KOMİSYON KONUŞMASI

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim.

Değerli hazırun, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, aslında Kabine içerisindeki tek kadın Bakan olarak sizi pamuklara sarmamız gerekiyor kadın olarak ama bu kadar önemli bir Bakanlıkta sadece aileden sorumlu olduğu için bir kadın olarak değerlendirilmeniz de tabii, bu ülkenin maalesef kadınlara verdiği değeri ve kadınların konumlandırıldığı yeri gösteriyor açıkçası.

Yoksullukla mücadeleye 220 milyar lira ayrılmış ve 50,6 milyar da kadınlar için ayrılmış fakat niyeyse alanda bunun etkilerini bir türlü göremiyoruz Sayın Bakan. İnsana aç, hayvana aç, toprağa aç bir ülkeyiz ve bu ülkede yirmi iki yıllık iktidarınız döneminde kadınlar öldürülüyor, çocuklar öldürülüyor, hayvanlar öldürülmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde kentim olan Adana'da on iki saat içerisinde 5 kadın öldürüldü Sayın Bakan. Böyle rakam olarak ifade ediyoruz ama yani gerçekten bunu bu şekilde ifade etmekten artık utanç duyuyoruz. Türkiye'de kadınları ve aileyi koruyan İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kalktığı 1 Temmuz 2021 tarihinden bugüne kadar tam 1.113 kadın öldürüldü Sayın Bakan, 791 kadınsa şüpheli şekilde ölü bulundu. Türkiye'nin sözleşmeden çekildiği 2021 yılında 280 kadın cinayeti yaşanırken, takip eden 2022 yılındaysa kadın cinayetleri yaklaşık yüzde 20 artarak 334'e çıktı ve 315 kadın maalesef 2023 yılında cinayete kurban giderken, yine 248 kadın şüpheli ölümlü bir şekilde hayatını kaybetti.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair en önemli yasal dayanaklarımızdan biri de 6284'tür. Ve bunun, bu sorunun sebebi olan en önemli konu toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir ve bununla da mücadele edilmesi gerekiyor. Bu mücadelenin en net ve kapsamlı ifadesi ise İstanbul Sözleşmesi'ndedir. Sözleşmeden imza çekenlerin, gözünü 6284 sayılı Kanun'a dikenlerin göstermelik kanun teklifleriyle kadına yönelik şiddetle mücadele etmesi mümkün değildir.

Bakın Sayın Bakan, bugün depremde kayıp çocuklardan bahsedildi az önce. Depremde kayıp -tabii, organ mafyasına kurban giden, kaybolan- çocuklar olduğu gibi ne yazık ki geçen gün Maraş'ta bir kar yağışında çadırı yırtılan bir babanın feryadında da gördüğümüz gibi, yaşayan çocukların da âdeta ölmeyi tercih edebileceği bir yaşam mücadelesiyle de karşı karşıya olduklarını, deprem bölgelerinde insani koşulların hâlâ sağlanamadığını buradan dikkatinize sunmak isterim.

Yine, CHP'li belediyelerin Türkiye çapında açtığı kreş sayısı 653 iken, Adalet ve Kalkınma Partisi bunlarla uğraşacağına aslında keşke çocuklar barındırıldığı için bir teşekkür etse bu belediyelere. İzmir'in Selçuk ilçesinde yaşları 1 ile 5 arasında, yaşayan kardeşler için 18 kez gittiğinizi söylüyorsunuz. Keşke bunları korumaya alsaydınız ama bizim Adana'da bir laf var "Allah bağı bekçisinden korusun." derler. Yani sizin koruma altına aldığınız çocuklarda da gördüğümüz üzere; İstanbul'da yüzde 95 otizmli bir çocuk maalesef geçici olarak teslim edildiği özel bir bakımevinde kontrol edilmediği için, buralar yeterince denetlenmediği için hayatını kaybetti. Aile, çocuğun ölümünde ihmal olduğunu savunarak adalet arıyor ancak neredeyse iki yıl süren hukuki süreçte hâlâ bir sonuç alınamıyor.

Yine, baktığımız zaman, çocuk işçiliği, çocuk ölümleri, çocuk cinayetleri, ülkede çalışan çocuk sayısı alabildiğine artarken buna ilişkin ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Baktığımız zaman, çocuk yuvalarında ve huzurevlerinde çalışan insanlar, işte Niğde'de bakım merkezinde çalışan, engelli bakım merkezinde 10 yaşındaki çocuğun hayatını kaybettiği ve 14 kişinin tutuklandığı olay. Yine, huzurevinde, huzur ve bakımevinde insanların uğradığı şiddet; bu sadece Niğde'yle sınırlı kalmış olamaz Sayın Bakan. Burada, aslında, çalıştırdığınız insanların liyakati, sosyolojisi, psikolojisi, maaşı bu tür olaylara etkendir. Bunlar da kontrol ediliyor mu Sayın Bakan? Evet, bunların hepsi bu ülkede Aladağ yangınında yitip giden çocuklar, Ensar Vakfında tecavüze uğrayan çocuklar, Özel Ercan Bakımevi kurumunda geçici süreyle teslim edilen çocuklar ve trafikte -Adana kentinde çok sayıda var- cam silmeye uğraşan, dilendirilen, kimsesiz, uyuşturucuya mahkûm edilmiş çocuklar.

Sayın Bakan, bugün silah sayısı 36 milyona dayandı ve ülkede şiddet maalesef ilkokullara kadar inmiş durumda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)