KOMİSYON KONUŞMASI

NİLHAN AYAN (İstanbul) - Benim de öyle bir deneyimim var Amerika'da. Amerika'da bir günüm polis ofisinde geçti, hiçbir kayıt almadılar, hiçbir şey yapmadılar, "Yarın da istersen bekle." dediler; sonunda ben pes ettim. Soyuldum Amerika'da. Doğrudur, ben de katılıyorum yaşadığım için; kayıtların ne kadar şeffaf olduğu konusu tartışmalı.

Şimdi, biz Komisyonu hâlâ tartışıyoruz ama biz bu Komisyonu tüm partilerin ortak önergesiyle kurduk yani bugün geldiğimiz şu noktada artık "Biz daha önemsiyoruz, siz daha az önemsiyorsunuz, siz iyimsersiniz çünkü iktidarsınız, öbürü kötümser..." Böyle bir şey yok, herkes eşit derecede aynı konuyu önemsiyor. Eğer bugün bu masada biz kadınlar oturabiliyorsak hepimiz tırnaklarımızla geldik buraya çünkü Türkiye'de "Kadın-erkek eşittir." ibaresi dahi 2004'te ilk kez yasalaştı yani biz gerçekçi olacaksak eğer, bizim kültürümüzde ne yazık ki geçmişe dönüp baktığımızda 1934'te seçilme ve seçme hakkını edindikten sonra pek de bir ilerleme kaydedememişiz. Asuman Vekilim dedi ki: "Toplumsal bir dönüşüm yaşanması lazım." Toplumsal dönüşüm yaşanması lazım ve bu ne yazık ki zaman alan bir şey ve bütün dünyada böyle. Bir kanun çıktıktan sonra hemen uygulanabilirliği -siz hukukçular da biliyorsunuz ki- toplum üzerinde ne yazık ki yok çünkü o da yaşayan bir şey. İnsanların bunu özümsemesi ve toplumun dönüşmesi de yaşayan bir şey.

Yani biz bugün mesela medyayı konuşuyoruz. Ben geçenlerde bir Yeşilçam filmine denk geldim. Eğer biz bir şeyi yasaklayacaksak geçmişte olan bütün filmlerin hepsini yasaklamamız lazım çünkü gördüğüm sahne şuydu: Kadın reddediyor, adam tokat atıyor, kaçırıyor reddeden kızı ve bunlar sonunda çok mutlu oluyorlar çünkü kadın aslında naz yapıyor. Şimdi, böyle bir algı var ve bu ne yazık ki bizim kültürümüzde var arkadaşlar yani çok eski bir tarih değil çok yeni bir tarih. Demek oluyor ki biz bugün şuna üzülmeyelim diye düşünüyorum ve bu gerçekten benim, kişisel olarak iyimser biriyim ama iktidar iyimserliğimden değil, buna sizi temin ederim ki eğer biz bugün böyle fasiküller hazırlayabiliyorsak ve bunlar üzerine konuşuyorsak ve her dönemde, son üç dönemdir bunu yapıyorsak biz bir yerlere gidiyoruz ve başladık bunu yapmaya ama en sancılı dönemden geçiyoruz. Bizler o dönemin insanlarıyız. Bunu yaparsak biz yapacağız. Onun için de ben iyimserim evet, olacağına da inanıyorum. Tüm arkadaşlarıma, katkıları için de şimdiden teşekkür ediyorum.

Teşekkürler, sağ olun.