TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, kahraman Türk ordusunun kıymetli temsilcileri; hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi devlet idaresiyle millet iradesinin buluştuğu noktadır. Yüz yıl evvel Türk milletinin kaderini de kederini de bu Meclis sırtlanmıştır. Özgürlük mücadelesinin öncülüğünü bu Meclis yürütmüştür. Anadolu'yu işgal eden istilacıların belini bu Meclis kırmıştır. Hür ve müstakil Türk devletini bu Meclis inşa etmiştir. İstiklal Harbi'nin istikametini bu Meclisin aldığı kararlar tayin etmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi hem millî iradenin tecelligâhı hem de Millî Mücadele'nin karargâhı olmuştur. Bu Meclis, Sakarya'da, Dumlupınar'da destan yazarken Mehmetçik'in arkasında Büyük Taarruz'un büyük kumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında durmuştur. O çetin günler atlatılırken şanlı Türk askeriyle bu Meclis silah arkadaşlığı, cephe yoldaşlığı, kader ortaklığı yürütmüştür. Aşırılıkçılarımız kabul olmuş, duamız, ebedi sevdamız olan Türkiye Cumhuriyeti bu birlik ve beraberliğin en açık delilidir. Türk devleti Mehmetçik'in süngüsü, milletin dirayeti ve Meclisimizin kararlılığı üzerinde yükselmiştir. Bugün Millî Savunma Bakanlığıyla alakalı incelemeler ve değerlendirmelerde bulunurken bu hassasiyetin göz önünde bulundurulması elzemdir. Geçmişin kutlu hatıralarına halel getirmemek, milletin bize emanet ettiği Mehmetçik'imize sahip çıkmak, Türk ordusunun ardında dimdik durmak boynumuzun borcudur. Türk ordusu sınırlarının ötesinde aktif bir terörle mücadele sürdürürken ihanetin ateşini gerektiğinde kanıyla söndüren, gerektiğinde emperyalistlerin beslemelerini kendi kanında boğan devasa bir kuvvettir.

Sayın Bakanım, önümüzdeki tablo oldukça nettir. Türkiye Cumhuriyeti ve Orta Doğu, tarihinin en çalkantılı ve zorlu süreçlerinden birini yaşamaktadır. Bölgedeki son gelişmelere baktığımızda İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarıyla başlayan olaylar zinciri Lübnan'a sıçramış ve nihayet İran'ı hedef alır duruma gelmiştir. İsrail'in en büyük müttefiki olan ABD İran'ı içerden karıştırarak zayıflatma stratejisini uygulamaktadır. Peki, bu planın temel aktörleri kimler olacaktır? En etkili araç bölgedeki ayrılıkçı Kürtçü terör örgütleridir. Bu çerçevede ortaya çıkan tablo maalesef oldukça açıktır. İran içerisinde İsrail tarafından desteklenen ve harekete geçmeye hazırlanan bir bölücü yapı bulunmaktadır. Irak'ın kuzeyinde Talabani'nin himayesinde ABD askerleri PKK'ya insansız hava aracı ve helikopter kullanımı konusunda eğitim vermektedir. Suriye'nin kuzeyinde ise yabancı devletler bölücü örgütlere yoğun şekilde destek sağlamaktadır. Bu üç ayaklı yapının nihai hedefi hayalini kurdukları dört parçalı kürdistanı birleştirmektir. Bu hedef için geriye yalnızca bir eksik parça kalmıştır, o da Türkiye'dir. Bu tehdit hem bu kadar açık hem de bu kadar yakındır. Bu noktada yapılması gereken Türk ordusunun ardında var gücümüzle durmak ve iç cephede tahkimatı yoğunlaştırıp kardeşlik hukukumuzu korumaktır. Açıkça ifade etmem gerekirse liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in son günlerde vurguladığı bin yıllık kardeşlik meselesi de bu tehlikeli süreçle alakalıdır. Evet, liderimizin beyan ettiği vakit tamamdır; vakit, el ele verme, omuz omuza durma vaktidir; vakit, kardeşliği büyütme, ihaneti yok etme vaktidir, vakit, Türk milletinin ardında, Türk askerinin yanında sıra dağlar gibi dimdik durma vaktidir.

Sayın Bakanım, ben Millî Savunma Bakanlığının bütçesinin devletimize, milletimize hayırlara vesile olmasını diliyor, kahraman gazilerimize selamlarımı gönderiyorum, şehitlerimizi bir kez daha Allah'tan rahmet, gazilerimize ise ömürlerinin geri kalanında huzur temenni ediyor, bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.