Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
Konu | : | Amasya Milletvekili Hasan Çilez, İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ve 88 Milletvekilinin Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2691) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 21 .11.2024 |
ULAŞ KARASU (Sivas) - Sayın Başkan, bu maddeyle birlikte yapı denetimi hakkındaki kanun maddelerine geçmiş bulunmaktayız. Öncelikle şunu belirteyim: Komisyonumuzun adı "Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu" Türkiye'de ciddi bir konut sorunu yaşanıyor, insanlar barınma sorunuyla karşı karşıya ve her geçen gün konut ihtiyacı arttıkça konut üretimi de azalmakta. TÜİK'in 21 Kasım tarihinde açıklamış olduğu rakamlara göre 2024'ün üçüncü çeyreğinde, şu ana kadar yapı ruhsatı başvurularında yüzde 17'lik bir düşüş mevcut, ikinci çeyrekte yüzde 28'lik düşüş mevcuttu. Geçen yıl 859 bin olan daire sayısı, yapı ruhsat başvurusu 2024'ün üç ayında 479 bini bulmuş durumda. Yani yıllık ortalama 1 milyon konut ihtiyacı olan ülkemizde her geçen gün konut üretimi azalmakta, oluşan maliyetlerle birlikte vatandaşlarımızın konuta olan talepleri, konuta ulaşım sorunu her geçen gün artmaktadır, barınma sorunu büyümektedir. Tabii ki şöyle bir süreçle karşı karşıyayız: Her yıl buraya ya yapı denetim firmalarının istediği bir kanun teklifi geliyor ya da müteahhitlerin istediği bir kanun teklifi geliyor yani bir türlü müteahhitler ile yapı denetim şirketleri orta yolu bulamamış durumdalar. Yani neyi çıkarsak diğeri memnun olmuyor. Ben aynı zamanda müteahhitlik yapan bir arkadaşınızım, bazı sorunlar yaşanıyor mu yapı denetim şirketleriyle ilgili? Evet, yaşanıyor ama şimdi, mesela, 500 metre sınırı getiriyoruz. 500 metre demek bazı bölgelerde belki bir konuttan bahsedebilirsiniz ama Çeşme'de, Bodrum'da 5 tane villa demek. 5 tane villaya siz diyorsunuz ki: "Yapı denetim şirketini istediğiniz şekilde seçebilirsin, kendin anlaşabilirsin ve bunu sen belirleyebilirsin." Ya da 1+1 dairede 10 tane daire demek, 10 tane daireyi müteahhidin inisiyatifine bırakmak demek. Burada düzenlemeleri yaparken özellikle bu sorunun artık kesin bir çözümünün oluşması gerekiyor. Şimdi, bu şekliyle bu kanun teklifi de yapı denetim firmalarını memnun etmiyor, yarın yapı denetim firmaları aynı şekilde gelip itirazlarını iletecekler ve süreç her geçen gün tıkanmaya devam edecek.
Bakın, burada güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerini yapı denetim firmalarının denetiminden dışarıya çıkarıyoruz. Şu anda sadece dağ başındaki herhangi bir araziye güneş paneli veya rüzgâr gülü kurulmuyor, şehir merkezlerine de bu tarz yatırımlar ciddi oranda yapılmakta. Özellikle güneş panelleri binaların çatılarına yapılmakta, fabrikaların çatılarına, fabrikaların alanlarına yapılmakta; en azından buradaki denetimler yapı denetim firmaları aracılığıyla yapıldığı takdirde daha gerçekçi olacaktır.
Bir de maliyetleri azaltmaktan bahsediyoruz, az önce Milletvekilimiz Gökan Bey de ifade ettiler, zaten güneş enerjisinde özellikle teknolojinin artmasıyla birlikte, yatırım yapan firmaların sayısı artmakla birlikte maliyetlerde ciddi anlamda bir düşüş yaşanıyor. Yani yapı denetim firmalarında oluşan maliyetler, rakamlar çok cüzi kalıyor bunların yapmış oldukları yatırımlar noktasında. Bunu niçin çıkarıyoruz, ne amaçla çıkarıyoruz? Yine birilerine verilmiş bir söz mü vardır? Süreci hızlandıralım, süreci hızlandırmakla ilgili bir sorun yok ama sadece yapı denetim maliyetini burada bir bahane olarak göstermek doğru bir yöntem değil.
Onun dışında, diğer maddelerle ilgili de yapı denetimle ilgili başta söyledim; bakın, şimdi ne yaparsak yapalım, bu kanun maddesi de çıktığında kimse memnun olmayacak. Yani şimdi iki firmadan birini seçme hakkı tanıyoruz müteahhitlere; bunun anlamı, pazarlıktır, bunun anlamı, bir şekilde fiyat kırımıdır. Müteahhit firma havuzdan iki yapı denetim şirketi çıktığı takdirde hangisi daha fazla kırım yaparsa, hangisi daha fazla fiyat indirimi yaparsa onunla anlaşacaktır, istediğiyle anlaşacaktır. Bu yine bir yıl önceki duruma dönecektir, havuzdan vazgeçmiş olacağız. Şu doğrudur: Büyük şehirlerin bölgelere ayrılması doğrudur ama onun dışında bu iki firma işinden bence vazgeçmemiz gerekiyor. Havuzdan çıkan yapı denetim firmasıyla anlaşmak daha doğru bir yöntemdir. Burada da yapı denetim şirketlerinin belki az önce belirttiğimiz maliyetlerden kaynaklı... Şimdi 500 metrekare sınırı getirdik, 501 olduğunda ne olacak yani 510 olduğunda ne olacak? Yapı denetim firması yine aynı şekilde ek maliyetler talep edebilmekte, farklı maliyetler çıkarabilmektedir. Özellikle, ben, hem müteahhit boyutunun hem yapı denetim boyutunun bu teklifle memnun olmayacağı kanaatindeyim. Bir yıl sonra yeniden bir kanun teklifiyle karşı karşıya kalabiliriz. Bu sistem bu şekilde işlemez. Bununla ilgili belki işin taraflarının bir araya getirilip bizlerin de içine katıldığı bir süreçle düzgün işleyen bir sisteme ihtiyaç vardır. Size şunu teminat olarak veriyorum: Bir yıl sonra biz yeniden yapı denetim firmalarıyla ilgili bir kanun teklifiyle yine karşı karşıya kalacağız; bu kanun teklifi yine işlemeyecektir.
ALİ İNCİ (Sakarya) - Biz bunun için buradayız.
ULAŞ KARASU (Sivas) - İyi de sürekli aynı konuda kanun teklifi de yapmaz ki bir komisyon.
ALİ İNCİ (Sakarya) - Eğer aksaklıklar varsa...
ULAŞ KARASU (Sivas) - Bakın, sistem işlemiyor. Şimdi, siz 500 metrekare inşaattan bahsediyorsunuz. 500 metrekare inşaat, Bodrum'da 5 tane villa demek. 5 tane villanın değeri 150 milyon. 150 milyonu müteahhidin inisiyatifine bırakıyorsunuz, "Hangi yapı denetim şirketiyle anlaşırsa anlaşsın..." diyorsunuz. Benim kendi ilimde, Sivas'ta 30 tane dairenin fiyatı o para yapmıyor yani burada şimdi de maliyet boyutu var.
BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Teşekkür ederiz.