KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, kusura bakmayın, Sayın Bakan Yardımcısının söylediği hiçbir şeyden ikna olmuş değilim. Bir defa, şimdi bir Hazine sayfasına bakıyorum; mesela, 2023 yılında -muhtemelen daha da fazla başka yerde vardır ama- 78 milyar lira sadece EÜAŞ’a görev zararı vermişiz. Şimdi, bunu veriyoruz da yani bir sübvansiyon var bir yerde bir yerlere ama hedefi belli değil yani zengini, fakiri… Nitekim bu şu şeyde de olmuştu, onu söyledik; işte, şimdi, onu bir miktar düzeltiyorsunuz bu 5 bin kilovatsaat meselelerinde falan olduğu gibi veya 25 metreküp doğal gazın bedava verilmesi… Koç’a da 25 metreküp doğal gazı bedava verdik, buradaki milletvekiline de gariban vatandaşa da; böyle bir şey olmaz. Yani ama uygulamayı yapıp milyarlarca lira zarara girelim, ondan sonra “Şimdi bunu düzeltiyoruz.” demek falan da olmuyor. Şimdi, yine, burada da hedef belli değil.

Bakın, bu dağıtım şirketlerini biz ilk özelleştirdiğimizde ne oldu, neydi mesele? Onlara dedik ki: “Bizde kayıp kaçak çok fazla, devlet bunu yapamıyor, biz bunu özel sektöre vereceğiz, özel sektörün verimliliğinden faydalanacağız, özel sektör kayıp kaçağı düşürecek.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum.

Beş yıllık süre verdik, özel sektör bunları yapamadı. Ondan sonra, on beş yıldır o süreler uzatıldı, hâlâ hiçbir şey yapamıyor fakat bu süre içerisinde -sadece aydınlatma işi de ayrı bir konu- kayıp kaçak nedeniyle de EÜAŞ’ın bu dağıtım şirketlerine ucuz elektrik verme yükümlülüğü var ama burası kendisine çekidüzen vermiyor; veriyor mu? Vermiyor. Çok net bir şekilde, biz bunların stratejik planlarını kaç defa inceledik, hepsinin şeylerine baktık yani o verdiğimiz hedeflerin hiçbiri tutturulamamış. “Dicle Elektrik…” Ondan sonra, yok “Şu çıktı.” yok “Bu oldu.” efendim, yok “Bilmem ne oldu…” Tekrar yüzde 70’lerde, 80’lerde kayıp kaçaklar; hâlâ o kadar değildir elbette de ama yani düzgün bir şey olmadı. Bakın, buralardan dolayı kayıp kaçak düşürülecek diye sistem bunlara belli bir süre vermesi gereken düşük fiyattan elektriği sürekli olarak verdi. Şimdi hâlâ bu böyle devam ediyor, ondan sonra biz diyoruz ki: “Efendim, elbette sübvansiyon olmadan olmaz.” Bu sübvansiyonun hedefi belli değil. Yani, eğer bir para vereceksek hakikaten fakire, garibana, yakıtını alamayan, bilmem ne yapamayan insanlara verelim. Ama bütün bu sistem…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Usta, toparlayın lütfen.

ERHAN USTA (Samsun) - Dağıtım şirketlerini bu şekilde… Hakikaten bu sistem çok yanlış kuruldu yani kimin eli kimin cebinde belli değil. Bak, yıllarca bu KİT finansmanıyla filan uğraştım; ya, bunun dengelerini filan yapmak… Zaten şunu çok net söyleyeyim: Enerji Bakanlığı -iddiayla söylüyorum- enerji KİT’lerinin finansmanına hâkim değil, bilmiyor. Enerji Bakanlığı, enerji KİT’lerinin kim nereden ne alıyor ne veriyor finansmanını bilmiyor son bir iki yılda öğrenmediyse; öğrenmesi de mümkün değil. Bunu zaten ya Hazine yapar ya Planlama yapar. Yani rakamlarına hâkim olmadığınız şekilde bir sistem yürütmeye çalışıyorsunuz. Bu, size bireysel eleştiri filan değil. Bakın, hepimiz bu memlekette yaşıyoruz yalnız bunları görmek lazım. Şimdi, burada yapılan şey o anlamda çok yanlış. Yeniden ben yani bütün trendlere aykırı bir şekilde, bugüne kadar konuştuğunuz bütün sözlere aykırı bir şekilde “Bu kömür santralleriyle, kalorifik değeri çok düşük olan bu santrallerle ben alım sözleşmesi yapacağım.” diyorsunuz. “Pat diye kesemeyiz...” Efendim, pat diye filan kesmiyoruz, zaten bir kısmından uzun süre aldık biz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Bak, kendiniz söylüyorsunuz, 2022’den itibaren de hiç almamışız; pat diye kesmek mi oluyor bu? Ne yapmaları gerekirdi? Bunların zaten birçoğu devletten geçmişti; yapmaları gereken şey de verimliliği artırmaktı, yatırım yapmaktı; yatırım yapacak, verimliliği artıracak, daha rekabetçi fiyattan mal üretebilecekti. Sen bunu yapmayacaksın, günün sonunda geleceksin, devlete yine “Alıcı ol.” diyeceksin. Yani bakın, bu şirketler, iktidara bu kadar yakın olan şirketler olmasaydı bu yapılır mıydı? Yapılmazdı, çok net biliyoruz bunları. Bu şirketlerin sahipleri sır falan değil, herkes biliyor bunların sahiplerinin kim olduğunu. O yüzden, bu yapılan şeyde hakikaten hiçbir kamu yararı yok. Devletin, milletin parasının bu kadar çarçur edilmesi yazıktır günahtır ya.

Teşekkür ederim.