Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a)Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 27 .11.2024 |
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Teşekkürler.
Bakanlığın bütçe sunumu ve Bakanın bütçe sunuş konuşmasında hinterlantınızda olmayan kadınların ve kadın örgütlerinin izi, sesi, sözü yok; kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi için yapılmayanlar yok; göçmen kadınların geri gönderme merkezlerinde yaşadıkları yok; kayyım atanarak kapatılan, işlevi değiştirilen, içi boşaltılan kadın kurumları yok; kadın yoksulluğunun nedenleri ve sonuçları yok; cinsel yönelim ve cinsel kimliği nedeniyle hakları, hayatları askıya alınan LGBT+'lar yok; kadınlara, lubunyalara aile dışında hayat yok, aslında o aile içinde de hayat yok; o kutsal aileler içinde kendini savunan kadınlar yok; Serap Avcı yok misal. Serap Avcı, 17 Nisanı 18 Nisana bağlayan gece yedi yıldır kendisine psikolojik, fiziksel, cinsel şiddet uygulayan erkekten boşanmak istediği için katledildi. Daha önce, Yasin Avcı onu 12'nci kattan atlamaya zorlamıştı ve Serap bugün görülen duruşmada yalnız bırakılmak istendi, onunla dayanışmak için orada olan feministler salona alınmak istenmedi, avukatlar ve anne-babayla sınırlı tutulmak istendi salon ama feministler, biz ara salona girdik Serap'ın yalnız kalmamasını sağladık ve bir dayanışma örgütlenmesiyle Serap'ın yanındayız. Merak ediyoruz, Bakanlığınız Serap için bu davaya müdahil olacak mıdır? Bakanlığınız hayatlarını savundukları için hapse atılan kadınlara nasıl bakmaktadır? Ve yine sormak istiyorum: Şimdi, siz de ben de Emirdağlıyız, hemşehriyiz. Ben Emirdağ'da doğdum, büyüdüm, siz Belçika'da doğmuş büyümüşsünüz, benim de akrabalarım var hem Belçika'da hem Avrupa'nın diğer yerlerinde. Açıkçası bu ülkede kadınlara yönelik nasıl yasal ve pratik destekler olmadığını ben biliyorum, siz de Avrupa'da şiddete rağmen -erkek şiddeti her yerde ve kötü, örnek gösterilmez, baştan söyleyeyim- oralarda şiddetin önlenmesi için ne gibi önlemler alındığını ve kadınların boşanırken ve şiddet karşısında nasıl güçlendirileceğine dair önlemler aldığını biliyorsunuz. Neden bunların bu ülkede uygulanması için çalışmıyorsunuz? Bu benim sorum size.
Yine, sunumunuzda öylesine geçen bir mesele var; göçmen kadınların neler yaşadıklarıyla ilgili hiçbir veri görmedik. "Veri" diyorum, iktidar seviyor bu kavramı bu nedenle kullanıyorum. Göçmen kadınlar, taciz ya da başka cinsel suçlar, şiddet şikâyetiyle karakollara gittiklerinde önce göç idaresine, sonra geri gönderme merkezlerine götürülüyor ya da 25 Kasımda kadına yönelik şiddete karşı mücadele etmek için sokağa çıktıklarında gözaltına alınıp oradan GGM'lere götürülüyorlar. Biz, 3 göçmen arkadaşımızın şu an hangi geri gönderme merkezinde olduğunu bilmiyoruz İstanbul'da ve GGM'lere ilişkin de çok fazla iddia var. Bakanlığınızın geri gönderme merkezlerindeki göçmen ve mülteci kadınlarla ilgili çalışması nedir? Ben gelen kitapçıklarda görmedim ve önemli bir mesele. Cinsel şiddetten tutun fiziksel şiddede, çıplak aramaya birçok iddia duyuyoruz fakat buralara izin alıp giremediğimiz için biz bilemiyoruz ama Bakanlığın buralara girebileceğini düşünüyoruz ve göçmen ve mülteci kadınlarla ilgili bir sorununuz olduğunu düşünüyoruz.
Bir başka mesele: Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimleri üzerinden nefret suçlarının odağında olan LGBT+'ların yaşam, sağlık, güvenlik, barınma, sağlıklı beslenme haklarının, bütün insan haklarının askıya alınması, varlıklarının yok sayılması ve nefret suçlarına açık hâle getirilmelerine dair, karşı karşıya kaldıkları erkek şiddetine dair hiçbir çalışmanız olmadığı gibi siz ve mensubu olduğunuz iktidarın şöyle bir uygulaması var misal; belediyelerin kreşlerinin kapatılmasına dair meselede çıkıp Bakan diyor ki: "Orada LGBT+ propagandası yapılıyor." Ama bugün öğreniyoruz ki 1 Kasımda özel okullara söz verilmiş "Bu kreşleri kapatacağız, özel okullara öğrenciler gelsin." Bir sermaye transferi meselesi var. Hâliyle çocuklar özel okulların kreşlerine gitsin diye LGBT+'lar üzerinden siyaset yapılıyor; bununla ilgili düşünceniz nedir?
Sözün özü: Bu Komisyonda geçirmek istediğiniz bütçenin kadınlara yarar sağlamayacağını, hayırlı olmayacağını düşünüyoruz. En fazla "yardım" adı altında sadaka dağıtacaksınız, oysa Bakanlığınızın görevi bu olmamalıydı. Adından "Kadın" çıkarılan bu Bakanlıktan elbette beklentimiz yok. Kendi dayanışmamıza güveniyoruz ve açıkçası daha önce aldığınız Leopold ailesine dair Nişanı da reddetmeniz gerektiğini düşünüyoruz, reddetmemeniz bir ayıptır!
Teşekkürler.