Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2731) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 04 .12.2024 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; öncelikle ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Görüşülmekte olan kanun teklifi "Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" olarak isimlendirildi. Bu kanun teklifinin, özellikle kamuda görev yapan devlet memurlarıyla ilgili birtakım düzenlemeler ve özellikle de Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararları sonrasında süreyi yetiştirebilmek, koruyabilmek adına genelde de hep son güne yakın tarihlerde getirilen bir düzenleme olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu düzenleme içerisinde Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, özellikle de sayısal anlamda çok fazla düzenlemenin iptal kararına dayalı olduğunu düşünürsek kanun yapma tekniğinizde bir sorun olduğunu öncelikle ifade etmek istiyorum. Özellikle de kanun hükmünde kararnamelerle yani Cumhurbaşkanı kararnamesiyle birçok düzenleme yapmanın daha kolay olduğunu ve hatta Meclisin baypas edildiğini düşünseniz de işte, yapılan işlerin yanlış olduğu bir bir ortaya çıkıyor; bu da sadece bunlardan birkaçına örnek. Bununla beraber, tabii, arada geçen sürede amacınıza uygun yapmak istediğiniz birçok düzenlemeyi de iptal edilmiş kanunlarla da yerine getirdiğiniz ve bu düzenlemeyle amaçladığınız işleri gerçekleştirdiğinizi de ifade etmek istiyorum.
Bununla beraber, bu düzenleme içerisinde Anayasa'ya aykırılık teşkil eden bazı düzenlemelerin de yine olduğunu, bu, Anayasa'ya aykırılık teşkil ettiğini düşündüğümüz hususlara eğer dikkat etmezseniz bir süre sonra yine gelip burada bu konularla ilgili "Anayasa Mahkemesi iptal etti, iptal kararına istinaden bu düzenlemeleri yapıyoruz." dediğiniz günleri göreceğiz. Geçmişte hep benzer düzenlemeleri gördük. "Anayasa'ya aykırı, doğru değil." dediğimiz birçok düzenlemeyi buradan geçirmeye çalıştınız, sonuçta iptaller yaşandı, bunlara çok sayıda örnek gördük.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, devlet memurlarıyla ilgili bir düzenleme yapıyoruz yani kamuda çalışanlarla ilgili ve çalışma hayatıyla ilgili bazı düzenlemeler yapıyoruz. Ben size, sizin getirdiğiniz teklifin dışında şu an ülkenin geleceğiyle ilgili, çalışma hayatıyla ilgili ve ülkemizde milyonları ilgilendiren bir konu hakkında, burada Bakan Yardımcıları da var... Geçtiğimiz bütçe döneminde ilgili bakana, başta Çalışma Bakanı olmak üzere, Maliye Bakanına da söylemiştim. Değerli arkadaşlar, bakın, şu an ciddi bir riskle karşı karşıyayız. Bunu siz bilerek yapıyorsanız buna bir şey diyemeyeceğim ama eğer bilerek yapıyorsanız yanlış yapıyorsunuz, bilmeden yapıyorsanız da şu an çalışma hayatı gerçekten bir risk altında. Değerli arkadaşlar, şu an belki de bu salon içerisinde bulunan çok sayıda bürokrat arkadaşımız dâhil olmak üzere, milyonlara yaklaşan, kamuda, belediyelerde, özel sektörde çalışan birçok vatandaşımız, çalışanımız 2025 yılına girmeden 2024 yılı içerisinde emekli olabilme derdinde. Hepsi birer emekli dilekçesi yazmış, kurumlarına verdiler ya da vermek üzereler. Bir an evvel bu konuda bir şeyler yapmak zorundayız. İktidarsanız bu konuda bir çözüm üretin. Tekrar söylüyorum: "Yok, biz bunu bilerek yapıyoruz, isteyerek yapıyoruz, kadrolar boşalsın, boşalan kadroların yerine kendi istediğimiz yeni insanları koyarız." diyorsanız; hani, ona bir şey demeyeceğim ama yanlış bir anlayış. Tekrar söylüyorum, bilmeden gelişen bir konuysa buna çözüm bulalım. Yoksa yetkin, liyakatli, görevini gerçekten başarıyla yürüten çok sayıda çalışan şu an emekli olma derdinde değerli arkadaşlar. Neden? İşte, örneğin, 2025 yılına geçerse emekli maaşının en az yüzde 35'lere kadar düşeceği söylenmekte.
Değerli arkadaşlar, bunun sebebi de emeklilik maaş hesaplamasında ilk sigortalı olunan tarihe göre 2000 yılı öncesi, 2000-2008 arası ve 2008 sonrası olmak üzere 3 farklı tarih üzerinden değerlendirme yapılması. Çalışanın ödediği prim gün sayısı, aylık ortalama kazanç, enflasyon, büyüme hızı, aylık bağlama oranı, gösterge rakamına göre maaşlar hesaplanıyor ve değişiyor. 2000 yılı öncesi, sigortalı, sigorta girişi olanların gösterge rakamı için çalışanın yıllık ortalama kazancı hesaplanıyor, aylık bağlama oranının yüzde 60'ı, katsayı için de 12000 gösterge alınıyor. 2000-2008 arası ilk sigorta girişi olanlarda gösterge rakamı yerine güncelleme katsayısı kullanılıyor ve emekli olunacak tarihten bir önceki yılın büyüme hızı, gelişme hızı ve enflasyonu, TÜFE hesaba katılıyor, çalışanın 2000-2008 yıllarında sahip olduğu kazançları güncellenerek ortalaması alınıyor. Kazançların güncellenmesinde de yıllık TÜFE ve gelişme hızının yüzde 100'ü alınıyor. 2008'den sonra sigortalı olanlarda aylık kazancın ortalamasına, güncelleme katsayısına, TÜFE oranına bakılıp hesaplama yapılıyor. Güncelleme katsayısında emekli olunacak tarihten bir önceki yılın TÜFE oranının yüzde 100'ü, gelişme hızının yüzde 30'u alınıyor. Sonuç olarak, 2024 yılı içinde emekli olmak ile 2025 yılına ertelemek arasında emekli maaşı alacak olanlar açısından gerçekten bir farkın olduğu ifade edilmekte, bu da çalışma hayatındaki çok sayıda çalışanımızı gerçekten endişe içerisine sokmuştur. Bir taraftan çalışma hayatı içerisinde kalmak isteyip bir taraftan da emekli olduktan sonra maaşında ciddi bir düşüşün yaşanma riskini gören çalışanlar emekli olabilmek için şu an müracaat etme aşamasındalar.
Tekrar söylüyorum: Bu konuda, biz, burada, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarıyla bir taraftan devlet memurlarına bazı düzenlemeler, haklar verirken esas, ülkenin geleceğiyle ilgili yetişkin, yetkin, binlerce, yüz binlerce değerli çalışanı kaybetme durumuyla karşı karşıyayız değerli arkadaşlar. Bir taraftan yakın tarihte EYT'yle bu ülkede çok sayıda emekli edilen insanlar varken bir taraftan da bu düzenlemeyle emekliliğe itilen, sevk edilen çalışanlar var. Bir an evvel bu konuda net bir açıklama yapılmalı ve eğer düzenleme yapılmayacaksa "Düzenleme yapmayacağız." denmeli, yapılacaksa da bir an evvel açıklama yapılmalı, emekli olmak için karar aşamasında olan çalışanlarımızın tereddütleri giderilmeli ve çalışma hayatında kalmaları sağlanmalı diyorum. Bu konuyu üzerine tekrar basa basa, başta iktidarın bütün temsilcilerine ve de ilgili bakanlık temsilcilerine iletiyorum, bu konu üzerinde duyarlı olmaya davet ediyorum.
Teşekkür ederim.