Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
Konu | : | Amasya Milletvekili Hasan Çilez, İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ve 88 Milletvekilinin Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2691) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 21 .11.2024 |
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Şimdi, burada bürokratik süreçlerin hızlandırılması mefhumumuhalifinden çıkan mana, demek ki bürokraside bir hantallık var. Peki, hantallık varsa yani çalışmıyorsa bürokrasi, o zaman, bu bürokratik işlemler tüm dünya ülkelerinde niçin var? Aslında çok güzel bir sözle ifade ediliyor: Bürokrasi özgürlüğün ikiz kardeşi, keyfîliğin baş düşmanıdır aslında; bürokrasi boşuna konmuş değil. Ama bürokrasi eğer gerçekten hak kaybına, mağduriyete sebebiyet veriyorsa da -gayet rahat- Türk Ceza Kanunu 257'nci maddesi uyarınca, ilgili görevli kişilerin görevi kötüye kullanmasından dolayı suç duyurusunda bulunup bunu boş bırakmamak lazım. Yani, tedbirsiz bırakırsak sonuç kötüye gider. Nedir bu da? Yani biz hızlı mı hareket edeceğiz? Amacımız hızlı hareket etmek mi, amacımız güvenlik mi? Efendim, biz hem hızlı hareket etmeyi istiyoruz hem güvenliği istiyoruz yani hızlı hareket ederken güvenliği feda etmeyelim; güvenlik uğruna hızı feda etmemek lazım. Yani onun için burada bence bir denge unsurunun bulunması lazım; buna bakarsak etki analizinin de olmaması lazım.
Arkadaşlar, "can ve mal güvenliği suları üzerinde" dediniz, size örnek vereyim: O balıkların çoğu mesafe, sıcaklık vesaire etkisiyle ölecek. Yani bu açıdan, burada can ve mal güvenliği açısından, işte, o da bir can.
Gelelim binaların üzerine... Evet, yani bu güneş enerjisini de istiyoruz, rüzgâr enerjisini de istiyoruz, bunda hakikaten taraftarız. "Binaların üzeri" dediniz. Mesela, biraz önce, baz istasyonlarıyla ilgili nedir? Binaların üzerinde o baz istasyonlarının yasaklanmasının nedenlerinden bir tanesi de gabari yani o binaya getirilen yük anlamında tehdit oluşturuyor mu, oluşturmuyor mu? Yani bu gayet rahat. Mahkemelerce yapılan keşiflerde baz istasyonlarının binalar üzerinde kaldırılması sadece sağlık açısından değil, sadece manzara bozulması açısından değil, binanın gabarisi açısından da İmar Kanunu hükümleri uyarınca bu tehdit ve tehlike oluşturuyor. Yani burada, bunun denetim dışına bırakılması bence bir keşmekeşlik yaratır. Bu barajların üzerine, göllerin üzerine, denizin üzerine, binanın üzerine... Bina açısından gabariyi göz önüne almak lazım, tehdit oluşturabilir yani bunu denetim dışı bırakmak yanlış olur. Üstadımız da dedi, arazilerde vesaire Toprak Kanunu var yani Toprak Kanunu anlamında Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu var, tarım arazileri için. Şimdi Türkiye'de bazı yerlerde yapılmış durumda. Diyorsunuz: "Onun altına yok keçi, yok koyun vesaire..." Hiç alakası, ilgisi yok ve çok da yüksek yaptıkları zaman gelen bir rüzgârda alıp götürüyor yani aynı bölgenin insanlarıyız, bunu görüyoruz. Onun için bence -bilemiyorum tabii ki- burada amaç, evet, bunu en süratli bir şekilde yapmak ama dikkat ederseniz, hızlı giden de kaza yapıyor arkadaşlar. Ne diyoruz biz? Acele işe şeytan karışır. Yani bunu bu kadar da... Efendim, devlet işinde bürokrasiyi kaldırmak... Zaten bürokrasi hantal olmuşsa bu hantal yapıyı düzeltmek lazım, hantal yapıyı ıslah etmek lazım. Bir dönem, bir Millî Eğitim Bakanı "İşte, bu okulları da solcular istiyor." demişti, "En iyisi okulları kapatalım." bu o mantığa gelir, yanlış olur.
Teşekkür ederim. Saygılarımı sunarım.
BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Teşekkür ederiz.