KOMİSYON KONUŞMASI

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) -  Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar; sunumlar için çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle, Sayın Bakanı dinlediğimizde, aslında ortak soracağımız olan birçok sorunun, konunun cevaplarını almış olduk. Yeni olan veri temelli politikaları, verilerin paylaşılmasını, onu çok önemsiyorum. Tabii, kök nedenler -o gerçekten ilk defa yapılan- sosyal risk haritası, aile rehberi sistemi, bunlarla ilgili, bu çalışmalarla ilgili dönem dönem herhâlde bilgi alabiliriz ya da Bakanlığa geldiğimizde de bilgi alabiliriz. Kadın istihdamı yüzde 36, tabii, hedefimiz yüzde 50-yüzde 50. Bütçeden 6 milyar ayrılmış yani sizin gerçekten Aile Bakanlığının alanı çok geniş bir alan. Yani hem kadın hem konukevleri, çocuklar, yaşlılar, engelliler, yaşlı bakımevleri bu anlamda sıkıntılı olduğumuz da bir alan çünkü hem kadın konukevlerinin sayısını arttıracağınızı söylediniz ama şu zamana kadar azdı. Bir de yaşlı yurtları, yaşlı bakımevleri, onlar da gerçekten az ve çok talep var. Bu ekonomik koşullar nedeniyle de çok ciddi talep var ve çok sıraları var, herkes sıra bekliyor ve bu konuda da çok aranıyoruz “Torpil yapabilir misiniz?” diye ama sıkıntılı bir nokta.

Şimdi, kadın şiddeti ya da işte çocuk şiddeti, ensest; bunlarla ilgili iki türlü değerlendirmemiz gerekiyor. Bir, önceliği, "Önce ne yapabiliriz?"i, bir de sonrası yani bundan sonraki aşamalarımızın biraz daha pratik olarak ilerlemesi gerekiyor. Yani kadın, diyelim, şiddeti gördü, karakola geldi; karakol, işte, kimden şiddet görüyorsa onu çağırdı, sonra adli kontrolle bir serbestlik var yani bunu sürekli yaşıyoruz. Adli kontrolle serbestliği aldığı anda, bir hafta sonra direkt kadının kapısında ya da dışarıda ya da ne bileyim farklı bir yerde mutlaka o şiddet devam ediyor. Bizim o aşamadan sonra yapabileceğimiz -bunu Adalet Bakanlığına, İçişleri Bakanlığına da sorduk- ondan sonraki durum çok önemli. Çünkü ondan sonra ölüm olayları çok ciddi anlamda, yaralamalar çok ciddi anlamda artıyor. Tabii, şiddet yapılmama dönemine kadar da bunu artık anaokulundan, çocukların eğitiminden gelerek hani o bilgileri, toplumsal cinsiyet eşitliği bilgilerinin hepsini okullarda vermemiz gerekiyor. O anlamda sizin Bakanlıklarla koordineli olarak bir çalışma yürüttüğünüzü önemsiyoruz ama burada… Gerçi, yarın Millî Eğitim Bakanı gelecek herhâlde, değil mi? O soruları biraz ona yönelteceğiz.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Evet, yarın saat on ikide.

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) -  Millî Eğitiminkini ben Millî Eğitime yönlendireyim yarın.

Yani bu konuda sizin biraz daha -aktif demeyeyim de- aktif olduğunuzu biliyoruz, takdir ediyoruz, o konuda daha baskın çıkarak çocuklara yönelik çalışmaların ne olduğunu yani okullardaki... O anlamda hani bizler de isterseniz katkı veririz eğitimle ilgili, o konuları daha detaylı konuşmamız gerekiyor çünkü eğitimden başlıyor diyoruz; aileden başlıyor ve eğitimden başlıyor, bugüne kadar geliyor.

Kültür, sanat, medya iş birliğini önemsiyoruz. Toplumsal farkındalığı mutlaka yapmamız gerekiyor. Sürekli televizyonlardan görüşle ilgili… Yani bir dizinin arkasından bir farkındalık nasıl olur bilmiyorum çünkü dizinin içinde şiddet çok zaten. Yani herkes artık silahını çekiyor, öldürüyor, o onu öldürüyor falan böyle bir şiddetle diziler devam ediyor. Yani bu aslında gençlik açısından da çok kötü yani ben gidip işte, karakolda ya da adalette bir şey yapmayacağım, o algıyı veriyor. Ben 18 yaş altı gençlerle de konuşuyorum, herkes kendini kurtarma ya da kendi adaletini tesis etme derdine düşmüş. O  anlamda da ona da nasıl bakarız çünkü genç kadınlar ve gençlik de bizi çok ilgilendiren bir bölüm.

Bu KADES uygulamasını -hatırlarsanız bütçe konuşmasında da söyledim- çok önemsiyorum Sayın Bakan çünkü 2018-2020 yılları arasında 30 bin şiddet ihbarı yapılırken 2023 itibarıyla 794 bine yükselmiş yani 26 kat artış göstermiş olması demek yani hani gerçekten çok ciddi müracaatın olduğunu gösteriyor. Bir de bu, uygulamaya girebilenler, bir de giremeyenler var, onları zaten bilmiyoruz ve o konuda bir yorum da yapamıyoruz. Karakollardan, İçişleri Bakanlığından vesaire bu konularda bilgi alamıyoruz yani kadın cinayetleri, kadın şiddetiyle ilgili bilgileri çok net alamıyoruz. Bizler de bu konuyla ilgilenen kadınlar olarak ya Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformundan ya da işte, kendimiz toplayarak aylık -ne acıdır ki hepsi birer can- bir sayı toplamaya çalışıyoruz. Yani bu artışla ilgili, ne dersiniz? Hani bir de Alo 183 hattımız var. Yani bununla ilgili ben hani biraz görüşünüzü merak ediyorum ve bu konuyla ilgili bilgi vermenizi rica edeceğim. RTÜK de gelecek herhâlde, RTÜK üyeleriyle de görüşeceğiz, onu da onlarla… Tabii, bu konuya da sizin biraz daha etkin olmanız lazım yani Aile Bakanlığının bütün alanlarda bütün bakanlıklardan daha etkin olarak onlara öneri sunması gerekiyor. Bizler de isterseniz elimizden gelen bu bilgiyi veririz.

Birçok uluslararası sözleşmeye Türkiye olarak özellikle kadın şiddeti konusunda imza atmış bulunuyoruz. Tabii, biz İstanbul Sözleşmesi’ni gerçekten çok önemsiyoruz. İstanbul Sözleşmesi feshedildikten bir yıl sonra biliyorsunuz 6284 sayılı Kanun ve ona atıf olarak yani kadını koruma anlamında ya da uluslararası... 6284 sayılı Kanun’un (a) bendinde diyor ki: “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, özellikle Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve yürürlükteki diğer kanuni düzenlemeler esas alınır.” Yani hani onu bir kenara atamayız, bu sözleşmeye gerçekten çok emek verildi ve imzalandı; uluslararası anlamda da kabul gördü ve İstanbul gibi bir şehrimizin de adını aldı. Yani ilerleyen dönemlerde de -hani biz kendi iktidarımızda mutlaka bunu yaparız- İstanbul Sözleşmesi’nin, 6284 sayılı Kanun’un gerçekten net olarak uygulanmasını talep ediyoruz ve istiyoruz.

Teşekkür ediyorum.

Şimdilik bu kadar, daha sonra tekrar sorarım. Arkadaşlara da yer kalsın biraz.