KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Merhaba, ben de teşekkür ediyorum sunumlar için.

Elimde 1 Ocak 2023-30 Haziran 2024'te Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneğinin RTÜK üzerine yaptığı, RTÜK'ün verdiği cezalar üzerine yaptığı bir araştırma var. Biraz önceki sayın milletvekilinin sorusuna da yanıt olacak şekilde benim sorum şu: RTÜK'ün tarafsızlığı konusunda ciddi kuşku var, eminim size de gelmiştir. Buradaki mesela, bu bir yıllık değerlendirmede en çok cezalar iktidara yönelik eleştirilerden, afet yönetimine ilişkin eleştirilerden, Kürt sorunu meselesiyle ilgili durumlardan kaynaklanıyor. Yani kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık meselesinde, burada eleştiri konusunda çok da fazla bir başlık göremiyoruz. Ayrıca, kanallara göre ceza dağılımına baktığımızda da gerçekten tarafsızlığınız konusunda ciddi kuşku uyandıracak durumlar var. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele meselesinde, biraz önce söylendiği gibi, sadece koruma, kollama meselesi değil kadınların toplumsal yaşama eşit, özgür bireyler olarak katılmasını teşvik edici birtakım durumlar olması lazım. Bu anlamda "toplumsal değerler" diye altı çizilen durumun içinde mesela eşitlik, özgürlük, dayanışma değerleri neredeyse hiç yok gibi görünüyor. Bu, burada "toplumsal değerler" başlığı altında eşitlik, özgürlük, dayanışma... Her tür bireyin cinsiyeti ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, ulusu ne olursa olsun, cinsel yönelimi ne olursa olsun bu değerlerden eşit şekilde yaşamda saygı görmeye hakkı var. Bu anlamda bakınca, mesela, en çok kurumunuzda tartışma konusu olan bir şey vardı, İstanbul Aile Vakfı tarafından düzenlenen Büyük Aile Buluşması çağrı metnini yayınladınız ki bu ayrımcı bir tutumdu bence; soru önergesi de vermiştik bununla ilgili. Bunu yayınlarken ne yazık ki LGBTİ+'lara yönelik televizyon programında, haberlerde ciddi cezalar var "Manevi değerler." diyerek. O yüzden bizim aslında bu toplumsal değerlerden ne anlıyoruz meselesini biraz tartışmamız gerekiyor diyorum. Bu ayrımcılık değil mi diye soruyorum. Şimdi, raporla ilgili söyleyeceklerim bunlar.

Bir de Komisyonumuzun kendi işleyişinde kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı önleme, kök nedenleri açığa çıkarma, kök nedenleri çözme ve bütüncül yaklaşım meselesi vardı. Ne yazık ki son iki toplantıda burada, bu toplantı işleyişinde antidemokratik tutumlar sergilendi diye düşünüyorum ben; hem bana hem Adalet Vekile mobbing uygulandığını düşünüyorum. Bu konuda mesela diğer katılımcılar ne düşünüyor, çok merak ediyorum çünkü burada eğer biz yaptığımız işin önemine uygun... Her birimiz ilk toplantıdan beri çok önemli olduğunu söyledik, dolayısıyla burada bakış açımızdaki farklılıklar çok açık, politik farklılıklarımız çok açık; bunları dinlemeliyiz, duymalıyız ki kalıcı birtakım çözümler olsun. Bakın, defalarca biz sunumlar dinledik ve on yıllardır dinliyoruz ama kadın cinayetleri artıyor, nefret cinayetleri artıyor. Dolayısıyla çözüm bulmak için biraz da farklı bir şeyler söyleyenleri sonuna kadar dinlemenin, her cümle arasına girmemenin, her dediğine karşı tutum almamanın bu Komisyonun ciddiyeti açısından, çalışmalarında kalıcı çözümler bulması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla hem demokratik söz almalar, söz dağılımındaki eşitlik aynı zamanda -ben farklı Komisyonlarda çeşitli Komisyon toplantılarına katılıyorum- mesela Komisyon Başkanının da aslında düzeni, eşitliği, demokrasiyi koruyan bir tutumda olması gerekir. Her söylediğimize mesela yanıt verecek pozisyonda olmaması gerekir diye düşünüyorum çünkü katılımcı milletvekillerinin söz hakkı sınırlanıyor böyle olduğunda. O yüzden -dediğim gibi- aslında en başından vardı politik farklılığım nedeniyle. Ben mesela, kadınların bağımsız örgütlenmesinin, bağımsız mücadelesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Fransız İhtilali'nden beri böyle bir politik hak olduğunu söylüyorum. Bu anlamda da bu Komisyonda erkeklerin olmasını aslında problemli buluyorum hâlâ, Başkanın erkek olmasını da problemli buluyorum. Bu kişilikten, sizin kişiliğinizden bağımsız, politik bir fikir bu. Dolayısıyla bu politik fikre katılmayabilirsiniz ama saygı duymak ve acaba diye düşünmek zorundasınız. Çünkü ben dikkatle herkesi dinliyorum ve ne yazık ki özellikle son iki toplantıda buradaki işleyişin kadınlar açısından ciddi problemli olduğunu, kadınların kendini ifade etmesi konusunda engelleyici birtakım tutumlar olduğunu düşünüyorum. Bu konuda diğer katılımcıların ne düşündüğünü de merak ediyorum.

Teşekkürler.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Çok teşekkürler Sayın Saki.