılı bütçemiz ve 2024 gerçekleşmelerini konuşacağız. Dolayısıyla, böyle bir şeyi böyle bir zaman diliminde buraya getirmek hakikaten çok yanlış olmuştur.

Şimdi, burada, tabii, katkı payından bahsedildi. Ben, biraz bu kanun teklifinin adaleti üzerinde durmak istiyorum. Bu kanun teklifinin adaleti var mı? Ya, benim 1 milyon TL aylık kart limitim var, ben de 750 lira ödeyeceğim ama bir başka vatandaşın 100 bin lira limiti var, o da 750 lira ödeyecek. Bu adil mi? Ben gidip 2 artı 1 daire alacağım, başka birisi gidip villa alacak, o da aynı parayı ödeyecek, ben de aynı parayı ödeyeceğim. Bu adil mi? Ben hakikaten… Yani bunlar hazırlanırken nasıl hazırlandı? Bir eski bankacı olarak söylüyorum: Yani 2,5-3 kata kadar bu limitleri artırılabiliyor yani kişinin 30 bin lira, 35 bin lira geliri varsa banka ona 100 bin TL limit çıkartabilir. Biraz önce yoksulluk, açlık sınırından bahsedildi, girmeyeceğim. Yani gelir adaletsizliğini şu Komisyonda konuşmadığımız hiçbir toplantı yok. Adaletsizliği kendi elimizle yeni kanun tekliflerinde yazarsak, biz nasıl daha adil bir vergi düzenlemesini birlikte yapabileceğiz? Ben, burada da çok ciddi bir sorun olduğunu düşünüyorum ama biraz üzülerek, belki sizleri de üzerek, iktidar partisindeki arkadaşlara şunu söylemek isterim: Arkadaşlar, meselelere bu kadar adaletsizce yaklaşmak, inanın toplumdaki huzursuzluğu anlamamak demektir. Bakın, masabaşında hazırlanan bu teklifler milletin vicdanında çok derin yaralar açıyor; burada, mutlaka bu adaletsizlikleri düzeltebilecek birtakım adımları yine hep birlikte atalım.

Burada, bu şeyle ilgili olarak çelik kubbeden bahsedildi, yine savunma sanayisiyle ilgili olduğu için buraya da bir vurgu yapmam lazım. Şimdi, çelik kubbe… Millî ve yerli kaynaklarla hava ve füze savunma sistemimizin entegre edilmesini hedefleyen, bence her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının “olmazsa olmaz” olarak görmesi gereken bir proje çelik kubbe projesi.

Şimdi, burada, toplanacak 70 milyar TL’lik katkı veya vergiden bahsediyoruz. Ben bir hatırlatma yapacağım -biraz konuyu araştıran birisi olarak, merak olarak inceliyorum bunu biraz- şimdi, biz S-400’ler aldık, S-400’ler şu anda kurulamıyor, bir başka yere de transfer edilemiyor. Ödediğimiz rakam 2,5 milyar dolar. 2,5 milyar dolar! S-400’leri aldık. F-35 projesine -ki ortağı olduğumuz bir projeydi- ödediğimiz rakam 1,25 milyar dolardı. Şimdi bunları topluyoruz, 3,8 milyar yapıyor; 4 milyara yakın bir para. Şimdi, bu kanun teklifiyle Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na aktarmayı düşündüğümüz rakam ne kadar? Yaklaşık 2 milyar dolar.

Arkadaşlar benim şöyle bir önerim var, bunu önergeyle de destekleriz. Devletler de iktidarlar da hükûmetler de yanlış yaparlar. Biz 3,8 milyar doları şu anda kullanamıyoruz, bir kısmı çöp mü oldu, bunu da bilmiyoruz ama bizim hava ve füze savunma sistemimizin olmazsa olmazı -bakın, F-35 demiyorum- F-16’ları alamıyoruz. Şu anda Eurofighter için görüşeceğiz, görüşmeler devam ediyor, önümüzdeki hafta Alman Başbakanı, Şansölye Türkiye’ye geliyor. Okuyoruz, Almanya’da çıkan haberlere bakıyoruz, “Eurofighter alabilirsiniz ancak Ege’de Yunanlılara karşı kullanamazsınız.” Yani işin özeti bu. Böyle maddeler mi geliyor, bunu göreceğiz. Şimdi, burada eğer bir hata yapılmışsa, devleti yönetenler bir hata yapmışsa, kamu bir yanlış yapmışsa biz, bu yanlışı yapanlar yani hatayı yapanlar devlette doğru yaparak bu hatayı gidermek zorundadırlar. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun Sayın Temurci.

SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Ne yapılabilir? Şu anda Cumhurbaşkanlığımızda ilgili başkanlığa bütün bakanlıkların bütçesi gitmiştir. Gelin, şöyle bir şey yapalım: Tüm bakanlıklar bütçelerinden yüzde 1 kesinti yapsın, biz hiç böyle bir şey konuşmayalım, biz millî savunmayla ilgili olarak Millî Savunma Komisyonumuz da dâhil olmak üzere ayrıca bu meseleyi konuşalım. Şimdi, devlet yaptığı hatayı “Evet, ben bunu anladım, zaten biz şu anda tasarruf konusunda genelgeler yayımladık…” Geçen, Mehmet Şimşek Bey 800 milyarın üzerinde bir tasarruf yapıldığını ifade etti, onu inşallah dinleriz kendisinden geldiğinde ama sonuç itibarıyla hatayı yapanlar, bu hatayı giderme adına “Evet, biz bununla ilgili kesintiyi kendimiz yapıyoruz.” demeleri gerekir.

Şimdi, bu şeyle ilgili olarak, etki analizinde kredi kartları çok konuşuldu. Yanlış bilmiyorsam 120 milyonun üzerinde kredi kartı var Türkiye’de ve 100 bin TL’nin üzerindeki kredi kartı sayısının da 62 milyon olduğu söyleniyor, Bankalar Birliğinin raporlarında böyle yazıyor. Şimdi, 62 milyonu 750’yle çarparsanız 46,5 milyar TL yapar. Etki analizinde bu rakam 13-13,5 milyar TL olarak gösterilmiş. Burada rakamsal bir hata mı var, bunu bilmek istiyorum, Komisyon da bunu duymak ister doğrusu; birincisi bu.

İkincisi, kredi kartlarıyla ilgili olarak bazı bankalar bu 750 lirayı muhtemelen karşılayacaklardır ama acaba şu yapılabilir mi? Kart limitlerinden katkı payı alıyoruz -Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü arkadaşımız ifade etti- yani bu sonuçta bir limit, bu harcama değil, harcamalardan zaten vergi alınıyor; bu bir servet değil, bu bir gelir değil ve Savunma Sanayii Destekleme Fonu’muza -yine ifade edildi- gelir vergisinden, kurumlar vergisinden, birçok vergiden zaten bütçeden pay aktarıyoruz. Arttırabiliriz doğru ama benim önerim şu: Eğer biz limitten katkı payı alıyorsak, bakın, bir limitten katkı payı alabiliyorsak gelin, şu andaki toplam maliyetinin farklı raporlarda topladığımızda 1,2 trilyonu bulan kur korumalı mevduattan elde edilen gelirler var, sadece bunlardan yüzde 5 alalım, yüzde 5 yani yüzde 100’ünü verin demiyoruz. Bu ülkede gittiniz, paranızı yatırdınız, ciddi rakamlar kazandınız, kazanılmış bir rakam var, bunlardan alalım ve dolayısıyla biz bu meseleyi bütçeye aktaralım yani Anayasa’ya aykırılıkla ilgili birçok şey söylendi ama ben özellikle savunma sistemiyle ilgili olarak bu F35 meselesi ve S400 meselesinde yanlışın bedeli… Bakın, orada 3,8 milyar dolar bugün Savunma Sanayii Destekleme Fonu’muzda olsaydı demek ki biz bunu konuşmayacaktık. Onun için, burada milletin vergilerle ilgili, şu anda dolaylı vergiler üzerinden çok ciddi sıkıntı yaşadığı bir dönemde kesinlikle birçok alanda “vergi” diye algılanacak bir şeyi henüz daha 2025 bütçesini Plan ve Bütçede konuşmamışken burada bunu konuşmak ve kamuoyunda ülkenin savunmasını 70 milyara kilitleyerek “Biz bu işi dikkate alıyoruz.” demek Türkiye Cumhuriyeti devletine ve idaresine yakışmaz diyorum. İnşallah, kredi kartlarından başlayarak bu değişiklikleri burada yapabiliriz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Tekrar teşekkür ediyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Temurci.