Komisyon Adı | : | (10/696, 1831, 1832, 1833, 1834, 1835) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Emrah Ceviz tarafından yapılan sunuma ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 12 .12.2024 |
ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Merhaba, öncelikle geciktiğim için üzgün olduğumu söyleyeyim, Genel Kurulda konuşmam vardı, o yüzden geciktim ama hem bilgi aldım hem hızlıca burayı da taradım. Şunu belirtmek istiyorum: Yani tüm diğer bakanlıklarda olduğu gibi, kadın cinayetleri meselesi ve kadına yönelik şiddet, erkek şiddeti meselesinde temel mantığın kadınların eşit, özgür bir şekilde toplumsal yaşama katılımını sağlama perspektifiyle olması lazım. Ne demek istiyorum? Ailenin içine sıkıştırmadan, kadının bedenini, emeğini, kimliğini, devletin denetimine, herhangi bir erkeğin denetimine vermeden, onun bağımsız bir birey olarak tüm toplumsal alanda eşit, özgür bir şekilde yaşamasını sağlayacak perspektifte bütün hizmetlerin yapılması lazım.
Şimdi, bu girişi niye söyledim: Kadınlar hem birinci derecede yakınları tarafından şiddete uğruyorlar -rakamlar ortada, her ne kadar istatistikler çok yetersiz olsa da- aynı zamanda, sadece kadın oldukları için hiç tanımadıkları; sokakta, sağlık kuruluşlarında erkek şiddetine maruz kalıyorlar. Birçok vekil söz etti burada, konuşalım, ben bir kere daha buraya gelmek istiyorum; cinsel şiddet mağdurları için yürütülen 10'uncu maddedeki hizmetlerde bakın ne deniyor: "Cinsel şiddet mağduru kadınlar için kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bulunan hastanelerin kadın doğum klinikleri ya da acil tıp kliniği bünyesinde..." Şimdi, cinsel şiddet, kadına yönelik şiddet, erkek şiddeti bambaşka bir konu, olağan bir sağlık hizmeti değil. İstanbul Sözleşmesi'ni tekrar hatırlatmak gerekir, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmamış olsaydı cinsel şiddet mağdurları için özel merkezler, danışma merkezleri -adli, sağlık, eğitim; tüm birimlerde ayrı, özerk, bağımsız kolluk kuvvetleri dâhil- oluşturulması gerekirdi. Ne yazık ki burada yine olağan bir sağlık hizmetiymiş gibi değerlendiriliyor cinsel şiddet ve bu çok vahim bir şey. Bununla ilgili herhangi bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz diye sormak istiyorum.
Sonra, yetişemedim ama Suriye'deki durum konuşulmuş. Şimdi, Suriye'deki durum konuşulurken en çok konuşulan mesele, buradaki Suriyeli geçici koruma altında olan göçmenlerin geri dönüşü meselesi. Şimdi, bu da çok problemli. Bir defa, 2011 yılından beri tepesine bombalar yağdırıldığı için, savaştan kaçtığı için gelip burada bir yaşam kurmuş bir topluluktan, bir halktan söz ediyoruz ya da farklı halklardan. Şu anda Suriye savaş koşullarında ve savaş koşulları sanki yokmuş gibi, sanki kadınların kafası kesilmiyormuş gibi, sanki yargısız infazlar yapılmıyormuş gibi sokaklarda; SMO'nun, HTŞ'nin icraatları daha yakın değilmiş gibi...
RUKİYE TOY (Sivas) - PKK'nın, PYD'nin, YPG'nin de...
CEVAHİR ASUMAN YAZMACI (Şanlıurfa) - Ayrım yapmayın terör gruplarıyla, öyle düşünüyorsunuz eğer.
RUKİYE TOY (Sivas) - Madem mazlumdan, haktan bahsediyorsunuz...
ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - "Terör grupları" diye bir grup yok, HTŞ ve SMO terör örgütü var, Birleşmiş Milletler tarafından da tanımlanmış.
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - PKK/YPG terör örgütü değil mi? Biz o zaman sizi dinlemeyiz! Sizi dinlemeyiz o zaman!
MESUT BOZATLI (Gaziantep) - PKK/YPG terör örgütü de var!
ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Dinlemeyebilirsiniz!
MESUT BOZATLI (Gaziantep) - Küçücük kızların eline silah verip...
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Onlar yapmıyor mu?
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Neden bu kadar rahatsız oldunuz "HTŞ" denince?
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Bir şey demedik ya!
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz?
AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Sen sıran gelince konuş!
MESUT BOZATLI (Gaziantep) - YPG/PKK diye neden demiyorsunuz?
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Siz asıl ayrım yapıyorsunuz; biz bütün mazlumları söyledik, bütün mazlum kadınları söyledik!
MESUT BOZATLI (Gaziantep) - Neden demiyorsunuz, değiller mi? Terör örgütü değil mi YPG/PKK?
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Diyemezsiniz çünkü, diyemezsiniz!
MESUT BOZATLI (Gaziantep) - Küçük kızların eline silah veriyorlar, ön saftan yolluyorlar; bunlar terör örgütü değil mi?
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Burası ayrımcı bir Komisyon değil!
ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - HTŞ'nin de ne yaptığını biliyoruz, diğerlerinin de, lütfen siz...
ADALET KAYA (Diyarbakır) - Bu manipülasyonu bırakın, kimse inanmıyor!
AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Yeter artık ya!
ASUMAN ERDOĞAN (Ankara) - Lütfen, arkadaşlar, bakın, "kafa kesme" falan diyerek yapmak istediğinizin hepimiz farkındayız. PKK'nın dağlara kaçırdığı kız çocuklarının da şiddete uğradığı şeyleri anlatsanız belki daha inandırıcı olur. Konuyu saptırmadan, lütfen konumuza dönelim.
ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Ben HTŞ'nin de ne yaptığına bakıyorum, diğerlerinin de!