Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 24 |
Yasama Yılı | : | 4 |
Tarih | : | 21 .11.2013 |
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Sayın Başkan, tabii, ben baktım, AK PARTİ’den arkadaşlar da usul üzerine söz istediler. Bence, Plan ve Bütçe Komisyonumuz ülke gündeminde çok önemli bir meseleyle aslında başladı, onun için biz de bu konuda görüşlerimizi ifade etmek isteriz.
Öncelikle, kayyum konusunda hakikaten, 1999 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızı Pınarhisar’a uğurlarken o ekibin içinde olan birisi olarak ve o duyguyla konuşuyorum. Türkiye'de milletin seçtiklerine eğer birileri kayyum atarsa, birileri onu görevden alırsa görevden alınanların bu ülkede sadece liderliğe yürüdüğü bir süreç yaşanır, başka bir şey olmaz; biz bunu İstanbul seçimlerinde gördük. Maalesef, siyasi rakiplerimiz ile siyasetçilerin milletin hakemliğinde mücadele etme gibi bir görevimiz var, bunun tekrar altını çiziyorum. Hak etmedikleri hâlde birilerini bu ülkede siyaseten yukarı çekmek için benim arkadaşlarım, bir zamanlar birlikte çalıştığım arkadaşlarım elinden geleni yapıyorlar. Bence siyasette böyle bir primi birilerine vermemek lazım. Amaç terörse, terörün uzantılarıyla ve terörle mücadeleyse hep birlikte o mücadeleyi sonuna kadar vermeliyiz. Yüksek Seçim Kurulumuz terörle iltisaklı veya terörden yargılanan kişilere eğer o belgeleri vermemiş olsa biz, belki, bugün bu tartışmayı yapmamış olurduk. İç bünyemizi tahkim ederek yola devam etmeliyiz. “Savaş kapıda, tehdit kapıda.” diyerek 28’inci Dönemin, 2025’in konuşmalarına Sayın Cumhurbaşkanımızın Meclis açılışıyla başladık. Yani iç bünyeyi tahkim etmek, barışı huzuru tahkim etmek, birlikte olmak, yeniden kardeşliğimizi daha güçlü bir şekilde hatırlamak deyip, yedi sekiz ay önce milletin seçtiği insanlara -hangi partiden olursa olsun- kayyum atamak bizim siyasi geleneğimize uygun değildir. Bu, başta iktidar partisi olarak ülkeye çok büyük zarar vermiştir ve verecektir. Bunu da sadece taktığım bir rozet ya da parti şeyiyle söylemiyorum, bunun özellikle kayda geçmesini isterim.
FETÖ meselesinden bahsedildi. Bu konu benim bir cümle söylemem gereken bir konu. Bakın, siyaseten eksiklikler olabilir, birbirimizi eleştirebiliriz ama hakkı da teslim etmek lazım. Bakın, 2013 yılında, 17-25 Aralıkta eğer Sayın Cumhurbaşkanımızın “Bunlar PKK kadar tehlikelidir.” dediği FETÖ'ye karşı hep birlikte, bütün siyasi partiler mücadele edebilseydik belki 15 Temmuzu yaşamayacaktık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Temurci, buyurun.
SELİM TEMURCİ (İstanbul) - Buradan rahmetle, minnetle analım, 1970’lerden başlayarak millî görüş hareketi ve rahmetli Erbakan Hocamız dışında, bütün siyasilerin ve birçok partinin bu işte, bu işin büyütülmesinde emeği vardır ama bu emek bilmeden, hata yaparak, “maneviyat” diyerek ve bu ülkede manevi anlamda, gençlerin yetiştirilmesi anlamında çalışma yapan bir cemaat olarak gördükleri için soldan ve sağdan birçok siyasi parti hata yapmıştır. Şimdi, dönüp birbirimizi “Kim daha fazla FETÖ'cü?” diye eleştirmeye başlarsak biz bu işin içinden çıkamayız ve bu işin kazançlısı yine o tür terör odakları olur diyor, tekrar toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.