TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Bakanlığımızın kıymetli bürokratları, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi muhabbetlerimle selamlıyorum.

Sözlerimin başında, enerjide tam bağımsız bir Türkiye hayalimizin gerçekleşmesine, bugüne kadar kaynakları heba edilmiş, sömürülmüş dost ve kardeş ülkelerin kaynaklarının da adil bir şekilde değerlendiriliği bir çağa, Türk ve Türkiye Yüzyılı'na olan inancımızı net bir şekilde ifade etmek istiyorum çünkü son yıllarda açık veya örtülü tüm engellemelere rağmen yürütülen çalışmaların enerjide bağımsızlık mücadelesinin bir parçası olduğuna hep birlikte şahitlik ediyoruz. Elbette Milliyetçi Hareket Partisi olarak millî güvenlik meselesinin en önemli ayaklarından biri olarak gördüğümüz enerji tedariki ve enerji arz güvenliği için sürdürülen bu mücadelenin en büyük destekçisi olduğumuzu da ifade etmek isterim. Elbette bugün verilen bu mücadelenin başlatılmasında büyük katkısı olduğunu düşündüğüm, 2016 yılında ilan edilen Millî Enerji ve Maden Politikası'nın geliştirilerek uygulanması Bakanlığımızın bu konuya devlet aklıyla baktığının da bir göstergesidir.

Yurt dışında ve yurt içinde gerçekleştirilen arama ve tarama faaliyetlerinin siyasi sonuçları olduğu ve bu siyasi sonuçların Ankara merkezli bir dış politikanın da en büyük destekçisi olduğu göz ardı edilmeyecektir. Bugün kendi sismik ve sondaj gemilerine sahip bir Türkiye'nin olması, hatta dünyanın önde gelen sondaj filolarından birine sahip olması elbette ki hasım çevreleri de rahatsız etmiştir, hatırlatmakta fayda görüyorum. Bu gemiler alınmak istendiğinde "Bunları almayalım, ne olacak?" diyenler oldu. "Bunlar çok masraflı, çalıştıracak personel yok, işletemeyiz." diyenler çıktı. Mavi vatan gündeme geldiğinde buna "masal" diyenler oldu, hâlâ da bu girişimlerden rahatsız olanlar var ama şükürler olsun ki mavi vatanın ne olduğunu gerçekleştirilen kararlı çalışmalarla tüm dünya öğrendi, Türk'ün hakkını yedirmeyeceğini yedi düvele gösterdi. Abdülhamid Han gemimiz Akdeniz'de 9 sondaj yaptı, şimdi Karadeniz'de ilk görevine başladı, diğer gemilerimiz Sakarya Gaz Sahası'nda üretimi artırmak için, mavi vatanda destan yazmak için çalışıyorlar. Daha birkaç yıl önce alaycı yorumların konusu yapılan Sakarya Gaz Sahası'nda günlük 7 milyon metreküp üretime ulaşıldı.

Sayın Bakanım, bildiğim kadarıyla Türkiye'nin en kaliteli petrolü Gabar'da çıkartılmaktadır ancak bu konularda kafalarda soru işaretleri vardır. Sizden Bakanlığınız olarak bir ricada bulunuyorum: Buna inanmayanlar "Hadi canım sen de!" diyenler mutlaka olacaktır; Sayın Bakanımız, Komisyondan bir grup milletvekilimizi Şırnak'a, Gabar'a götürün, burada üretilen petrolü arkadaşlarımız da kendi gözleriyle görsün. Ben zaman zaman bölgeye gidiyorum, sırf o bölgede üç yılda inşa edilen 540 kilometrelik yollar gösterilsin, günlük 57 bin varilin üzerinde üretime inanmayanlar kendi gözleriyle bu üretime şahit olsunlar.

Belirtmek gerekir ki Türkiye sürekli büyüyen, enerji talebi sürekli artan bir ülkedir. Bugün bu üretimleri küçümsemek, üretim potansiyelimizi ve kabiliyetimizi yok saymakla eş değerdir. Yapılan çalışmaları itibarsızlaştıracak söylemlerde bulunmak her şeyden önce bu çalışmaları gerçekleştiren emekçi kahramanlarımıza yapılan bir saygısızlık olarak hafızalara kazınacaktır.

Sözlerime son verirken, en önemli sorumluluğumuzun enerji ve madencilik alanında bundan sonra da millî seferberlik ruhuyla hareket edilmesi olduğunu ifade etmek isterim. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin ifade ettikleri gibi "Millî seferberlik ruhuyla, enerji sektörünü çembere alan tehditlerin önüne geçilmesi siyasi sorumluluk sahibi herkesin müşterek görevidir." diyorum.

Bu vesileyle, Enerji Bakanlığımızın bütçesinin devletimize, milletimize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tüm personelinize sizin nezdinizde üstün muvaffakiyetler diliyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.