| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Nurettin Alan ve Karaman Milletvekili Selman Oğuzhan Eser ile 39 Milletvekilinin, Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin (2/2616) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 22 .10.2024 |
CUMHUR UZUN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Sayın Başkan, çok değerli Komisyon üyesi arkadaşlar, Sayın milletvekilleri, kıymetli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla ilgili değerlendirmeler yapılmak üzere olan bölümünde söz almış bulunmaktayım, konuşmamı bunla sınırlı tutacağım; ancak, kanunun geneli ve maddeleri üzerindeki değerlendirme hakkımı saklı tuttuğumu ifade etmek isterim.
Anayasa’ya aykırılık son derece ciddi değerlendirilmesi gereken bir konu. Neden olduğunu söyleyeceğim ama ondan önce Sayın Başkanım, biz çalışma koşulları itibarıyla da Anayasa’ya aykırı olmayan çalışma koşulları talep ettiğimizi bütün Komisyon üyesi arkadaşlarımızın ve milletvekili arkadaşlarımızın bu konuda hemfikir olduğunu belirtmek istiyorum. Biraz önce ifade edildi yirmi iki buçuk saat kesintisiz bir çalışmayla dokuzuncu yargı paketini görüştük. Elbette çok kıymetli bir özveri, elbette bu özveriyi her an göstermeye de hazırız. Ancak bu özverinin üzerinde, yirmi iki buçuk saat kesintisiz çalışmanın üzerinde hâlâ üç ay boyunca Genel Kurula getirilememiş olan bir çalışmanın yirmi iki buçuk saat kesintisiz çalışma hızına nasıl ihtiyaç duyduğu açıklamaya çok ihtiyaç gösteren bir durum olarak karşımızda duruyor. Eğer çok ivedi olarak Genel Kurula getirilmesi durumu söz konusu değilse, eğer öyle olduğu belirtilirse üç gün de çalışırız, hiç problem yok ancak böyle bir ivediyet yok ise ya da aşılabilir durumda ise insani, elbette Anayasa’ya uygun çalışma koşulları altında bu değerlendirmeleri ve çalışmaları yapmamızın daha verimli çalışma açısından da katkı sağlayacağını ifade etmek istiyorum.
Eğer burada bu teklif metnini bir iki bölüm hâlinde incelemek gerekir ise bugün burada iddia edilen Anayasa’ya aykırılık iddialarının bu Komisyonda yeterince irdelenmemiş olması nedeniyle oluşmuş, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş ve iptallerinin süresi dolmak üzere olan maddelerden bir bölümünün oluştuğunu hepimiz okuduğumuzda çok net görüyoruz. Elbette Anayasa’ya aykırılık bir muhakeme sonucu yapılacaktır, elbette Anayasa Mahkemesi bunu enine boyuna yapacak ve ortaya koyacaktır ancak Anayasa Mahkemesindeki kişilerin de bizler gibi hukukçular olduğunu düşündüğümüzde biz, Anayasa’ya aykırı kanuni düzenleme yapmamak sorumluluğu altında olan Komisyon üyelerindeniz. Biz, burada Anayasa’ya aykırı olmayacak şekilde düzenlememize rağmen ya da doğrudan Genel Kurulda gündeme getirildiği için biz, Anayasa’ya aykırılık yönüyle değerlendirme yapamadığımız ve hukukçu da olmayan milletvekillerimizin katılımıyla yasalaşmış olan yasalarda Anayasa Mahkemesinin iptalleri nedeniyle kendimizde bir sorumluluk görmeyebiliriz ama biz Adalet Komisyonu üyeleri ve kendi alanında yetkin hukukçular olarak buradan Anayasa’ya aykırı kanun metinleri çıkarıyor ve gönderiyorsak bu ancak -üzerinde yeterince- Anayasa’ya aykırılık iddialarını ya da buradaki sözcüleri dikkatli irdelemediğimiz ya da dikkate almadığımızdan kaynaklanmış olabilir. O nedenle, şimdi üzerinde görüşmekte olduğumuz bölümde Anayasa’ya aykırılık iddia edilen alanların somutlaştırılması ve bu alanlar üzerinde gerçekten Anayasa’ya aykırı olup olmadıkları konusunda bu kadar değerli hukukçu heyetinin fikir ortaya koyması, eğer Komisyonda bununla ilgili yeni düzenleme ya da geri çekmeler yapılacaksa onların burada yapılması gerekliliği olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim.
Geçen, dokuzuncu yargı paketi çalışmaları sırasında olsa gerek, burada TMSF’nin kayyum olarak görev yapacağı bölümle ilgili bir çalışma yapmıştık ve orada hepimiz hemfikir olmuştuk. Milletvekillerinde dahi olmayan cezai, hukuki, idari ve mali sorumsuzluk hâlinin bir şekilde verilmekte olduğunu fark etmiş ve sonra bunun, böyle, hukuk devletinde olma ihtimalinin hiç olmadığı konusunda hemfikir olmuştuk ve daha sonra da bunu sorumluluk ama ön koşullara bağlı sorumluluk hâline getirmiştik, yine aynısını yapabiliriz.
Biraz önce Sayın Uçar, Anayasa’da eğitim hakkının engellenemeyeceğine ilişkin maddeyi dikkatlerinize sundu ve bu dikkate sunulan maddede hakikaten eğitim hakkının engellenmesi mümkün değilken, bir başka yasada şarta bağlanması Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa ihlali olarak görülecektir. Hakeza, bugün görüşeceğimiz ve yeniden düzenlenerek belirli hâle getireceğimiz maddelerin bir kısmı Anayasa Mahkemesinin Anayasa’nın hukuki öngörülebilirlik ilkesine aykırılıklardan dolayı gelen ve bu öngörülebilirlik kısmını güçlendirerek, somutlaştırarak ortaya koyduğumuz yeni düzenlemeler şeklinde teklifte yer almakta. O nedenle, yine, buna ilişkin yöneltilen eleştirileri çok ciddiyetle ele almak ve Anayasa’ya aykırılık iddialarını tek tek irdeledikten sonra, buna ilişkin kaygıları tamamen ortadan kaldırdıktan sonra geneli hakkındaki görüşmeye geçmeyi değerli, sizlerin bu konudaki katkılarının çok kıymetli olacağını ifade ederek hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Evet, çok teşekkür ediyorum.